İç savaşın getirdikleri / İbrahim Kızar

İbretlik olan bir durumda şudur ki; savaşı tetikleyenlerden hiç kimse ölmüyor, ne ABD'den ne de Ruslardan ölen yok… Onlar ölmüyor, onların yerine ölen çok...

İç savaşın getirdikleri / İbrahim Kızar

“Savaş” insana ürküntü veren bir kelime, hele “iç savaş” denilen korkunç kelime bizlere ne kadar sıradanlaştı değil mi? Bu kelimeleri duya duya umarsamaz bir hale mi geldik, yoksa elden bir şey gelmemesinin çaresizliği mi..?

Neml Suresi 34. ayette Sebe Melikesi Belkıs'ın dili ile savaşın neticeleri hakkında Allahu Teala bizleri uyararak şöyle buyurmaktadır, “Doğrusu hükümdarlar bir beldeye girdiklerinde orayı bozguna uğratırlar ve halkının ulularını aşağılık duruma düşürürler. Onlar işte böyle yaparlar.”

Sebe Melikesi savaşın kötü neticelerini öngördüğünden dolayı savaştan kaçınmış, günümüzün terimleri ile diplomasiyi tercih ederek muhatabına diplomatlar göndermiştir.

Müslüman ülke idarecileri keşke kendi aralarındaki sorunlarda da diplomasi yolunu tercih ederek Sebe Melikesini örnek alsalardı.

Sebe Melikesi öngörüsünde ne kadar da haklı değil mi? İşte Suriye, işte insanların düştüğü hazin durum…

On yıla yaklaşmakta olan Suriye iç savaşının Suriye halkını içine düşürdüğü kötü durum bazen insanın gözüne gözüne girmekte ve insanlar bu kadar da olmaz, olamaz demekten kendini alamamaktadır.

Bir nevi mağduriyetlerin gerçek sebebi olan savaş ve savaş içinde savaş unutulmuş, insanlar sadece yaşanan acıklı olayları görür hale gelmişlerdir.

Halbuki savaş, iç savaş devam ettiği müddetçe ölüm saçan makinalardan dolayı, insanlar ölecek, yıkılan binaların enkazları altında küçük büyük demeden insanlar can verecektir.

İnsanlar varını yoğunu bırakarak memleketlerini terk edecek, ne yazık ki bir kısmı yollarda telef olurken, kamplara sağ salim varanlar ise zaruri ihtiyaçlarını karşılamak noktasında bile sıkıntılar çekeceklerdir.

Savaştan önce, ocağı tüten her gün evinde yemeği pişen insanlar belki bir tas çorba ya da bir ekmek için sıraya girmek zorunda kalacaktır.

Ne yazık ki kadınlar dul, çocuklar yetim kalmaya devam edecektir.

Kimileri kışın zemheri soğuğuna dayanamayacak ailece bir çadırın altında donarak can verecek, kimi çocukların ise zeytin bahçelerinde  cansız bedeni bulunacak...

Aylan el Kürdi'nin kıyıya vurmuş hali, hala hepimizn gözleri önünde duruyor değil mi..?

Babam öldükten sonra kimse bana ceket almadı, diyen çocuk hepimizi ağlatacak, diğer taraftan başka çocuklar babalarını annelerini kaybetmeye devam edecekler.

Sığındıkları Müslüman ülkelerde maruz kaldıkları hakaret ve bazen de kadın çocuk demeden öldürülmeleri cabası…

Savaş, Sebe Melikesinin dediğinden de daha kötü neticeler doğurmakta, çünkü savaş artık savaş olmaktan çıkmış savaş içinde savaşa dönüşmüştür.

İbretlik olan bir durumda şudur ki; savaşı tetikleyenlerden hiç kimse ölmüyor, ne ABD'den ne de Ruslardan ölen yok… Onlar ölmüyor, onların yerine ölen çok...

Savaş kötüdür, iç savaş daha da kötüdür, savaş içinde savaş, savaşların en kötüsüdür, savaş devam ettikçe yukarda bir kısmını saydığımız kötü neticeler ne yazık ki meydana gelmeye devam edecektir.

Uçak ve diğer savaş makinaları insanların üzerine gül yağdıracak değil ya...

Allahın, bizlere İslam coğrafyasında savaşların olmadığı günleri de göstermesi duası ile…

Allaha emanet olun

İbrahim Kızar / Habernas