Tih Çölü mü dönme dolap mı? / İbrahim Kızar

Ne yazık ki hala Kızıl Denizi geçip Firavundan kurtulmadığımız için, yeni nesiller Firavunun düşünme tarzının tesiri altında yetişmekte, ırkçılık, kendini üstün görme hastalığı, adam kayırma, üç kağıtçılık, ayak kaydırma, oyalama, sömürme, yalan ve sahtekarlık gibi çirkin ve kötü vasıflar nesilden nesile aktarılmakta...

Tih Çölü mü dönme dolap mı? / İbrahim Kızar

Hayatımıza yön veren, Yaratandan yaratılmışların en şereflisine, yirmi üç senede bir Emin aracılığı ile diğer Emin olana indirlmiş olan Kitapta, ibret ve ders alınsın diye anlatılan Musa  (as) ve İsrailoğulları kıssasını  okumayanımız, duyup işitmeyenimiz yoktur diye düşünüyorum.

Kur'an-ı Kerim'i her okuduğumda, Musa (as) ve Beni İsrail kıssalarından olan Tih Çölü kısmı beni başka bir şekilde etkilemektedir.

Bilindiği gibi Musa (as), Kızıl Denizi geçip Fıravundan kurtulmuş, kudret helvası ve bıldırcın eti ile karınları doymuş, bulutlar ile gölgelenip oniki pınar ile susuzlukları giderilmiş ama İsrailoğullarının zillete alışmış kafa yapılarının değişmediğini, verilen nimetleri yeterli bulmayıp daha fazlasını istediklerini ve en sonunda Sen ve Rabbin gidin savaşın biz burada oturuyoruz diyecek kadar hadlerini aştıklarını görünce....

Tih Çölü'nde yollarını, ilahi bir ceza olarak, kaybettiklerini, kırk yıl boyunca Tih Çölü'nde dolanıp durduklarını öğreniyoruz....

Tih Çölü'nde yolunu kaybedip dolanmanın bir hikmete göre olduğunu, bu kırk sene boyunca zillete alışmış, Musa (as) ve Rabbine karşı haddi aşmış, kafa yapıları sabit olan bir- iki neslin yavaş yavaş tarih sahnesinden çekildiğini, yok edildiğini görüyoruz.

Bir ya da iki nesil, çocuk ve torunlarını miras bırakarak, tarih sahnesinden çekilirken, İlahi Hikmet yeni nesli, zamanın peygamberi rehberliğinde, güzel bir terbiye ile terbiye etmiş ve bu yeni nesil zamanın peygamberi rehberliğinde verilen görevi yerine getirmiştir.

Yani Tih Çölü'nde kaybolup dolanma (yazmızın konusu açısından) iki işi birden yapmış ki bunlar, eskilerin yavaş yavaş meydandan çekilmesi, yeni neslin ise emin adımlar ile meydana çıkmasıdır. Rabbimizin her işi bir hikmete göredir.

Şimdi  biz bunu Tih Çölü'nü niye anlattık.

Ülkede var olan sorunların seneler geçmesine rağmen, kap kara olan saçlar ap ak olmasına rağmen hala devam etmesinden dolayı Tih Çölü'nü anlatıyoruz.

Keşke geçen seneler ülke insanı için de Tih Çölü tecrübesi gibi olsa idi. O zaman İlahi Vahyin rehberliğinde yetişen yeni nesillerin meydana çıkmasına az kaldı diye sevinir, bazılarına zindan, insan öğüten bir değirmen olan, bazılarına da mekteb- medrese olan Tih'ten mezun olma zamanın yakın olduğu müjdesi ile sevinirdik.

Ne yazık ki hala Kızıl Denizi geçip Firavundan kurtulmadığımız için, yeni nesiller Firavunun düşünme tarzının tesiri altında yetişmekte, ırkçılık, kendini üstün görme hastalığı, adam kayırma, üç kağıtçılık, ayak kaydırma, oyalama, sömürme, yalan ve sahtekarlık gibi çirkin ve kötü vasıflar nesilden nesile aktarılmakta...

Özel gayretleri takdir ediyouz...

Ve ne yazık ki zaman geçerken dönme dolap da dönüp durmaktadır. Dönme dolap dönüyor heraket var ama bir arpa boyu ilerleme yok....

Yada ben yanılıyorum...

İbrahim Kızar / Habernas