Ümidim ıslanmadan bekliyorum / Çetin Tufan

Siyasette bir deha olan hükumet başkanımız, açılım ve dış politikadaki hezimeti, zamanın başbakanına yükleyip, doksan derece çark ettiği gibi, bugün de bütün anti demokratik gerilemelerin ve ekonomik çöküşün müsebbibi olarak, gariban damadı gösterip, yine kaç derece olacağı meçhul bir çark hareketine girişiyor.

Ümidim ıslanmadan bekliyorum / Çetin Tufan

Mülkün yegâne sahibine hamd eder, son elçisine salat ve selam ederim.

Pandemi sürecinin uzun sürmesi, devletlerin sağlık kapasitelerinin aşılmaması için halklarına uyguladıkları baskı sonucu, ister istemez, insanlarda bir gerilme ve ümitsizlik hali oluşmaktadır. Hele Kapitalizmin pençesinde olan ve bütün hayatı çalışmak, kazanmak, tatil yapmak olan ve inançlarını zevklerine kurban eden, batı toplumu için artık bu hal bir işkenceye dönüşmüş durumdadır.

Bu halin bir diğer neticesi, toplum katmanları arasındaki sosyal ilişki şekillerinin değişip, fiziksel ilişkilerden, teknolojik ilişkilere dönüşmesidir. Tabiidir ki, sanal olan bu ilişkilerde fertlerin, kendilerini olduğundan bir başka gösterip, çok yüzlülüğe yönelmeleri muhakkaktır. Bunun neticesinde sanal, hayali bir ilişki toplumu oluşmaktadır ki bunun realitesi, sağlıklılığı, şahıs veya devlet kurumlarına etkisi yok mesabesindedir.

Mesela; devletlerin özgürlükler konusundaki her bir kısıtlamasında, ekonomik değerlerin halkın ve çalışanların aleyhine olan değiştiği durumlarda, her bir olay ve yönetim beceriksizliğinde, örgütlü yapılarla halk kitleleri, nümayişler yapıp, yazar kasaları fırlatırdı. Bu şekilde yönetimlerin üzerinde etki sahibi olur. Hatta hükumetleri dahi düşürürdü.

Şimdiler de örneğin Türkiye'de ekonomik değerler dibe vurmasına, artık devleti yönetenlerin, bir parçasının mafya babalarının gölgesine sığınmasına, ana muhalefet partisi başkanına, bu babaların, fasulye sırığını anlatmalarına rağmen. Cılız çıkan birkaç demecin, kim oldukları belli olmayan sosyal, sanal klavye atışmalarının dışında hiçbir tepki oluşmadı.

Bununda ötesinde, siyasette bir deha olan hükumet başkanımız, açılım ve dış politikadaki hezimeti, zamanın başbakanına yükleyip, doksan derece çark ettiği gibi, bugün de bütün anti demokratik gerilemelerin ve ekonomik çöküşün müsebbibi olarak, gariban damadı gösterip, yine kaç derece olacağı meçhul bir çark hareketine girişiyor.

Bunun ilk emareleri, ak saçlı, sulu gözlü, muhteremlerin nedamet ve Kürt kardeşlerine olan atıflarıyla ilanı aşk ediyorlar.

Nedense her bir çukurdan çıkışta bu zevatlar, kendilerini et, bizleri ise uzayan ve her seferinde tıraşlanan tırnak olarak gördükleri, Kürt kardeşlerini vitrine çıkarmakta, özgürlük naraları atıp, gerçek ekonomik çöküşü gizlemektedirler.

Bu şekilde içeride ve dışarıda sempati toplamaya, mafyavari yönetimleri sergileyen, Ümmet diye yola çıkıp, ülkü koltuğuna oturanların yaptığı, yıkımların oluşturduğu kara bulutları dağıtmaya çalışmaktadırlar.

Gerçi bu değişimlerin salt iç dinamiklerin zorlamasıyla yapıldığına inanmıyorum. Çünkü başta da belirtiğim gibi, artık muhalefet ve legal örgütlü yapılar sanal aleme çekilerek etkisizleşmişlerdir. Bu değişimin gelecek ABD yönetimini etkilemek adına, yaşlı kurt annesinin tavsiyesi ile yapıldığından şüpheleniyorum.

Peki bu çarkta, affedersiniz, reform paketlerinde bize ne var derseniz. Size ''Umut fakirin malıdır.'' misali yalnızca bir Umut kalır, neticesi de her zaman olduğu gibi, Umudunuz suya düşer ve ıslanırsınız o kadar.

Bunu ötesini elde edebilecek ne legal örgütlü yapımız ne öngörümüz ne de kaderimiz var. Zaten bunu bildiklerinden bizleri hallaç pamuğu gibi ayrıştırıp. Aramıza kin ve nedamet tohumları ekmekteler.

Her evinden kalkıp iktidara yürüyen günahkâr, biz Kürtlerin ve Alevilerin kapısına gelip, parası için kızına talip olan sahte aşıklar gibi özgürlük ve kardeşlik şarkıları söylemekteler. Hadi oradan, düşkünler, diyerek onları kovacak, bir baba yiğidi, ümidim ıslanmadan bekliyorum.

Selam ve dua ile.....

Çetin Tufan / Habernas