Selahaddin'in torunları Gazze için bu gece de direniş nöbetindeydi

HÜDA PAR'ın çağrısıyla haftalar öncesi başlayan direniş nöbeti bu akşamda devam etti.

Selahaddin'in torunları Gazze için bu gece de direniş nöbetindeydi

İşgal rejimi Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürürken Filistinli mücahidlere olan destek de gün geçtikçe artıyor.

Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağı üzerinde kurulan Gazze'ye destek çadırı önünde düzenlenen direniş nöbeti etkinliği Metin Bağcı'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan İdeal Eğitim Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Ali Doyar, Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de ve hassaten Diyarbakır'da da Müslümanların her defasında bir araya geldiğini ve o mücahidlerin sesi olmaya çalıştığını belirterek bu süreç içerisinde söylenen, yazılan ve verilen mesajların yanında toplumun yapılan programlara bakış açısı ve ümmetin HAMAS'a olan desteğine yönelik kimi kesimlerce farklı şekillerde dillendirilmesini ele aldı.

"Öldürülen 25 insan için kol kola girenlerin çocuklar ve kadınlar katledilirken kılları kıpırdamıyor"

Meseleyi 3 ana başlık altında ele alan Doyar, "Birincisi; Müslümanız, merhamet duygularımız kabarıyor, acı çekiyoruz, dua ediyoruz. Unutmamalıyız ki Allah oradaki o vahşeti görüyor, biliyor ve isterse bir saniyede orayı allak-bullak eder ama Allah-u Teala mühlet veriyor. Bu dünya ki imtihan dünyası ve biz de bu imtihan sürecinden geçmekteyiz. Bu imtihanda herkes kimliğini ortaya koymaktadır. Bu bir süreçtir. Dolayısıyla herkes kendisine baksın. Kimin elinde ne kadar imkân ve hangi yetki var, imtihanlarını kimin yanında kullanıyor. Şimdi gözlerimizde yalancıları ve sahtekarları görüyor muyuz?" dedi.

Kâbe imamının haberlere konu olan açıklamalarına atıfta bulunan Doyar, "Müslümanım diyen sarıklıları görüyor musunuz? Kâbe imamıdır ama HAMAS'ın yaptığını fitne olduğunu söylüyorsa bu Allah'ın verdiği bu mühletten dolayıdır. Avrupa'nın bütün insanları sokaklarda ama devlet yetkilileri Peygamberimize hakaret eden bir derginin 25 insanı öldürüldüğü için kol kola girdi. Şimdi ise çocuklar ve kadınlar katlediliyor ama kılları kıpırdamıyor." ifadelerini kullandı.

Selahattin Güler'in seslendirdiği şiirin ardından bir konuşmayı da HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emiroğlu yaptı.

"Şu güne kadar 135 bini aşkın Filistinli katledildi, bunu anlamak istemeyenlere yazıklar olsun"

Kudüs Meselesinin Âdem Aleyhisselamdan başlayıp kıyamete kadar devam edecek olan iki zıt kutbun, maruf ile münkerin, doğru ile yanlışın, Hak ile batılın mücadelesi olduğuna vurgu yapan Emiroğlu, "Bu mesele bizim açımızdan bir akide ve iman meselesidir. Çünkü Mescid-i Aksa'nın bulunduğu coğrafya, Rabbimizin ifadesi ile etrafını mübarek kıldığı bir toprak parçasıdır. Orası Tevhid'in yurdudur, ilk kıblemiz ve Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın mübarek siyerinde müstesna bir yere sahiptir. Onun için bu meseleyi önemsiyoruz." diye belirtti.

Akidenin yanında bu meselenin bir güvenlik meselesi olduğunun altını çizen Emiroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu mel’un şebeke ve siyonist ideoloji varlığı gayrı meşrudur ama başından bugüne kadar bu coğrafya üzerinde emelleri olan bir ideolojidir. Yani biz onlara Gazze'yi de versek Filistin'i de versek fit olmayız. Çünkü onlar daha büyük şeyler istiyorlar. Üçüncüsü, bu mesele dünya için bir insanlık meselesidir. Çünkü bu siyonistler kendinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bir ideolojiye sahiptir. Onlara göre kendilerinin dışındaki 8 milyar insanın tamamı hatta bu insanların doğmamış çocukları bile onların köleleridir. Mesele bu kadar nettir. Biz imanımız, bölgemizin huzur ve barışa erişmesi için bu meseleyi mutlaka sahiplenmemiz gerekiyor."

Emiroğlu, "Bir şey söylüyorlar. 'Yahu, bu HAMAS meşruiyetini kaybetti, durup dururken 7 ekim sabahı niçin işgal edilen topraklara girdi dolayısıyla bu meşru bir eylem değildir' diyor; aklımızla, tarihimizde alay ediyorlar. Vicdanınız kurusun, 75 yıldır çocuklar ölüyor. Şu güne kadar 135 bini aşkın Filistinli katledildi. Toprakları işgal edilmiş; karadan, havadan denizden ablukaya alınmışlar. Ne yapsınlar? Bekleyip ölsünler mi? Bunu anlamak istemeyenlere de yazıklar olsun diyoruz."

"Sonuçlar üzerine konuşmayı terk etmeli, sebeplere yoğunlaşıp çözümler üzerinde ilerlemeliyiz"

Yapılan uluslararası çağrılara dikkat çeken Emiroğlu, "Günlerdir söylüyoruz; ey uluslararası camia, ey batı dünyası, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi müdahale edin. Kim kime müdahale ediyor. Bu adamlar zaten bu işin arkasında duran güçler. Biz ateşi körükleyene gel bu işi söndür mü diyoruz. 75 yıldır çağırıyoruz da ne oldu? 57 İslam Ülkesi, 2 milyarı aşkın Müslüman nüfus kurumlarıyla, hükümetleriyle devletleriyle 75 yıldır ne yaptılar? Şunu yaptılar; Gazze her bombalandığında kükrediler, kınamalarda bulundular. Halklarının gazını aldılar. Yıkılan evleri imar ettiler. Tıbbi cihazların malzemelerin geçişini kolaylaştırdılar." ifadelerine yer verdi.

"Şimdi Gazze yerle bir. Şu anda toplansak bir yılda Gazze’yi imar eder; bütün alt ve üst yapısıyla, hastaneleriyle okullarıyla ibadethaneleriyle ayağa kaldırırız. Ateşkeste sağlanır." İfadeleriyle konuşmasını sürdüren Emiroğlu, "Biter mi bu iş? 75 yıldır bitiyor mu? Her sene binlerce insan can veriyor. İmar ediyoruz bir daha yıkıyorlar. Demek ki biz meseleye yanlış noktadan bakıyoruz. Çözümümüz pansuman bir çözümden öteye geçmedi, geçmiyor. Artık ciddi bir plan yapmamız lazım. Eğer İslam ülkelerinden üç beş tane cesur adam bedel ödemeyi göze alarak bir yol haritası oluştursaydı bugün çok daha farklı şeyler söyleyecektik." dedi.

Emiroğlu, "Biz bu meseleyi bir plan ve program dahilinde yürütmezsek ne kendimize ne içinde yaşadığımız topluma faydamız olur ne de Kudüs'ü özgürleştirebiliriz. Bizim vazifemiz büyük ve ağır. Bıkmadan usanmadan anlatacağız, çalışacağız, nesiller yetiştireceğiz, bizi idare edenleri zorlayacağız. Bu düşüncenin, bu iradenin güçlenmesi lazım. Bu coğrafyanın cesaretini düşman da bilir, dostta bilir. Ama plansız programsız bir yere varamayız. Sonuçlar üzerine konuşmayı terk etmeli sebeplere yoğunlaşıp çözümler üzerinde ilerleyebilmeliyiz." şeklinde konuştu. (İLKHA)