Halil el-Hayye: Aksa Tufanı siyonist rejimin "stratejik caydırıcılık" iddiasını çökertti
HAMAS'ın Gazze lideri Halil el-Hayye, hareketin 38. kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmada Aksa Tufanı'nın siyonist rejimin "stratejik caydırıcılık" iddiasını çökerttiğini vurguladı; yeniden imar, insani yardım ve ulusal birlik çağrısı yaptı.
HAMAS'ın Gazze'deki lideri Halil el-Hayye, hareketin 38. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada Filistin davasının tarihi bir eşikten geçtiğini belirterek, Aksa Tufanı operasyonunun siyonist rejimin güvenlik ve üstünlük mitini yıktığını söyledi. El-Hayye, yaşanan büyük dönüşümün Filistin halkının meşru haklarının geri kazanılması için önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti.
Gazze'de süren saldırılar nedeniyle halkın çok ağır bedeller ödediğini vurgulayan el-Hayye, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 70 bini aşkın Filistinlinin şehit olduğunu hatırlattı.
Direnişin önde gelen isimlerinden Râid Saad "Ebu Muaz"ın şehadetine değinen el-Hayye, onun onlarca yıl işgalcilerin takibi altında yaşamış bir direniş sembolü olduğunu dile getirdi.
Batı Şeria'da Filistinlilerin sistematik bir terörle karşı karşıya olduğunu kaydeden el-Hayye, işgalcilerin askeri baskısı ile yerleşimci saldırılarının eş zamanlı yürütüldüğünü, kent ve köylerin demir kapılar ve kontrol noktalarıyla boğulduğunu söyledi. Kudüs'te ise Mescid-i Aksa'nın kimliğinin hedef alındığını, fiili zamansal bölünmenin dayatıldığını ve yerleşimcilerin günlük baskınlarla mekânsal bölünmeyi zorladığını vurguladı.
1948 topraklarındaki Filistinlilerin de ayrımcılık, baskı ve mülksüzleştirmeye maruz kaldığını belirten el-Hayye, buna rağmen kimliklerini ve davaya bağlılıklarını koruduklarını ifade etti. Mülteci kamplarındaki ağır koşullara dikkat çeken el-Hayye, Ayn el-Hilve'de yaşanan ve 13 çocuğun şehit olduğu saldırıyı örnek gösterdi.
Savaşın sonuçlarına değinen el-Hayye, direnişin ayakta kaldığını ve bunun işgalcilerin yenilmez olmadığını gösterdiğini söyledi. Aksa Tufanı ile siyonist rejimin güvenlik efsanesinin çöktüğünü, uluslararası alanda giderek yalnızlaştığını ve savaş suçlarının dünya kamuoyunda teşhir edildiğini kaydetti. Normalleşme projelerinin darbe aldığını, Filistin davasının yeniden küresel gündemin merkezine oturduğunu ifade etti.
Önümüzdeki dönemin önceliklerini de açıklayan el-Hayye, ateşkes sürecinin eksiksiz uygulanması, yardımların girişinin sağlanması, hastaneler ve altyapının ayağa kaldırılması, Refah Sınır Kapısı'nın açılması ve işgalcilerin Gazze'den tamamen çekilmesi gerektiğini vurguladı. Yeniden imar sürecinin başlaması için bağımsız Filistinlilerden oluşacak bir teknokrat komitenin Gazze'yi yönetmesine hazır olduklarını söyledi.
Uluslararası güçlerin rolünün yalnızca ateşkesi korumakla sınırlı olması gerektiğini belirten el-Hayye, direnişin ve silahın işgal altındaki halklar için meşru bir hak olduğunu vurguladı. İnsani yardımın hızlandırılması çağrısı yapan el-Hayye, kış şartları altında Gazze'de yaşanan büyük insani krize dikkat çekti.
Ulusal birlik mesajı da veren el-Hayye, Filistinli güçlere ortak bir program etrafında birleşme, siyasi hayatın yeniden canlandırılması ve seçimlere gidilmesi çağrısında bulundu. Esirler dosyasının da direnişin temel önceliklerinden biri olduğunu belirtti.
Konuşmasının sonunda şehitleri anan Halil el-Hayye, Şeyh Ahmed Yasin başta olmak üzere Aksa Tufanı'nın ve Filistin direnişinin tüm şehitlerine bağlılık vurgusu yaparak, HAMAS'ın direniş çizgisinden asla vazgeçmeyeceğini ifade etti. (İLKHA)



