İngiltere'deki Sınır Tanımayan Doktorlar direktörü: Londra, İsrail’in Gazze’deki soykırımına ortak oluyor

İngiltere'deki Sınır Tanımayan Doktorlar Direktörü Natalie Roberts, Gazze’de yaşananların açık bir soykırım olduğunu ve İngiltere hükümetinin askeri, diplomatik ve mali desteğiyle bu suçlara ortak olduğunu ilan etti. Hastaneler yıkılırken ve yardım kuyrukları ölüm tuzaklarına dönüşmüşken, Londra'nın sessizliği ve tepkisizliği Roberts’a göre artık "ahlaki bir çöküş" anlamına geliyor.

İngiltere'deki Sınır Tanımayan Doktorlar direktörü: Londra, İsrail’in Gazze’deki soykırımına ortak oluyor

İngiltere’deki Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Direktörü Natalie Roberts, İngiltere hükümetini, işgalci İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik gerçekleştirdiği soykırıma askeri, mali ve diplomatik destek vererek suç ortağı olmakla suçladı. Roberts, bu desteğin İngiltere’yi "korkunç savaş suçlarının doğrudan ortağı" haline getirdiğini vurguladı.

"Gazze’de gıda yardımı, ölüm tuzağına dönüştü"

Roberts, The Guardian gazetesinde yayımlanan makalesinde, MSF çalışanı Abdullah Hamad’ın geçen hafta Han Yunus’ta yardım kamyonundan un almak için beklerken İşgalci İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldüğünü aktardı. Hamad’ın, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de öldürülen 12’nci MSF çalışanı olduğunu belirtti.

Roberts, ABD ve İsrail’in ortak gıda dağıtım programının, açlıktan ölmekle yardım kuyruğunda vurulmak arasında bir tercih dayattığını belirterek, “Bu program sistematik bir kan tuzağına dönüşmüş durumda. Şimdiye dek 500’den fazla kişi öldürüldü, binlercesi yaralandı” dedi.

"İngiltere, soykırıma ortaktır"

Gazze’de yaşananların tam anlamıyla bir “soykırım” olduğunu ifade eden Roberts, İngiltere’nin bu süreçte ahlaki ve hukuki sorumluluk taşıdığını vurguladı. MSF’nin Kasım 2023’ten bu yana İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na yüzlerce sağlık çalışanının tanıklıklarını içeren belgeler gönderdiğini aktaran Roberts, şimdiye dek hiçbir anlamlı yanıt alamadıklarını belirtti.

Nisan ayında İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy’ye gönderilen bir mektupta, 18 Mart’ta ateşkesin çökmesiyle başlayan ve yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği saldırıların ayrıntılı biçimde aktarıldığını hatırlattı.

Hastaneler ve ambulanslar hedefte

Roberts, MSF ekiplerinin 17 sağlık merkezini boşaltmak zorunda kaldığını, hastaneler, acil müdahale noktaları ve ambulansların doğrudan hedef alındığını aktardı. İsrail tanklarının sivillerin sığındığı MSF merkezlerine ateş açtığını söyledi.

Gazze'deki sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü belirten Roberts, yarısı tamamen hizmet dışı kalan hastanelerin hiçbirinin tam kapasiteyle çalışmadığını bildirdi.

İngiltere'den gelen yanıt: Sessizlik ve ilgisizlik

Dışişleri Bakanlığı ile görüşme taleplerinin karşılıksız kalmasının ardından, MSF 7 Mayıs’ta Başbakan’a açık bir mektup göndererek, işgalci İsrail’in sivillere yönelik "aç bırakma ve toplu cezalandırma" politikalarını kınaması çağrısında bulundu. Ancak alınan tek yanıt, Orta Doğu’dan sorumlu Bakan Hamish Falconer'dan geldi ve bu yanıt da “önemsiz ve içeriğe dair hiçbir soruya değinmeyen” nitelikteydi.

"Tarihin kaydedeceği bir sessizlik"

Roberts, şu an Gazze’de 2 milyondan fazla insanın açlığın eşiğinde yaşadığını, sağlık çalışanlarının doğrudan hedef alındığını ve yaşananların Filistin toplumunu topyekûn yok etmeyi amaçlayan bir stratejinin ürünü olduğunu belirtti.

Roberts, yazısını şöyle sonlandırdı: “Hiçbir hükümet, uluslararası insancıl hukuka saygı duyduğunu iddia edemezken, bu kadar açık soykırım delillerini görmezden gelemez. Biz Sınır Tanımayan Doktorlar olarak ahlaki tutarlılığı sürdürüyoruz. İngiltere hükümeti de aynı sorumluluğu üstlenmek zorunda.”

Kaynak: arabi21.com