Ashab-ı Gazze: Direnişin ve imanın sembolü / Zahide Abay

Gazze, imanıyla, cihadıyla, hicretiyle ümmete izzetli duruşu öğretti. Sahabe ahlakıyla direndi, şehadetiyle destan yazdı. Kudüs inananların olacak, inşallah!

Ashab-ı Gazze: Direnişin ve imanın sembolü / Zahide Abay

İman ve ilim sizde, ihlas ve takva sizde, sabır ve tevekkül sizde... Azim ve gayret sizde, cihat ve şehadet sizde... Onlarca hicret sizde, Ensar ve Muhacir kardeşliği sizde... Sizden öğreneceğimiz çok şey var!

Siz, cihana anne ve baba olmayı, kardeşliği ve dostluğu öğrettiniz. Siz, öğretmenliği ve öğrenciliği, hocalığı ve hafızlığı en güzel şekilde yaşattınız. Siz, komutanlığı ve askerliği, doktorluğu ve meslek ahlakını en asil haliyle icra ettiniz. Sizden o kadar çok şey öğrendik ki, yaşantımızdan, dindarlığımızdan, adaletimizden ve insanlığımızdan utandık.

Efendimiz (s.a.v.)’in ahlakıyla boyandınız. Câfer-i Tayyar gibi, son nefesine dek kesik kolla ruhunu Allah’a teslim eden Yahya Sinvar’lar yetiştirdiniz. Hz. Ebubekir Sıddîk gibi sadık İsmail Haniyye’ler, Hz. Hüseyin gibi parçalanmış ama zillete teslim olmadan ruhunu Rahman’a sunan yiğitler yetiştirdiniz.

Mus’ab bin Umeyr gibi, savaş ortamında özgürce hafızlar yetiştirdiniz. Şehadetinizde kefene bile ihtiyaç duymadan pak şahadet elbisenizle toprağa verildiniz. Hz. Halid bin Velid gibi komutanlar, Ebu Ubeyde’ler, Hz. Ali gibi cengâver Kassam Tugayları yetiştirdiniz. Hz. Ömer’in adaletiyle düşman esirlerine bile merhamet gösterdiniz. Hz. Osman gibi Kur’an’a sarıldınız, Hz. Ali gibi namazınızı muhafaza ederken şehadet şerbetini içtiniz.

Bi’r-i Maûne gibi binlerce hafızı bu yolda feda ettiniz. Yezid’e karşı cesurca haykıran Zeynep’ler olup siyonizme karşı kıyam ettiniz. Habeşistan’a hicret eden Muhacirler gibi Mısır’a, Ürdün’e ve Filistin’in diğer beldelerine göç etmek zorunda kaldınız.

Siz, Efendimiz (s.a.v.)’in torunları Hasan ile Hüseyin’i sevdiği gibi, Rima’nın "ruhumun ruhu" dediği Halid Nebhan gibi dedeler yetiştirdiniz. Şifa Hatunlar gibi savaş meydanlarında yaraları saran tabipler yetiştirdiniz. Hz. Üsâme gibi küçük komutanlar, Semüre bin Cündeb ve Râfi’ bin Hadîc gibi cenk meydanında aşk ile çarpışan mücahitler yetiştirdiniz.

Bilal-i Habeşi, Ammar bin Yasir ve Hz. Ömer gibi işkencelere, bombalara ve zulme karşı direndiniz. Sümeyye ve Yasir gibi imanın bedelini canınızla ödediniz. Ashab-ı Uhdûd gibi topluca yakıldınız, katledildiniz, fakat imanınızı asla terk etmediniz.

Ne mutlu size! Sizler bu asrın "Ashab-ı Gazze" oldunuz. Şerefli ve izzetli bir ümmetin nasıl olması gerektiğini bize gösterdiniz. Kudüs’e sahip çıkmanın, Kudüs’e sevdalanmanın ne demek olduğunu tüm zerrelerinizle dünyaya ispatladınız.

Ey asrımızın seçkin müminleri! Allah yolunda malını ve canını adayanlar! O ihlaslı duruşunuz, binlerce insanın İslam ile şereflenmesine vesile oldu. Ey Ashab-ı Kudüs, bizi gafletten uyandırmak için vesile oldunuz, fakat biz, bunca zulme karşı sadece izleyen seyirciler olduğumuz için mahcubuz...

Rabbimiz, bizi affetsin! Ümmeti gafletten uyandırsın! Umudumuz bakidir; er ya da geç, Kudüs inananların olacak inşallah!

Selam ve dua ile…