Müslüman ülkelerin önceliği zekat mı?

Kanımca, Müslüman ülkeler zekat meselesinden önce diğer Müslüman halk ve toplulukların maruz kaldıkları zulüm ve baskıları görmek ve bunlara engel olmak için, bir şeyler yapmak zorundadırlar.

Müslüman ülkelerin önceliği zekat mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan TIKA koordinatörlerini kabul toplantısında; “İslam ülkelerine sesleniyorum, Müslüman ülkeler salt zekatlarını tespit edip bu fakir, garip ülkelere verseler dünyada herhalde fakir kalmaz diyerek” önemli bir konuya değinmiş.

Zekat konusu önemli bir konu, doğru söze ne denir ki, özellikle petrol zengini ülkeler zekatlarını verseler gerçekten İslam ülkelerinde fakir kalmaz.

Ne yazık ki, İslam ülkelerinin zenginlikleri başka ülkelere akıp durmaktadır.

Halkı müslüman olan ülkelerde başta Türkiye olmak üzere Rahmetli Erbakan Hocanın deyimi ile sadece hortumlar kesilse gerçekten de fakir kalmaz. Tabi herkes başkasının kel başı ile uğraşıp kendi kel başını görmek istememektedir.

Ne yazık ki, bugün halkı Müslüman olan ülkelerin/İslam ülkelerinin/ Müslüman halk ve toplulukların yegane sorunu gelir dağılımındaki adaletsizlik ve fakirlik değildir. Müslüman devletler zekat konusunda vazifelerini yapmasalar da, müslümanların kurduğu yardım kuruluşları sayesinde müslümanlar vazifelerini yerine getirmeye çalışmakta ve dünyanın dört bir yanında muhtaçlara ulaşmaktadırlar.

Gel gör ki Müslüman devlet yöneticileri gayr-i müslim ülkelere yaranma yarışında at başı gittikleri için dünyanın bir çok yerinde Müslüman halk ve topluluklar dayanılmaz baskı, işkence ve Arakan'da olduğu gibi soykırıma uğramakta ve ne yazık ki onlara sahip çıkan olmamaktadır. İşte bana göre büyük sıkıntı buradadır.

İslam ülkeleri zekat meslesinden önce eğer gerçekten Müslüman iseler, dünyanın dört bir yanında mağdur olan Müslüman halk ve topluluklar için ne yapabiliriz, sorusunu kendilerine sormak zorundalar.

Müslüman ülkeler vazifelerini yapsalardı, siyonist çeteler bu kadar pervasız davranabilir miydi?

Müslüman ülkeler vazifelerini yapsalardı, budist çeteler bu kadar rahat katliama girişebilirler miydi?

Doktor Afiyet Sıddıqi'nin, “dünyada beni kurtaracak bir Müslüman yo kmu?” feryadı taşları eritirken hiç bir Müslüman ülke başkanından ses gelmemesi, hiç bir devlet başkanının bu çağrıyı üzerine almaması hayret verici olay değil mi?

Müslüman ülkeler vazifelerini yapmıyor diye Hindistan'ın Keşmir de yaptığı pervasızlığı kimse görmüyor mu?

Dünyanın dört bir yanında sadece Müslüman olduğu için saldırıya uğrayan Müslümanları saymadık bile…

Çin devletinin Uygur Müslümanlarına yaptığı baskılar, her eve bir Çinli erkek yerleştirilmesi gibi adice bir kararı çekinmeden uygulayabilir miydi?

Kanımca, Müslüman ülkeler zekat meselesinden önce diğer Müslüman halk ve toplulukların maruz kaldıkları zulüm ve baskıları görmek ve bunlara engel olmak için, bir şeyler yapmak zorundadırlar. Bilinmelidir ki, Müslüman devletler, Müslüman halk ve toplulukların sorunlarını sahiplendikleri zaman, gayr-i müslim ülkeler ayaklarını denk alırlar.

Son söz olarak bu sahiplenme bir lutuf değil bir zorunluluktur.

İbrahim Kızar / Habernas