İngiltere’de Müslümanlar ırkçılığa karşı tek ses: “Toplum olarak birlikte mücadele etmeliyiz”

İngiltere’de artan İslamofobiye karşı mücadele etmek amacıyla, Slough kentindeki Müslümanlar bir ırkçılık karşıtı etkinlik düzenledi. Farklı inanç gruplarından önde gelen aktivistlerin bir araya geldiği etkinlik, bölücü aşırı sağ söylemlere karşı toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi hedefledi.

Buckinghamshire bölgesinden bir grup duyarlı Müslüman tarafından organize edilen etkinlik, 17 Ekim’de Kashmir Karahi adlı mekânda gerçekleştirildi.

Panelde motivasyon konuşmacıları, hukukçular ve dini liderler yer aldı. Katılımcılar arasında Chesham Baptist Kilisesi’nden Rahip Dr. Tim Judson, avukat ve eski seçim adayı Akhmed Yakoob, Keşmirli hak savunucusu Shakeel Afsar ve iş insanı Sophia Choudry bulunuyordu.

Konuşmacılar, ırkçılığa maruz kalma deneyimlerini paylaşarak, nefretle mücadelede toplumsal farkındalık oluşturmayı ve başkalarını da seslerini yükseltmeye teşvik etmeyi amaçladı.

Organizatörler, 5Pillars’a yaptıkları açıklamada, bu tür etkinliklerin yeni bir aktivizm kuşağına öncülük edebileceğini ve Müslümanların günlük yaşamlarında karşılaştıkları tehditlere karşı daha cesur davranmalarını sağlayabileceğini ifade etti.

Yerel din âlimi Şeyh Muhammed Husnain, “Bugün burada ırkçılığa karşı farkındalık oluşturmak için buluştuk. Farklı inançlardan insanların tek bir mesaj etrafında birleşmesi çok değerli: Hepimiz ırkçılığa karşıyız. Birinin ten rengine veya dini inancına göre yargılanması kabul edilemez,” dedi.

Birminghamlı aktivist ve bağımsız seçim adayı Akhmed Yaqoob ise etkinliği “harika bir buluşma” olarak niteledi ve ekledi: “Bu hastalık gibi yayılan ırkçılığı fiziksel olarak durdurmamız gerekiyor.”

Yakın zamanda Londra metrosunda çocuklar tarafından ırkçı hakaretlere maruz kalan Sophia Choudry ise etkinliğin kendisine umut verdiğini belirtti:
“Bu kadar farklı insanın bir araya gelmesi muazzam. Umarım bu kampanya olumlu bir değişimin başlangıcı olur.”

Choudry’nin yaşadığı olay, 7 Eylül’de Paddington’dan Maidenhead’e giden Elizabeth hattı treninde gerçekleşti. Dört çocuk tarafından defalarca “P kelimesiyle” (ırkçı hakaret) aşağılandığını belirten Choudry, olayın ardından polisle iletişime geçti. Çocuklar Hayes & Harlington istasyonunda trenden indi.

Choudry’nin olayı kayda alarak TikTok’ta paylaşması büyük yankı uyandırdı; video 2 milyon kez izlendi. Kadın girişimci, “25 yıldır bu kelimeyle hakarete uğramamıştım” dedi. Ancak bazı yolcular, olaya tepki göstermek yerine onu videoya aldığı için eleştirdi.

İngiliz Ulaşım Polisi (BTP) olayla ilgili soruşturma başlattı. Londra Ulaşım Kurumu (TfL) ise özür dileyerek, Choudry’nin yeterli desteği neden alamadığının araştırıldığını açıkladı.

Müslümanlara yönelik artan saldırılar

Etkinlik, Britanya’da İslamofobik nefretin tırmandığı bir dönemde gerçekleşti. Camiler saldırıya uğruyor, duvarlara ırkçı yazılar yazılıyor ve Müslümanlara yönelik nefret suçları hızla artıyor.

Ekim ayı başında East Sussex’teki Peacehaven Camii, iki kişinin binayı yakma girişimiyle hedef alındı.

İskoçya’da da bir terör planının engellenmesinin ardından camiler güvenlik önlemlerini artırdı. İskoçya Camiler Birliği’nden Omar Afzal, toplumda “büyük bir korku ve endişe” hâkim olduğunu belirtti:
“Camiler kendilerini tehdit altında hissediyor. Güvenlik önlemleri ülke genelinde artırılıyor.”

Glasgow Merkez Camii, artan tehditler nedeniyle 24 saat özel güvenlik koruması altına alındı.

Londra’da ise aşırı sağ gruplar, nefret söylemleri içeren mitingler düzenliyor. UKIP lideri Nick Tenconi, “Londra’yı İslamcılardan geri alma” çağrısıyla “Whitechapel Haçlı Seferi” adını verdiği bir yürüyüş planlamıştı.

Ancak Metropolitan Polisi, bu yürüyüşü “kamu güvenliğini tehdit ettiği” gerekçesiyle yasakladı. Tenconi daha önceki bir mitinginde Nazi selamı verirken görüntülenmişti.