Hac ve bayramınız mübarek olsun / Çetin Tufan

Hac, ferdin yeniden tertemiz bir başlangıçla, hayata başlamasına, ruhunu ve bedenini, şeytan ve dostlarının tahakkümünden kurtarmak için, zorlu bir eğitimden geçirmesine bir olanaktır.

Hac ve bayramınız mübarek olsun / Çetin Tufan

İslam inancının en kadim ibadeti olan ve inananların mal ve canlarını ortaya koyarak yaptıkları Hac ibadetinin ifa edildiği bu günlerde hepimizi bir heyecan kaplamaktadır.

Hacılar, yıllardır özlem ve hasretini çektikleri, bunun için nice zahmetlerle biriktirdikleri mallarını sarf ederek atamız İbrahim (as)'ın  sünnetini , Resulullah (sav)'in ayak izlerini, takip etmeye,  O mübarek beldelere gitmeye muvaffak olmuşlardır.

Artık 'lebeyk' demeye, hak kazanmış. Bunun için bütün zorluklara göğüs germişlerdir. Haklı bir heyecan ve gurur taşımakta, Rabblerinin Hz İbrahim Halilullah ile yaptığı davete icabet edip, ''geldik, ya Rabbim'' deme bahtiyarlığına ulaşmış bulunmaktalar.

Haccın heyecanlı iki buluşması vardır ki, bunu ancak yaşayan bilir. Bu, aşığın maşuğuna ulaşmasıdır. Nasıl aşıkta, bir heyecan ve türlü haller yaratıyorsa, aynen hacıların her birinde derece ve durumlarına göre değişik haller yaratmaktadır.

Bunlardan ilki, Hacı’nın Kabe-i muazzamı karşısında gördüğü andır. Ben o beldeleri defalarca ziyaret edip Mekke ile Medineyi dolaştım. Fakat hiçbir yerde, Rabbim'in nefesini, varlığını ve bana olan yakınlığını Kabe'nin içinde olduğu kadar hissetmedim. Sanki Rabbim; ''De kulum, seni dinliyorum.'' dercesine bana yakın gelmekte idi.  Hele taştan ve topraktan olan, O binanın nasılda insanı cezbettiğini anlatamam. Halbuki yanı başında, çelik ve betondan tağuti inkarcıların mabetlerini kıskandıracak heybette, ışıl ışıl, şaşaalı bina ve kuleler bulunmasına rağmen. Hacı, Kabeyi gördüğünde ağzına kadar dolan bir barajın, kapaklarının birden açılması gibi boşalır.

Hac'da ki ikinci karşılaşma ise, Davanın Rehberi, Aleme örnek ve Server olan sevgili Resulullah (sav)'i ziyaret etmektir. Burada da herkes zikir ve tefekürünce, O’na selam ve özlemini ifade eder. Bendeniz hep Ümmetin ve davamın halini ona şikayet eder. Ondan şefaat dilerim. Hele gece, kimseler yokken, Ravzanın karşısına geçip, arzuhal etmenin lezzetini bu dünyada bulamadım.

Hac, İslam âleminin ibadet, inanç ve bilincini tazeleyip ikame eden bir ibadettir. Öyle k,i ehli nifakın şahsi veya şeytani emelleri doğrultusunda, İslam’ın içine türlü bid'at ve hurafelerin katılmasına mani olmaktadır.

Hac, İslam Ümmeti’nin birlik ve dirliğini sağlamakta. Bedevi asabiyeti, ulusalcılığı, yöresel inanç farklılıklarının, İslam'a mal edilmesini engelemektedir. Her şeyden öte, zalim ve hain idarecilerin, idareleri altındaki Müslümanları yönetmek adına, sapkın, ayrılıkçı ve ayrıştırıcı fikirlerini, ümmetin bir kesimine, diretmelerine engel olmaktadır.  

Hac, ferdin yeniden tertemiz bir başlangıçla, hayata başlamasına, ruhunu ve bedenini, şeytan ve dostlarının tahakkümünden kurtarmak için, zorlu bir eğitimden geçirmesine bir olanaktır.

Hac; ezilen, savrulan, aldatılan ve özünden koparılan Ümmetin, tekrar saflığına, mükemmel bir İslami nizam kurabileceğine, bir güç ve kuvvet olduğuna inanç ve ümittir.

Hac; geride kalanlara, hasretle Allah (cc)'nın ziyaretinden dönenlere kavuşma sevincidir. Kurbanlarını adayarak o davete icabet edeceklerine dair bir ahdu peymanlarıdır.

Hac; inanan ve bunu ifa eden, ifa edenlerin hatırına bayram edenlerin hepsine af ve mağfirettir.

Bütün sıkıntı ve elemlere rağmen, birbirini seven, akrabalık ve komşuluk haklarına riayet eden, İslam Ümmetinin selameti için dua edenlerin bayramı mübarek olsun.

İslam milletinin arasındaki, ceviz kabuğunu doldurmayan, meseleleri ve ihtilafları kaşıyarak, İslam beldelerine çöreklenen, emperyalistlere kafa tutan muvahhit ve mücahitlerin bayramı kutlu olsun.

Hangi mezhep ve meşrepten olursa olsun, Hac ibadetini kabul ve ifa edenlerin bayramı mübarek olsun.

Selam ve dua ile...

Çetin Tufan / Habernas