Microsoft, Gazze nöbeti nedeniyle 2 çalışanını işten çıkardı

Associated Press'in haberine göre, nöbet "yetkisiz"di; ancak çalışanlar, perşembe günü öğle yemeği sırasında düzenlenen etkinliklerinin Microsoft'un hayır kurumları için para toplamak amacıyla onayladığı diğer etkinliklere benzediğini söyledi.

İşten çıkarılan çalışanlardan biri olan Abdo Mohamed AP'ye; "Microsoft'ta ailelerini, arkadaşlarını veya sevdiklerini kaybeden çok sayıda topluluk üyemiz var. Ancak Microsoft, bir araya gelip acımızı paylaşabileceğimiz ve artık kendileri adına konuşamayan insanların anılarını onurlandırabileceğimiz bir alan sağlamada gerçekten başarısız oldu." dedi.

Birçok uzmanın soykırım olarak değerlendirdiği İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında resmi rakamlara göre yaklaşık 43 bin kişi hayatını kaybetti, ancak gerçek rakamın çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Mısır doğumlu Mohamed, Microsoft'ta araştırmacı ve veri bilimcisi olarak çalışması için çalışma vizesine sahipti. Vizesini sürdürebilmek ve Amerika Birleşik Devletleri'nde kalabilmek için iki ay içinde yeni bir iş bulması gerektiğini söyledi.

Mısır'da büyüyen diğer çalışan Hossam Nasr da Filistin İçin Harvard Mezunları'nın örgütlenmesine yardımcı oluyor.

Nasr, daha önce Microsoft'un iç sosyal medya platformunda yaptığı Filistin yanlısı paylaşımlar nedeniyle soruşturulduğunu ve cezalandırıldığını söyledi.

Microsoft, Cuma günü AP'ye yaptığı açıklamada, "dahili politikaya uygun olarak bazı kişilerin istihdamına son verildiğini" doğruladı.

Hem Mohamed hem de Nasr, Apartheid İçin Azure Yok adlı bir grubun üyeleridir. Bu grup, Apartheid İçin Teknolojiye Hayır kampanyasının bir parçası olarak ortaya çıkmıştır ve Microsoft'un Azure gibi bulut bilişim programı teknolojilerinin, İsrail'in Gazze'ye karşı savaşına ve Batı Şeria'daki işgalini sürdürmesine yardımcı olmak için kullanılmasına karşı çıkmaktadır.

Microsoft'un İsrail ile uzun süredir devam eden bir ilişkisi var , Mayıs ayında Apartheid İçin Azure Yok'ta ayrıntılı olarak açıklandığı gibi. Amazon ve Google, Project Nimbus aracılığıyla İsrail hükümetine ve ordusuna özel bulut bilişim sağlama ihalesini kazanmış olsa da, departmanlar geçişte Azure'u kullanmaya devam ediyor. Ayrıca Azure, İsrail askeri şirketi Elbit Systems'ın yeni askeri simülasyon yazılımına destek sağlıyor. Microsoft ayrıca İsrail Hapishane Hizmetleri'ne danışmanlık hizmetleri sunuyor.

"Çalışmalarımız şu anda İsrail devleti tarafından Filistinlilerin yaşamına akıl almaz bir yıkım getirmek için kullanılıyor," diye yazdı No Azure for Apartheid. "Etik olmayan hükümet kuruluşlarının çıkarlarına hizmet etmek için sıklıkla kötüye kullanılan güçlü teknolojilerin üreticileri olarak, kodlarımızın iyi amaçlar için kullanılmasını sağlama konusunda benzersiz bir sorumluluğumuz var."

Savaş karşıtı ve Filistin dayanışma örgütleri ile aktivistler işten çıkarmalara karşı çıktı.

 CODEPINK cumartesi günü sosyal medyada "Microsoft bir soykırıma aracılık ediyor ve insanlık için mücadele edenleri cezalandırıyor" yazdı .

Uluslararası Dayanışma Hareketi kurucu ortağı Huwaida Arraf, "Microsoft yalnızca soykırım ve apartheid'ı mümkün kılan teknolojiyi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda öldürülen aile üyelerini anmak için nöbet tutan çalışanlarını da işten çıkarıyor." dedi .

Chicago Üniversitesi profesörü ve In These Times köşe yazarı Eman Abdelhadi, işten çıkarmaları üniversiteler ve şirketlerde Filistin dayanışma eylemlerine yönelik misilleme örneklerine bağladı.

"Harvard Kütüphanesi sessiz bir çalışma için öğretim görevlilerini askıya alıyor. Microsoft Gazze nöbeti için çalışanları işten çıkarıyor. Chicago Üniversitesi protesto nedeniyle bir öğrenciyi evden çıkarıyor. Universal, yazarı soykırım karşıtı olduğu için bir TV şovunun yapımını iptal ediyor... hepsi son bir hafta içinde," diye belirtti Abdelhadi sosyal medyada.

Microsoft'un bu adımı, Google'ın Project Nimbus'a karşı protesto düzenleyen 28 çalışanını işten çıkarmasının altı ay ardından geldi.

Pazar günü, Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) ve Washington eyalet şubesi, Microsoft'tan çalışanları işe iade etmesini istedi.

CAIR-WA İcra Direktörü Imraan Siddiqi yaptığı açıklamada, "Bu, zamanımızın insan hakları sorunu için ayağa kalkan vicdanlı çalışanların kurumsal dünyada nasıl susturulduğunun bir başka örneğidir" dedi.