Cevapsız kalan çağrılar / İbrahim Kızar
Artık arşı titreten bu çağrılar, Gazze Halkı tamamen yok olmadan bir icabet bulsun. Allahım bize izzet ve şeref sahibi düşmana karşı izzetli bize karşı merhametli Önderler/Rehberler gönder çünkü başımızdakiler düşmanlarımıza karşı zelil bize karşı ise zalimdirler.
Bu kaçıncı cevapsız kalan çağrı bilmiyorum, gök kubbenin altında kaybolan, muhatablarının kulaklarını tıkadığı, duymamazlıktan geldiği, duysa bile cevap vermediği kaçıncı çağrı bilmiyorum?
Haberlere bakarken yine Hamas’tan dünyaya çağrı haberi düştü önüme. Kendi kendime sormaktan alamadım, kaçıncı çağrı bu, İslam Ümmetine, Arap devletlerine ve kahrolası Dünyaya yapılan kaçıncı çağrı, bu vahşetin durdurulması için.
Bilmeyen ve duymayan kalmadı, Gazze halkı, Filistin halkı, istinasız hergün, ama hergün ölümün her şekli ile, en vahşi yöntemler ile öldürülüyor ipini koparmış, dünyanın vahşi devletleri tarafından kollanan azgın ve kudurmuş siyonist çete bombaları ile.
Bilmeyen ve duymayan kalmadı, Gazzede sağlam bina, sivillerin sığınacağı emin bir yer artık yok.Yiyecek yok, temiz su yok, hastane yok, ilaç yok, yok oğlu yok....
Ne canlarını dişlerine takmış mücahidler destekleniyor, ne de mağduriyetlerini kalemlerin yazmaktan aciz kaldığı, anlatmak isteyenlerin kelimelerinin boğazlarında kaldığı, sivil halkın haklı çağrılarına derde deva bir icab/ bir cevab geliyor.
Sahi biz bu icabları/cevapları kimden bekliyoruz. Araplardan hayır yoksa, Ümmeti Muhammed’den icabet yok ise bu çağrılara kim cevap verecek?
Vahşi dünya bütün imkanları ile ipini koparmış Siyonist çeteye yardıma koşuyor. Vahşi dünya, yada dünyanın vahşi devletleri, bütün imkanları ile Siyonist çeteyi korumaya, kollamaya, silah ile desteklemeye, istihbarat sağlamaya, para vermeye ve siyasi olarak her platformda desteklemeye devam etmekteler.
Dünyanın vahşi devletlerinin herkesin gördüğü ve bildiği gibi tarafları her zaman olduğu gibi bellidir.
Geriye kalan dünyanın bazı ehli insaf devletleri ve ağır bir gaflet uykusunda olsa bile halkı müslüman olan ülkelerdir.
İşte soru burda ne zaman, ne zaman ve ne zaman.?
Allahu Teala bize soruyor; ''Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz.''(Nisa 75)
Bize ne oluyor ki kardeşlerimizi ipini koparmış Siyonist çetenin ve dünyanın vahşi devletlerinin olmayan insafına bırakıyoruz.
Kardeşlerimize yardım etmiyor, onları düşmanlarının karşısında yalnız, kimsesiz, silahsız bırakıyor ve Allahu Teala’nın size ne oluyor uyarısını üzerimize alınmıyoruz?
Bu güne kadar öldürülen kadınlar, çocuklar, bebekler, yok olan aileler, annesiz babasız kalan çocuklar, çekilen açlık ve yokluklar yetmedi bizler Gazzenin, Gazze halkının tamamen yok olmasını mı bekliyoruz, yoksa şu direniş son bulsada rahat etsek mi diyoruz. Bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mı diyoruz. Bize ne oluyor yapılan bütün çağrılara kulak tıkayıp bu dünyada cenneti yaşama telaşına düşüyoruz.
Yazıklar olsun, yazıklar olsun yazıklar olsun.
Artık arşı titreten bu çağrılar, Gazze Halkı tamamen yok olmadan bir icabet bulsun. Siz savaşmıyorsunuz biliyoruz hiç olmaz ise savaşanlara eldeki imkanlarınız ile destek verin.
Yapılan çağrılara cevap vermeyenler, icabet etmeyenler, sağır ve sessiz kalanlar iyi bilin ki dünyanın vahşi devletleri ve ipini koparmış azgın Siyonistler cesaretlerini sizin bu sessizlik ve pısırıklığınızdan almaktalar.
Allahım bize izzet ve şeref sahibi düşmana karşı izzetli bize karşı merhametli Önderler/ rehberler gönder çünkü başımızdakiler düşmanlarımıza karşı zelil bize karşı ise zalimdirler.
Allah'a emanet olun