Allah'tan zahiren ve batınen yardım istemek

Sabır ve namazla yardım dilemek, zorluklar ve meşakkatler içerisindeki Müslümana, Allah’tan nasıl yardım talep etmesi gerektiğinin öğretildiği etkili ve tek yöntemdir.

Allah'tan zahiren ve batınen yardım istemek

“Ey inananlar, sabır ve namazla yardım dileyin. Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.”(1) Bu ayet Bedir Savaş’ının hemen öncesinde nazil olmuştur. Bedir savaşı Müslümanların şirke ve küfre karşı ilk savaşıdır. Bedr’in öncesinde inen bu ayet, Müslümanları karşılaşacakları bu yeni ve tehlikeli duruma hazırlamaktadır. Ayet, müslümanların önünde, şu ana kadar gördüklerinden farklı bir durumun olacağını haber veriyor. Müslümanların üç katı kadar bir ordu, buna karşı sayıca ve de askeri teçhizat bakımından düşmandan daha geri olması hasebiyle çetin bir mücadelenin olacağını konusunda uyarıyor. Tam da bu noktada yani beşeri bir gözle bakıldığında, mağlubiyetin kaçınılmaz olduğu bir noktada, Allah (cc) yardım istenilmesini emrediyor. Yeryüzünde zorda kalan her canlının yaptığı gibi, bu zor durumdan kurtulmaları için, yardım çağrısı yapılması gerektiğini vurguluyor. Peki ama, kime ve nasıl?

Ayette inananlardan, Allahtan sabır ve namazla yardım istenmesi tavsiye edilmektedir. Ayette geçen “isteinu” kelimesi, yardım isteyin demektir. Bilindiği gibi, yardım istemek, kişinin tek başına üstesinden gelemediği durumlar için söz konusudur. Tüm sebeplerin sukut ettiği böyle bir savaş öncesi, yardım edecek yegâne zat, Müsebbibul Esbab olan Allah’tır. Tüm sebepler sukut etse bile. Allah’ın yardımını alabilmek ise, sürekli onunla iletişim halinde olmayı gerektirir. Bu da ancak ona yönelmek, kendisini ona adamakla olur. “Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (2)

Sabır ve namazla yardım dilemek, zorluklar ve meşakkatler içerisindeki Müslümana, Allah’tan nasıl yardım talep etmesi gerektiğinin öğretildiği etkili ve tek yöntemdir. Sabır ve namazla. Çünkü, imtihan dünyasında bir yolcu mesabesinde olan insan aciz ve fakirdir. İhtiyaçları sonsuzdur. Hayatını idame ettirebilmesi için birçok şeye ihtiyaç duyar. “Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla layık olandır.”(3) Bu acz ve fakr içerisinde insanın dayanacağı, tevekkül edeceği, ihtiyaçlarını arz edebileceği zat, Rabbul Alemin olan Allah’tır. Yardım sadece ondan istenir.وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ  “Yardım ancak Allah tarafındandır.”(4) Bu yardım isteme de ancak sabır ve namazla olur.

Sabır ise, tahammül göstermek, acıya katlanmak, sıkıntı ve meşakketlere katlanmaktır. Sabır aynı zamanda şikâyetten kaçınmadır. Karşılaşılan musibetlerden dolayı, yaratılmıştan şikâyet edilebilir ama Allah Teala’dan edilmez. Kur’an’da Eyyüb (as)’ı karşılaştığı musibete şikâyet edişi şu şekilde anlatılmaktadır. "Şeytan bana bir yorgunluk ve azab dokundurdu."(5) Eyyüb (as)’ın bu sözleri Allah tarafından övülmüştür: "Gerçekten biz onu sabredici bulmuştuk."(6) Sabır aynı zamanda, paniğe kapılmanın, bozguna uğramanın, şaşkınlığa düşmenin de tek panzehridir. İmam Caferi Sadık (RA), musibetler karşısında sabır gösterilmemesi durumunda, bunun (Allah korusun) imansızlığa varacak kadar büyük bir tehlike arz edebileceğini söyler: "Sabrın imanla münasebeti başın bedenle olan münasebeti gibidir. Baş gittiğinde beden de gider. Aynı şekilde, sabrın gittiğinde iman da gider.” Karşılaşılacak musibetler, ne kadar ağır ve çok olursa olsun, buna karşı inananlara Allah yeter. فَسَيَكْف۪يكَهُمُ اللّٰهُۚ  “(Ey Resûlüm!) Onlara karşı Allah sana kafidir!” (7)

Sabır ve namazla yardım dilenmesinin tavsiye edildiği bu ayetin devamında Allah (cc)’nun; "Allah sabredenlerle beraberdir." buyurması, inananlara yardım edileceğinin müjdesidir.  Buradaki beraberlik, Hadid süresinde geçen, "Nerede olursanız, O, sizinledir."(8) ayetindeki kuşatıcılık anlamındaki beraberlik değildir. Buradaki beraberlik; yardımcı olmak, desteklemek anlamındaki beraberliktir.

Yardım dilemenin ikinci şartı olan namaz ise, hadislerde belirtildiği gibi, İslam dininin temel sütunlarından biri olan, en büyük ibadetlerden bir tanesidir. Namaz, yardımı gönderecek olan ve sabrı verecek olan Allah’a yönelme O’na sığınmadır. Çünkü tüm gücün kaynağı odur. Namazın aynı zamanda insanları günahtan uzaklaştıran bir yönü de var. “Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve fenalıktan alıkor” (9) namaz gibi sabrında, temizleyici bir özelliği var. Sabır da batınımızı günahlardan temizler. Batın temizlik sabır ile, zahir temizlik namaz ile. Bundan dolayı, cenabı Allah, batıni amellerin en ağırı olan sabır, zahiri amellerin en ağırı olan namazla, kendisinden yardım istememizi istiyor.

Bu iki özellik, belalara karşı bize dayanma gücü, günahlardan uzak durma ve Allaha itaat etme noktasında bizlere sebat verecektir. İşte bu iki özellik ile yardım istenildiğinde Allah’ın yardımı inananların üzerine yağacaktır inşallah. Sözlerimi Sadi Şirazi’nin bir sözüyle son verirken, sizleri Allah’a emanet ediyor, dualarınızı bekliyorum.

“Yeni yetişen üzümün tadı ekşi olur, ama birkaç gün sabredilince tatlılaşır. Sabır, önceleri insana zehir gibi görünür, fakat bunu huy edinirsen bal olur. “

1-Bakara Suresi 153, 2-Muhammed Suresi 7, 3-Fatır Suresi 15, 4-Enfal Suresi 10

5-Sad Suresi 41, 6-Sad Suresi 44, 7-Bakara Suresi 137, 8-Hadid Suresi 4,

9-Ankebut Suresi 45

Mücahit Haksever / Habernas