Belçika’da mezuniyet töreninde başörtüsü krizi: Üç öğrenci sahneye çıkarılmadı

Schaerbeek’teki Émile Max Lisesi’nde üç başörtülü öğrenci, mezuniyet töreninde sahneye çıkarılmayarak diplomalarını gizlice arka odadan almak zorunda kaldı. Karar, büyük tepki çekerken Belediye Başkanı ve MR Partisi uygulamayı savundu. Olay, Belçika’daki artan kurumsal İslamofobinin çarpıcı bir örneği olarak değerlendiriliyor.

Belçika’da mezuniyet töreninde başörtüsü krizi: Üç öğrenci sahneye çıkarılmadı

Belçika’nın Schaerbeek bölgesinde bulunan Émile Max Lisesi’nde düzenlenen mezuniyet töreni, başörtüsü taktıkları gerekçesiyle üç Müslüman kız öğrencinin sahneye çıkarılmaması nedeniyle skandala dönüştü. Okul yönetimi, genç kızların diplomalarını salonda değil, arka taraftaki resepsiyonda teslim etti. Öğrencilerin isimleri dahi törende anons edilmedi.

Sene boyunca okul kurallarına uygun hareket ettikleri ve okul binasına girerken başörtülerini çıkardıkları belirtilen öğrenciler, tören günü ailelerinin huzurunda sahneden men edilerek aleni bir şekilde küçük düşürüldü. Kutlama havasında geçmesi gereken anlar, onlar için birer utanç sahnesine dönüştü.

Kamuoyu Tepkili: "Açık Bir Ayrımcılık"

Törende bulunan bir kadın izleyici bu karara itiraz ederek durumu protesto etti. Salondaki pek çok kişi, alınan kararı “anlamsız ve aşağılayıcı” olarak nitelendirerek öğrencilere destek verdi.

Schaerbeek Belediye Başkanı Audrey Henri (MR), okul yönetiminin kararını savundu. Henri, törenin "ders saatine" benzediğini ve "eğitimsel bir etkinlik" kapsamında değerlendirildiğini belirterek uygulamayı meşru buldu. Ecolo partisinden belediye meclis üyesi Thomas Eraly ise durumu sadece "talihsiz bir olay" olarak nitelemekle yetindi.

MR Partisi’nden Sistematik İslamofobik Politikalar

Olay, Belçika’da Georges-Louis Bouchez liderliğindeki Reform Hareketi Partisi’nin (MR) İslam karşıtı politikalarının yeni bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Fransız siyasetindeki ırkçı ve otoriter uygulamalara özenen MR, özellikle eğitim alanında İslamofobik söylem ve girişimlerini artırmış durumda.

Geçtiğimiz aylarda MR’li Eğitim Bakanı Caroline Désir, okullarda “radikalleşme” olduğu iddiasıyla verileri manipüle etmiş, ardından öğretmenlere başörtüsü yasağı getirme arzusunu dile getirmişti.

MR milletvekilleri ve seçilmiş yetkililer —özellikle Geerts gibi isimler— kamu kurumlarında başörtülü kadınların dışlanmasını savunuyor. Bu tutum, yalnızca inancını yaşamak isteyen kadınların sosyal ve mesleki hayattan sistematik olarak uzaklaştırılması anlamına geliyor.

Sonuç: İnanca Saygı Yerine Dışlama Politikası

Schaerbeek’te yaşanan bu olay, sadece üç öğrenciye yapılan bir haksızlık değil; Belçika'da artan kurumsal İslamofobinin yeni bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Toplumun büyük kısmının tepkisine rağmen, siyasi iktidarın bu tür ayrımcı uygulamaları sahiplenmesi, inanca saygı yerine dışlamayı teşvik eden bir anlayışın giderek kökleştiğini ortaya koyuyor.