Sellu Ala Xeyril Enam / Muhammed Aleyhisselam

1400 yıldır O’nu anlatıyor, alimler, şairler, edipler. Bitmedi bitmiyor. Herkes kendince O’nu anlatmaya çalışıyor. İnsanlara onu tanıtmaya, onu sevdirmeye çalışıyor. Ama şuna bakın ki, 1400 yıldır bu kadar insan anlatıyor ama hala onu bitiremediler. İnsanlığın yaratılışından bugüne kadar, hiçbir insanın hayatı bu kadar uzun ve ayrıntılı incelenmemiş ve anlatılmamıştır. 63 yıllık hayatı, doğduğu ilk gün olmak üzere, vefatının son anına, son nefesine kadar, tek tek incelenmiş ve yazılmıştır. Sadece bu dahi Efendimiz (sav)’in yüceliğini anlatmaya yeter.

Efendimiz (as)’ın yüceliğini ve Allah katındaki değerini veciz bir şekilde üstadımız ne kadar da güzel anlatmış. İnanın bugüne kadar Efendimiz (as)’ı bu tarzda güzel ve etkileyici anlatan hiçbir alime rastlamadım. Kendisinin değimiyle “Bu parça altun ve elmas ile yazılsa liyakatı var” dediği, şu muhteşem sözlere bir bakarmısınız: “Evet, sabıkan bahsi geçmiş: Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi, وَمَا رَمَيْتَ اِذْ رَمَيْتَ (1) sırrıyla, aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde, onları inhizâma sevk etmesi, (2) الْقَمَرُ  وَانْشَقَّ nassı ile, aynı avucunun parmağıyla kameri iki parça etmesi, ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması ve bir orduya içirmesi, ve aynı el, hastalara ve yaralılara şifa olması, elbette o mübarek el, ne kadar harika bir mu'cize-i kudret-i İlâhiye olduğunu gösterir. Güya, ahbap içinde o elin avucu küçük bir zikirhane-i Sübhânîdir ki, küçücük taşlar dahi içine girse zikir ve tesbih ederler. Ve a'dâya karşı küçücük bir cephane-i Rabbânîdir ki, içine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur. Ve yaralılar ve hastalara karşı küçücük bir eczahane-i Rahmânîdir ki, hangi derde temas etse, derman olur. Ve celâl ile kalktığı vakit, kameri parçalayıp, Kàb-ı kavseyn şeklini verir. Ve cemâl ile döndüğü vakit, âb-ı kevser akıtan on musluklu bir çeşme-i rahmet hükmüne girer. Acaba böyle bir zâtın bir tek eli böyle acip mu'cizâta mazhar ve medar olsa, o zâtın, Hâlık-ı Kâinat yanında ne kadar makbul olduğu ve dâvâsında ne kadar sadık bulunduğu ve o el ile biat edenler ne kadar bahtiyar olacakları, bedâhet derecesinde anlaşılmaz mı?” (3)

Allah katında bu derece değeri olan bir zatın viladetinin seneyi devriyesinde ben de bir şeyler yazmak istedim. Ben şair değilim. Ama, İbrahim (as)’ın ateşine gagasında su taşıyan güvercin misali, bir damla da olsa, O’na olan sevgimi göstermek için Kürtçe bir şiir yazdım. Rabbim beni ve sizleri O’nun şefaatine nail eylesin. Bir dahaki yazımızda buluşuncaya dek Allah’a emanet olun. Siz okurlarımızın ve İslam ümmetinin mevlit kandilini tebrik ediyor hayır dualarınızı bekliyorum.

1-"(Ey Muhammed) attığın zaman da sen atmadın..." Enfal Sûresi, 8:17.
2-"Ay yarıldı." Kamer Sûresi, 54:1.
3-19. Mektup (mucizatı Ahmediye)

Mücahid Haksever / Habernas

Ev Hezaru çarsed sale
Edip şueraw delale
Nema j’war taqet mecale
Tili şelbun zıman lale

Xılasnebu xılasnabe
Wesfu pezné bé hisabe
Tucar eşqate sar nabe,
Dıl ji firaqé kebabe

Sellu ala xeyril enam,
Muhammed aleyhisselam,
Alu ashabiyan temam,
Ew Sıtérın erşé zelam.

Taca seré muluk mira,
Tuyi beşiren nezira
Penahé jaru esira,
Azadkır j’qeydu zincira

Xwediyé wehyu tenzilé,
Nasıxé tewrat incilé,
Şefaatkar nin jıbilé,
Te, roja fediw xecilé

Sellu ala xeyril beşer,
Lıser bavé Zehra kewser,
Tı şu’la cihan serteser,
Hivu sıtér tavi jımer,

Mestu evindarbun jıter,
Daru devi, kevru hecer,
Erdu esman u behru ber,
Jı hubbate şeqbu qemer,

Gelo heye rojek j’rojan
Bıbinım rewza nur efşan
Bıkım surme lı van çavan
Axu turaba wan deran

Sellu ala nebyé kewneyn
Kudwew réberé seqeleyn
İmamé her du Heremeyn
Ceddé şehid imam Hüseyn

Xwezi ezbam l’zemanéte,
Çaveki ku ditıbute
Dara dıgri jı firaqete
Kevré zakır dıdestéte

Sine şeqbu bı naline,
Jı agré hicran bı pétine
Zenbu güneh me d’péçine,
Ya rab tu me bığıfrine

Nızam wé roj bıki qebul,
Jı ümmeta xwe ey resul,
Evdé zelil bıki wusul,
Beheşt, derman j’bo dılé kul

Mislé barana buharé
Salat selam l’te bıbaré
Dıkım hévi, alikaré
ĞEMGİN bi, wibxi sıtaré