İslam medeniyetinin büyüklüğü ve tarih / Burhan Çağlayan
İslam medeniyeti büyük, köklü ve derinlikli bir medeniyettir. Müslümanlar İslam medeniyetinin büyüklüğünü bilmiyorlar. Kendilerine bu bilgi ve bilinç verilmeye çalışılan müslümanlar, bugünkü gerçeklik üzerinden anlatılan medeniyetin büyüklüğünü mukayese edince verilen bilgilere inanamıyorlar
‘’İslam medeniyetinin büyüklüğünü kendi insanımıza anlatmak batılılara anlatmaktan daha zor.’’
Bu söz 30 Haziran 2018 yılında 93 yaşında vefat eden bilim tarihi uzmanı Prof.Dr. Fuat Sezgine ait. Fuat Sezgin hoca Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca dahil 27 dili çok iyi derecede bilen bir akademisyen idi.
Prof. Dr. Fuat Sezgin’in uzun yıllar süren araştırmalar sonucu hazırladığı 17 ciltlik başyapıtı ‘’Arap İslam Bilim Tarihi’’ İslam medeniyetinin bilim alanında dünya tarihine sunmuş olduğu katkıları göz önüne sermektedir.
Fuad sezgin hoca yüzeysel bilinen islam medeniyeytine ait gerçekleri, araştırmaları ile derinliklerden çıkararak insanlığın gündemine yerleştirdi. Müslüman bilim adamlarının çalışmalarının, insanlığın bugün geldiği seviyedeki paylarını ortaya koydu.
İslam medeniyeti büyük, köklü ve derinlikli bir medeniyettir.
Müslümanlar İslam medeniyetinin büyüklüğünü bilmiyorlar.
Kendilerine bu bilgi ve bilinç verilmeye çalışılan müslümanlar, bugünkü gerçeklik üzerinden anlatılan medeniyetin büyüklüğünü mukayese edince verilen bilgilere inanamıyorlar.
Bilginin değerlendirilmesi konusunda Müslümanlar batılılara göre daha geridedir.
Vicdanlı batılılar İslam medeniyetinin büyüklüğünü kabul ediyorlar.
Maalesef okumuyoruz, araştırmıyoruz, değerlendirmiyoruz.
Okumalıyız.
Çünkü; İlk emri Oku olan bir dinin müntesipleriyiz.
İlk olarak; Kitabımızı, Kitabı getiren kutlu Nebi’yi, kendimizi, kainatı okumalıyız.
Daha sonra her alanda okumalı, araştırmalı ve değerlendirmeliyiz.
Konumuzla direk bağlantılı olarak, özellikle tarih okumalıyız.
Çünkü tarih; İnsanları ve toplumları anlamamıza yardım eder.
Çünkü tarih; İnsan ve toplumaların davranışları hakkında bizlere veri sunan bir bilgi deposudur.
Çünkü tarih; Değişimi ve içinde yaşadığımız toplumun bugüne nasıl geldiği bilgisini sunar. Geçmiş, bugüne dolaysıyla da yarına neden olur.
Çünkü tarih; Manevi tefekkür için bir zemin oluşturur.
Çünkü tarih; Kimlik edinmede, farkındalığın oluşup şuurun gelişimini sağlar.
Çünkü tarih; Aidiyet bilincinin oluşmasını sağlar.
En nihayetinde tarih; Bilinçli ve bilgili bir müslüman olabilmenin zorunlu duraklarından biridir.
Burhan Çağlayan / Habernas
