Yine Bir Kerbela, Yine Bir Hüseyin / Çetin Tufan

İslam davası için kıyam ve fedakarlıklar, salt akıl menfaat gibi değerlerle meselelere bakanlar için garip, delice bir hal olarak görülebilir. Çünkü onların havsalası bu gibilerini tanıma ve anlamaya yetmemektedir. Onlar her iş ve eylemin arkasında mutlaka dünyalık bir şeyler aramaktadırlar. Ama onların anlamadıkları, ilahi cezbeye kapılıp sevgiliyle hemhal olup, bu alemi aşan bir sülüke çıkanlar için artık, dünya ve dünyalıklar bir değer olmaktan çıkmıştır.

Yine Bir Kerbela, Yine Bir Hüseyin / Çetin Tufan

Dünya durağında sapıtıp, karanlıkta kalmamamız için, bizlere kandiller donatan Allah (cc)'ye hamd eder. Bu kandillerin en parlağı ve berrağı olan Muhammed Mustafa'ya, Ehl-i Beytine, salih ve salihelere salat ve selam ile....

İnsan oğlu eğer nasihat almak istiyorsa, her yaşta ve işte kendisine bir nasihat alır. Hatta Allah(cc) ona salihleri gönderip istikametini hakka ve hakikate doğru yönlendirir.  Bu olmuyorsa bazen Allah (cc) kendi kerem ve kudretinden o insana bazı musibetler verir ki kendinde bu nasihatları alma ve uyma istibdadı oluşsun.

Fakat nasihate kapalı olan, ya da hakka ve hakikate alerjisi olanlar, Kur’an-ı Kerim’in tarifiyle gözleri kör, kulakları sağır ve kalplerini mühürledikleri için bu nasihatleri almaları mümkün değildir. Çünkü onların kıbleleri şaşmış, nasihatçileri Şeytan ve yarenleri olmuştur.

Tarihimizde İmam Hüseyin (a.s), Rehber Hüseyin, Şeyh Said gibi... salat ve selam üzerlerine olsun. Şahsiyetlerin mücadelesini anlamak babından ben acizane bu yaşımda yeni bir cihet ve sebebi anladım. Bu iç alemimdeki hesaplaşmayı, hakkıyla anlatacak, kudret ve kabiliyette değilim.

Ama şunu diyebilirim ki; davalarına sadık olanlar, ona canı gönülden inananlar Üstad'ın betimlemesiyle evinin yandığını duyup onu söndürmeye koşan, bu koşuda omuzları birkaç kişiye değse de farkında olmayanlar gibidirler. Davetçi davasını ulaştırmak için, hayatı boyunca koşar, Cehenneme yuvarlanmakta olan Beni Ademi Cennetlere ulaştırmak için, bu uğurda tabiidir ki hata ve eksiklikleri olacak, bazen tökezleyecek, bazen yerlere düşecek. Yine de enaniyet ve kibre kapılmadan kendini hesaba çekip, af, özür ve tevbe ederek yılıp usanmadan, can tende olduğu sürece bu koşudan sürünerek dahi olsa vazgeçmeyecektir.

Ya da etrafına ışık verip, mahlukatın gözünü aydın etmek için kendinin eriyip bitmesine rıza gösteren mum gibidirler. Büyük zahmetler ile kurulan  Hz. Peygamberin saf ve berrak İslam davasını, makam, mevki, para, pul için değiştirip diğer Ümmetlerin başına gelen fitneleri, Müslümanlarında başına getirmeye çalışan, Müslüman kılıklı Şeytanları deşifre etmek, şeytani emellerini kursaklarında bırakmak, hiç olmasa şeytani saltanatlarının bekasını sarsmak adına, Müslümanları uyandırmak için kendilerini feda eden bu Peygamber aşıkları, kendilerini bir mum gibi eritirken, verdikleri nurun tezahürü ile ilahi aşk şarabını içip, sarhoş olan davetçilerdir. Çünkü onlar için huzur ve saadet, davanın selamete ulaşması, davetçilerin yola devam etmeleri bütün varlıklarının ötesindedir.

Onlar Davanın bekası uğruna bütün gadir, sıkıntı ve belalara göğüs gerip, her müşkülata koşarken, Dava treninin yoldan çıkarılmak istendiğini anladıkları anda. Kendisini koca trenin önüne atıp, bu kalleş gidişata dur diyebilen erlerdir.

Evet bu tavır ve hareketler, kıyam ve fedakarlıklar salt akıl, menfaat gibi değerlerle meselelere bakanlar için garip, delice bir hal olarak görülebilir. Çünkü onların havsalası bu gibilerini tanıma ve anlamaya yetmemektedir. Onlar her iş ve eylemin arkasında mutlaka dünyalık bir şeyler aramaktadırlar.

Ama onların anlamadıkları, ilahi cezbeye kapılıp sevgiliyle hemhal olup, bu alemi aşan bir sülüke çıkanlar için artık, dünya ve dünyalıklar bir değer olmaktan çıkmıştır.

Bu Muharrem ayında, Kerbela Aşurasında, Hüseyin olanlara, Rehber olanlara, Kıyamlarını daim ve taze tutanlara selam olsun.

Haddini bilenlere, gerektiğinde Allah ve Resulu için had bildirenlere selam olsun.

Zalim ve bağilere, dünya ve dünyalıklara kafa tutup, kafa tutturanlara selam olsun.

İlahi cezbe ve sülüküne devam eden, kendini hesaba çeken, hesabında adil olanlara selam olsun.

Nefsinin cazibelerine rağmen kendini ve varlığını Rabbine kurban edenlere ve etmek için bekleyenlere selam olsun.

Selam ve dua ile....

Çetin Tufan / Habernas