İdeoloji, Tarih ve Medeniyet / Selahaddin Nasranlı

Kur'ân'ın tarih görüşünde "eleştirellik" önemli bir yer tutar. O, tarihi ya da tarihin belli bir dönemini bütün olarak ne meşrulaştırır, ne de kutsar. Tarih eleştirilmek ve bu eleştirinin ardından geleceğe yönelik dersler çıkarmak için gözler önüne serilir.

İdeoloji, Tarih ve Medeniyet / Selahaddin Nasranlı

Toplumsal hafıza (tarih) daima taraf tutar, çünkü amacı toplumsal kimliğin inşasıdır. Toplumsal hafıza, yapay ve yanılgıdan kaynaklansa bile, toplumla toplumun ötekileştirdiği yapılar arasında sınırlar çizer. Bu anlamda hafızamız düştüğümüz durumu yanlış da anlatabilir. Yanlışla beraber, böyle bir hafıza/tarih anlatısı düşülen bu Gayya çukurumuzu açıklamakta yetersizdir.

Yazılı tarihin, masum bir hikaye anlatmanın ötesinde bir ideolojik işlevi vardır. Belki bunu görmüş olaca ki Kur'ân'ın tarih görüşünde "eleştirellik" önemli bir yer tutar. O, tarihi ya da tarihin belli bir dönemini bütün olarak ne meşrulaştırır, ne de kutsar. Tarih eleştirilmek ve bu eleştirinin ardından geleceğe yönelik dersler çıkarmak için gözler önüne serilir. Peygamber bile olsa, ilâhî ilkelerden ayrılan ya da sapan herkes hakikat nokta-i nazarından eleştiriye uğrar…Kur'ân tarihe sorgulayıcı/eleştirel bakmamayı ve onunla hak-batıl muvacehesinde hesaplaşmamayı bir tür "tarih (atalar) tapıcılığı" olarak görür. (1) Kur'ân'ın tarih algısında üç temel özellik dikkati çekmektedir. Bunlar ilahilik, insanilik ve torpilsiz bir yasalılıktır. (2)

Bir örnek verirsek, “İslam medeniyeti”, kadınlar konusunda ilerlemede bulunmuşsa da nice geriliği de durduramamıştır. Hatta din kılığına giren kültür, kadını ezmekte daha mahir bir renge girmiştir. Kültür, dini istismar etmiştir.

Tarihte yaşanılan İslam medeniyetinin emeklerini küçümsememekle birlikte ilmi anlamda kutsal tarih hastalığının bir yansımasını gördüğümüzü belirtmemiz gerekir. Müslümanlar tarihi malzemeyi akideleştirmektedirler. Tarih üzerinden siyasi mühendislik yapılmıştır. “İslam Medeniyeti” terkibi de buna kapı açar gibidir.

Sonuçta bu tarih ve medeniyet mirası asıl itibariyle Müslümanların tarihidir ve din tarihi değildir. Bu noktada verilen isim yani -İslam medeniyeti- fazlaca akidevi, dini ve soyuttur. Oysaki mevcut tarih ve medeniyet tarihi; din, kültür, madde, ahlak, coğrafya, diğer dinler ve daha başka şeylerin katkısıyla şekillenmiştir. Bu manada İslam tarihi yada medeniyet tarihi yerine “Müslüman Tarihi ve Medeniyeti/Umranı” isimlendirilmesi daha doğru olacaktır. Beşeri isimlerle, konuları anlatmak daha salim bir fıtrata hizmet edecektir. İslam da olumsuz eleştirilerden kurtulmuş olacaktır.

Belki “Kur’an medeniyeti” olarak ideali anlatmalı ve yaşanılanı da “Müslüman Medeniyeti” diye tefrik etmeli. Böylece ideal ile rasyonel arasındaki çatışma da önlenmiş, zihni bulanıklıklar da azaltılmış olur. Nitekim medyadaki İslam adı altındaki birçok kavganın asıl nedeni idealleştirilen tarihi islamı kabul edenler ile red edenlerin arguman savaşıdır.

Bediüzzaman da bunu bilmiş olmalı ki Kur’an Medeniyeti ve Batı medeniyeti karşılaştırması yapar. (3) O Kur’an medeniyetini gelecek olarak düşünmüştür. “Şeriat-ı Ahmediyenin (a.s.m) tazammun ettiği ve emrettiği medeniyet ise ki; medeniyet-i hazıranın inkışaından [ortadan kalkmasından/yarılmasından] inkişaf edecektir.” Yani, Batı medeniyeti insanlığa sunduğu adaletsiz ve zalim ilkelerin yerine de insanlığa hak ve adaleti sunan Kur'an medeniyeti geçecektir. Ataların tarih medeniyeti değil. İslam medeniyeti bir birliğe sahiptir, çünkü Müslümanlar (Hristiyanlar ve Budistlerden farklı olarak) birbirleriyle ve kurucu idealleriyle bağlarını korumuşlardır.

İslam medeniyetinde İslami olan nedir? Hodgson'a göre ideallerdir. Bunlar standartlar sağlarlar.

Özetlersek, “İslam Medeniyeti” kavramı kullanılacaksa da sınırları ve kastı net çizilmeli, tarihi idealize etme hastalığından vazgeçilmeli, dini soyut ifadelerdense beşeri ifadeler daha mutabık düşmelidir. Şu halde bu kavram –Kur’an’ın sunduğu- içerik anlamında mükemmel bir tarihsel miras sunmaktan uzaktır. Bu kadar kem alât ile kemalât olmaz.

1- Fethi Kılınç

2- Korkmazgöz, Rıza. Kur'an'da Tarih Algısı, Doktora Tezi, Ankara–2011, s.259

3-Hayattaki fonksiyonları, Birlik noktası: Din, vatan ve sınıf birliği-barış. Milliyetçilik-çarpışma savaş. Hizmeti: Hüda-ruhi tekamül ve insaniyeten Heva-ruhen hayvanlaşmak

Selahaddin Nasranlı / Habernas