Pınarbaşı suları bulanık / Çetin Tufan

Bugün, bu Ortadoğu halklarının birbirine düşmüş haline, emin olun herkes timsah gözyaşları dökmekte, kardeşler arasında derin husumet ve düşmanlıkların oluşmasına ellerini oğuşturarak seyirci kalmaktadırlar.

Pınarbaşı suları bulanık / Çetin Tufan

Ademin, İbrahim'in, Muhammmed'in (s.a.v) Ümmetinden olmayı bizlere bahş eden Rabbim'e hamd olsun. Zamanın fitnesinden, Şeytan ve dostlarının şerinden, yine Alemlerin Rabbi olan Allah'a sığınırım.

İki bin süreciyle ilgili, bir menkıbe anlatılır. İşkence hanede Paralelcilerce işkence edilen salih bir Müslüman, canından bezmiş ve tamda istedikleri iftiralara evet diyecekken, verilen arada hücresine götürülür. Yan hücrede, bıyıkları ağzında, her tarafından PKK'li olduğu beli olan biri, ızdırap içinde yatıyormuş. İnsanlık hali buya, iki bahtı kara, birbirlerini sorarken, PKK'li bitkin olan salih Müslümana, ''Ulan sizin Hüseyninizin (..) sını yiyeyim. Erkekçe yaşadı, erkekçe direndi ve erkekçe öldü. Başını diktut bıra. Ya bizim (..) başkan korkakça yaşadı. Her gelenle anlaştı, zelil şekilde teslim oldu. Başımızı eğdi, bize onur bırakmadı.'' Demiş.  Bu PKK'linin sözleri, İslam için, Kur'an için, halkını ilim ve irfan ile selamete ulaştırma yolundaki salih müslümana şevk ve direnç olmuştur.

Gerçekten de öyle. Genel olarak bu hareket doğdu, doğalı biz Türkiyeli Kürtlere acı elem ve ızdıraptan başka birşey vermedi. Kendince kazanım olarak sundukları ise, kaybetirdikleri karşısında, devede kulak misali. Buda yetmezmiş gibi Irak ve Suriye'deki masumlarada musalat oldu. Oradaki fakir fukaranın, işsiz, güçsüz biçarelerin, samimi duygularını sömürdüğü yetmezmiş gibi şimdide kanlarının üzerine pazarlıklar yapmaktadır. Sebebine gelince çünkü her ne kadar Kürdistan-i olduğunu savunsa da, iz babası Kemalist Türk dayıları gibi, dışardan ithal bir hareket. Kürtlerin hiçbir ahlaki ve dini değerini kale almayan, her ortamda renkten renge giren, kendi şahsi bekasının dışında, hiçbir şeye önem vermeyen bir hareket.

Müslüman bir Kürt olarak muhakkak, Emperyallistlerin tuzağına düşüp, birbirini kıran İslam'ın çocukalarına ve bunların gadrine uğrayan, mazlum ve mahrumlara ağlamakta, feryatları yüreğimi dağlamaktadır.

Bugün, bu Ortadoğu halklarının birbirine düşmüş haline, emin olun herkes timsah gözyaşları dökmekte, kardeşler arasında derin husumet ve düşmanlıkların oluşmasına ellerini oğuşturarak seyirci kalmaktadırlar. Ne acıdır ki, bu kinlerini ağızlarında tutamayıp dökmelerine rağmen ( Kürtler ve Türkler iki yüz yıldır birbiriyle savaşan, ezeli düşmanlardır.)  bizim Hadimler hala onlara yaranmak için birbirinin kanına girmekten, çekinmemektedirler. Bildiğim ve tarihinde kayıt ettiği gibi piyonların değeri, hiçbir oyunda yoktur. Taki Şahlarının ve yöneticilerinin maslahatları için kendilerini feda etmeyinceye kadar.

Beka meselesini, kardeşlerinin tabi haklarını inkar edip, hileli çözüm süreçleriyle, dönekliğini bildiği yapılarla imar edenlerin. Bu gün Şovenist uğultularla, Fethe çıkmaları, siz Müslüman Kürt ve Türk kardeşleri yanıltmasın. Bu ne Kürtlerin, nede Türklerin yararına olan bir şeydir. Sonuçta her iki tarafta kaybedecek, oturup birbirine başsağlığı diliyecek. Analar ağıtları beraber cıvanlarına, yiğitlerine yakacaklardır.

Çünkü her iki tarafta hile ve entrikaların peşinde. Şeytan ve Decal'le el ele vermiş ateşe odun taşımaktalar. Dürüst değiller. Sıkıştıkca ha şeytana, ha Decal'a sığınıp, iplerini bunların eline verip, Halklarını başı eğik, bir zilete dücar kılmaktadırlar. Çünkü bunlar birbirini beslemekte, efendilerinin kendilerine izin verdiği, iplerini saldığı kadar, birbirlerine saldırmaktadırlar. Amaç İslam'ın göğsüne saplı olan hançeri, çıkarabilecek fikri ve maddi birliktelikleri İslam'ın çocukalarından uzaklaştırıp, onları  parçalamaktır.

Aksi taktirde bu gün yaşadığımız, bu durumlar oluşmaz. Binlerce yıl İslam bayrağı altında, şehadet getirerek içtiğimiz, Şehadet şerbetlerini unutmazlardı. Yanyana yatan Kürt, Türk, Arap, Fars, Hintli vb. İslam milletinin yiğit şehitlerinin kemiklerini sızlatmazlardı. Birbirlerine hüsnü niyetle yaklaşıp , düşmanlarına suizan ile bakarlardı.

Selam ve dua ile.....

Çetin Tufan / Habernas