Orta Afrika: Müslümanları katleden milis liderleri Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne çıkacak

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Müslümanlara yönelik yoğun saldırılar düzenleyen milis güçlerine liderlik etmekle suçlanan iki kişi salı günü Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.

Orta Afrika: Müslümanları katleden milis liderleri Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne çıkacak

Çoğunluğu Hristiyan silahlı gruplardan oluşan militarist güçler özellikle ülkedeki Müslüman sivillere saldırı düzenliyor.

Hollanda'nın başkenti Lahey'de bulunan mahkemede hakim karşısına çıkacak Patrice-Edouard Ngaissona'nın 2013 ve 2014 yıllarında Hristiyan ağırlıklı Anti-balaka milislerin üst düzey bir lideri ve ulusal koordinatörü olduğunu iddia ediliyor.

Afrika Futbolu Konfederasyonu'nda (CAF) üst düzey yöneticilik yapan 53 yaşındaki Ngaissona, savaş suçları, cinayet, tecavüz, zulüm ve işkence de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlarla yargılanacak.

"Rambo" lakabıyla tanınan eski milis komutanı 46 yaşındaki Alfred Yekatom, Ngaissona'ya benzer suçlamaların yanı sıra çocuk askerleri kullanmakla suçlanıyor.

Müslüman lider de tutuklu yargılanıyor

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, Sango dilinde 'ittifak' anlamına gelen Seleka adlı Müslümanların  lideri  Muhammed Said Abdül Kain'de tutuklanmış bulunuyor.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde (OAC) Birleşmiş Milletler, Rusya ve Ruanda tarafından desteklenen CAR ordusu ile başkentin kontrolünü yeniden ele geçirmek için ittifak kuran milis gruplar arasında çatışmalar sürüyor.

OAC’deki çatışmaların tarihi

Fransa'dan bağımsızlığını 1960'ta kazanan OAC, ilk 5 yılını David Dacko'nun tek parti yönetimiyle geçirirken iç çatışmalar ve dış güçlerin müdahalesine maruz kaldı.

Ülkede 1965'te iktidara, kendini "imparator" ilan eden Jean-Bedel Bokassa geldi. Bokassa, Fransa'nın 1979'te düzenlediği "Caban Operasyonu" ile iktidardan uzaklaştırıldı ve yerine yeniden Dacko getirildi.

Dacko yönetiminden sonra Andre Kolingba 1981'de, François Bozize 2003'te, Michel Djotodia da 2013'te darbeyle yönetimi ele geçirdi.

Eylül 2012'de dağınık Müslüman milis yapılar, "Seleka Koalisyonu" adı altında bir araya geldi ve Aralık 2012 sonrası yükselen çatışmaların ardından Bozize iktidarını Mart 2013 tarihinde devirmeyi başardı.

OAC'de 2013'te Hristiyan anti-Balaka ile çoğunluğu Müslüman Seleka grupları arasında çıkan ve iç savaşa dönüşen çatışmalarda binlerce kişi hayatını kaybetti.

Darbe sonrası Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Seleka lideri Djotodia uluslararası baskılara dayanamayarak istifa etti.

Seleka grubu, 2015’te ülkedeki Hristiyan ve Müslümanların bir arada yaşamasının mümkün olmadığını gerekçe göstererek, ülkenin kuzeyinde "Dar El-Kuti" adında özerk bir bölge ilan etti.

Mevcut Cumhurbaşkanı Faustin-Archange Touadera, 2016'da göreve geldi.

Yaklaşık yüzde 80'i silahlı gruplarca kontrol edilen ülkede, hükümet ile silahlı gruplar arasında Sudan'ın ev sahipliğinde yapılan barış görüşmelerinde nihai anlaşma, 6 Şubat 2019'da imzalandı.

Anlaşma kapsamında, silahlı grupların temsilcileri hükümette yer almaya başladı.

Ülkede 27 Aralık'ta yapılan seçimlerde mevcut Cumhurbaşkanı Faustin-Archange Touadera zafer ilan etti.

CAR hükümeti, süren çatışmalar nedeniyle 5 Şubat'ta 6 aylık olağanüstü hal ilan etti.

Çoğunu Hristiyanların kurduğu 20’den fazla silahlı grup bulunuyor

20'den fazla silahlı grubun varlık gösterdiği OAC'de, ordunun müdahalesine rağmen çatışmalar devam ediyor.

Seleka, Anti-Balaka, Barış İçin Birlik (UPC), OAC Vatansever Hareketi (MPC), Tanrının Direniş Ordusu (LRA) gibi silahlı grupların özellikle yeraltı kaynaklarının zengin olduğu bölgelerin hakimiyeti için mücadele etmesi dikkati çekiyor.

Çoğunluğu Hristiyan silahlı gruplar, özellikle ülkedeki Müslüman sivillere saldırı düzenliyor.

Müslümanların bir kısmı ülkedeki baskı ve şiddet nedeniyle komşu ülke Çad ve Kamerun'a sığınırken, ülkede kalanların ise Hristiyan grupların saldırılarından korunmak için isimlerini Hristiyan isimleriyle değiştirmek zorunda kaldığı belirtiliyor.

Ülkede, 2013'ten beri yaşanan şiddet olaylarında çoğunluğu Müslüman binlerce kişi katledilirken 1 milyondan fazla kişi de yerlerinden oldu.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinin (OCHA) raporuna göre, 2019’da OAC'de 621 bin kişi ülke içinde göç etti, 573 bin kişi de komşu ülkelere sığındı.

Euronews