Tunus'ta hukukçulardan "komplo davası"na sert eleştiri: Talimatlı yargı mı?
Tunus'taki hukuk fakülteleri öğretim üyeleri, "komplo dosyası" olarak bilinen davada verilen kararları protesto etti. Kararların adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ve siyasi muhalefeti cezalandırma amacı taşıdığını belirten öğretim üyeleri, demokrasinin ve yargı bağımsızlığının yeniden sağlanması gerektiğini vurguladı.

Tunus'taki hukuk fakülteleri ve yüksek hukuk ve siyaset okullarının öğretim üyelerinin geniş bir grubu, "komplo dosyası" olarak bilinen davada verilen kararların, "yargı kararı yerine talimatla alınan kararlar" olduğunu belirtti.
Öğretim üyeleri, "yargının mevcut rejim lehine siyasi muhalefeti cezalandırma ve ifade özgürlüğünü susturma amacıyla kullanılması" olarak gördükleri durumu protesto etti. Aynı zamanda, bu kararların "adil yargılanma hakkının ihlali" olduğunu vurguladılar.
Öğretim üyeleri, "savunma hakkının ihlali, hemen müzakereye geçilip kararın açıklanması, avukata savunma yapma imkânı verilmeden ve davanın özüne girilmeden verilen kararların haksız ve sert olduğuna" dikkat çektiler ve bu kararların anayasaya aykırı istisnai yasalara dayandığını belirttiler.
Ayrıca, öğretim üyeleri, 25 Temmuz 2021 tarihinden itibaren "gerçeklik durumu"nun dayatılmasına ve bunun, "halkçılıkla halkın haklarını ve insan haklarını, hukuk devletini zayıflatan bir yaklaşım" olduğuna karşı çıktılar.
Açıklamada, "demokrasinin ve yargının bağımsızlığının yeniden sağlanması gerektiği ve adil yargılanma koşullarının temin edilmesi" gerektiği ifade edildi.
Ayrıca, "siyasi tutuklulara yapılan insanlık dışı ve zalimce muamelenin, kabul edilen en düşük tutuklu haklarıyla çeliştiği" ifade edildi. "Duruşmaların, sanıkların yokluğunda çevrimiçi yapılmasının, duruşmanın açıklık ilkesine aykırı olarak neredeyse gizli duruşmalar haline gelmesine yol açtığı" belirtildi.
Savunma heyeti, mahkeme kararını inceledikten sonra, bu kararların Tunus tarihindeki örneksiz kararlar olduğunu ve ülkenin geldiği durumu gözler önüne serdiğini ifade etti.
Savunma avukatı Abdülnasır el-Mehri, "kararların reddedildiğini ve ilk adım olarak temyize başvurulacağını, ayrıca davayı uluslararası mahkemelere taşımak için çalışmalar yapıldığını" daha önce "Arap21"e verdiği bir röportajda söylemişti.
Geçtiğimiz Cumartesi sabahı, Tunus Mahkemesi, "komplo dosyası" olarak bilinen davada 40 kişi hakkında hüküm vermişti. Hüküm giyenler arasında, işadamı Kemal Latif (66 yıl hapis), eski "Demokratik Taktıl Partisi" Genel Sekreteri Hiyam Türk (48 yıl hapis), "En-Nahda Hareketi" lideri Nureddin El-Bahiri (43 yıl hapis), eski Başkanlık Ofisi Başkanı Rıdvan Belhaj (18 yıl hapis), "Cumhuriyet Partisi" Genel Sekreteri İsam Şabi (18 yıl hapis), eski Bakan Gazi el-Şuvaşi (18 yıl hapis) ve "Ulusal Kurtuluş Cephesi" adlı muhalefet grubuna bağlı isimler yer aldı. Ayrıca yurt dışında bulunan, Gannuşi'nin kızı Tesnim el-Hrici ve eski Başkanlık Ofisi Direktörü Nadiye Akkaşa'ya karşı 30 yılın üzerinde ceza verildi.