Kemalistler Ayasofya’yı neden müze yaptılar? / Selahaddin Nasranlı

Ayasofya’yı müze yapan irade müslüman Anadolu halkına bir pranga taktı. Niyetleri de eylemleri de buydu. İktidara gelen eski kölelerin söktükleri bu pranga, Kemalist efendileri çok üzdü.

Kemalistler Ayasofya’yı neden müze yaptılar? / Selahaddin Nasranlı

“Kiliseden cami olur mu, olmaz mı?” tartışmasına girmek istemiyorum.

Bu noktada Kemalistleri tartışmak daha akıllıca ve biz mağdurlar için daha moral verici.

Mevcut sıcak savaşta Yunanistan’ın başını çektiği “istemezük cephesi” haricinde, korkak ve kaçamakça bu işe karşı çıkan (ki halktan korkuyorlar, bu kesin) Kemalistlerin asıl yaralılar (asıl kaybedenler) olduklarını görmek gerekir.

Batılılar için Ayasofya, zaten 500 yıldır kaybedilmiş bir yer.

Yani “Ayasofya Savaşı”nın asıl kaybedeni CHP ve Kemalistlerdir. Bunu bizzat onların usluplarından ve derin yaralarından anlamak güç değil. Mesela Emin Çölaşan, "Geçmiş olsun Ayasofya" diyor.

Hüzünlerine bakılırsa bence; “Geçmiş olsun Kemalistler!” demek daha yerinde.

Hatırlayalım Ayasofya Yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Bakanlar Kurulu'nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla müzeye çevrilmiştir. Kimilerin “müze talimatı ile ilgili imza, Atatürk’e ait değildir. (1) Bu eylem hukuksuz olarak M. Kemal adına icra edilmiştir.” sözüne karşı Sinan Meydan; "Atatürk'ün yeni soyadıyla attığı ilk imza" der. Devamen “Atatürk'ün 1934 yılının aralık ayından sonra atacağı o klasik imzanın ilk prototipidir bu imza" diye de ekler.

Yani bu müze yapma işi, basbayağı Atatürk’ün icraatı.

Peki ama 1934 yılında Kemalistler neden burayı müze yaptılar?

Bence Kemalistlerin müze yapma sebeplerinin başında kıble olarak seçilen Batıyı ve batılıları razı etmek en ilk ve asıl nedendir.

İkincisi İslam’dan uzaklaşmanın bir alameti olarak “hümanizm dini”nin bir nişanesi olarak çevrildi (ki Prof. Zafer Toprak bunun Atatürk'ün "hümanist bakışı ve uygarlık anlayışıyla" ilgili olduğunu söyler). Onlara göre Ayasofya, artık dinlerin değil, insanlık mirasıdır.

Haliyle “Yeni Türk devletinin mabedi cami değil, kilise de değil ama bilim ve müzelerdir” mesajı verildi. Ayasofya İslam mabedi değil, bir Türk sanat abidesi olmuştur. (2)

İslam ve Osmanlı’dan uzaklaştıklarını ve Atatürk devrimciliğinin bir keskin yansıması  olarak okumuşlardır. Nitekim Merdan Yanardağ; “Bu karar, Atatürk devrimlerini hiçe sayan, hukuku ayaklar altına alan bir karardır.”diyor.

Fetihlerin durduğunun ve artık fetihçiliğin bittiğinin ilanınır Ayasofya.

Tarihten bildiğimize göre; Fetihçi olmayan Türk, ölü Türk’tür.

Esasen bu müze işi bir kültür inkilabıdır. Laikler; “ne cami, ne de kilise, biz laik/hümanist dine girdik. Avrupaî kültürün bir parçasıyız” mesajı vermiştiler. Nitekim bir soruya karşı Orhan Pamuk şöyle yanıt verir; “Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük Atatürk, Ayasofya'yı müzeye dönüştürmüştü. Bunu niye yaptı? Modern dünyaya, özellikle de Batı dünyasına Rum Ortodoks mimarisinin bu başyapıtını müzeye çevirerek "Biz Türkler laikiz. Fransız laiklik anlayışını benimseyerek büyük Avrupa kültür ve medeniyetinin bir parçası olmak istiyoruz" demek istedi. Aldığı karar buydu.” “Bu, (yapılanlar) basitçe, "Kemal Atatürk'ün laikliğine artık saygı duymuyoruz" demek anlamına geliyor.”

Pamuk, Kemalistlerin sessizliğini de şöyle algılar; "Bu, Kemal Atatürk'ün laiklik geleneğidir. Lütfen bunu değiştirmeyelim" demeye maalesef korkuyorlar.”

Evet, halktan korkuyorlar!

Hasılı Ayasofya’yı müze yapan irade müslüman Anadolu halkına bir pranga taktı. Niyetleri de eylemleri de buydu.

İktidara gelen eski kölelerin söktükleri bu pranga, Kemalist efendileri çok üzdü.

1-.... Diyen Tarihçi ve MHP Kayseri Milletvekili Prof. Yusuf Hallaçoğlu gibi. Halaçoğlu; “Bu karar Resmi Gazete vb.devletin hiçbir resmi yayınında yayınlanmamış, bununla ilgili herhangi bir kayda da rastlanılmamış...” diyerek eklemede bulunur.
2-(İstanbul Ansiklopedisinin 3. cilt de Ayasofya maddesi).

Selahaddin Nasranlı / Habernas