Mursi’ye Değil, Kendi Halinize Üzülün

Üzüntümüz, kendi halimize. Üzüntümüz, ümmetin haline. Darmadağın oluşumuza, parça pörçük oluşumuza üzülüyoruz.

Mursi’ye Değil, Kendi Halinize Üzülün

Ne kadar zelil bir haldeyiz, Allahım!
Ne kadar aciz... Ve ne kadar acınası,
Tepki verecek refleksten dahi yoksun, bu ümmet.
Nasıl katlanıyoruz anlayamıyorum,
Nasıl tahammül edebiliyoruz.
Bu vurdumduymazlık, bu aymazlık, bu uyku hali
Nasıl nefes alabiliyoruz.
Nasıl yaşayabiliyoruz.
...
Yüreğimiz kan ağlıyor.
Çaresizliğimize, parçalanmışlığımıza, güçsüzlüğümüze...
Vurdumduymazlıklara, uyuşukluklara ve ihanetlere kahroluyoruz.
Ama inanın Mursi için üzülmüyorum.
Zira kendisi görevini layıkıyla yerine getirdi.
Alnı ak ve gönlü pak rabbinin huzuruna varacak.
Görevini hakkıyla ve en güzel şekilde yapmanın huzuruyla
Ne büyük bir şeref! Ne büyük bir kazanç!
Zaten, hepimizin arzusunun bu olması gerekmez mi..?
"Mü’minlerden öyleleri vardır ki, Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler;
böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi de beklemektedir. Onlar, hiç bir
değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler. (Ahzap 23)"
...
Üzüntümüz, kendi halimize
Üzüntümüz, ümmetin haline.
Darmadağın oluşumuza, parça pörçük oluşumuza üzülüyoruz.
İçinde, bu musibete üzülmeyen, hatta sevinenlerin olduğu şu ümmete üzülüyoruz.

...
İlim, amel, ahlak ve aksiyonu birleştirebilmiş yegane şahsiyetlerden
Birini diğerine tercih etmemiş tam bir denge insanı.
Dile kolay; 6 yıl hiçbir hukuk yok. Tek kişilik hücrede; işkence, ızdırap, şantaj, tehdit ile
geçen her saniye.

Küçük bir taviz, küçük bir gevşeklik, küçük bir teslimiyet tüm bu sıkıntıları bitirebilirdi.
Ama bir an bile geri durmadı, taviz vermedi, her daim dik durdu.
Tıpkı, eman dilemeyen Seyyid Kutup gibi.
Bir de küçük bir kemik parçasına kendini satanlar...
Bir de ellerindeki rahatlığın alınmaması için kendini pazarlayanlar...
...
Amr bin Fuheyre Bir-i Maune’de şehid edildiği zaman    
“vallahi kazandım”, der.
Ölürken kazanmak...!
Mursi’de kazananlardandır, Allah’ın izniyle.
Öyle ki, cenazesinden dahi korkuyorlar.
Tıpkı, Saidlerin cenazesinden korktukları gibi...
...
Mısır’ın geleneklerinde vardır; Firavun’a karşı “Musa”vari duruş.
Zulme, tuğyana karşı izzetli duruş.
Mursi bu temsilin son halkası oldu.
...
Rahmetli Şeriati’nin deyimiyle;
“Gidenler Hüseyni bir yapmıştır,
Kalanlar Zeynebi bir yapmalıdırlar
Eğer yapmazlarsa Yezididirler.”

Vay halimize ki Zeynebi bir iş bile yapamıyoruz.
Vay halimize ki, Zeynebi bir iş yapabilenler ise çok şey başarmış  gibi görüyor kendini.
...
​/Görevini yapmaya çalışan, ama ümmetin oranına nazaran çok az bir oranı teşkil edenleri ayrı
bir yere
koyuyoruz./

Nurullah Yılmaz / Habernas