Kaybetmeye devam ediyorlar / Abdullah Öncel

HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakına katılması etrafında vaveyla koparan üç kesim var. Bu üç kesime baksan hepsinin de geçmişi bir birinden kirlidir. Çoğu zaman hedeflerine varmak için kişiliklerini gizlerler. Biri Türkün sırtında kirli bir kambur diğeri ise Kürdün sırtında kirli bir kamburdur. Sonuncusu ise ABD’ye sığınıp ortalığa fitne ve fesat yaymaya çalışanlardır.

Kaybetmeye devam ediyorlar / Abdullah Öncel

Allahın  selamı rahmeti ve bereketi Ey Yaren senin, benim ve bize dert ortağı olup yazdıklarımıza kulak verecek olan okurlarım üzerine olsun. Biliyorsun Bayram, biz bir araya gelip kendi aramızda sohbet ederek bir birimize dert ortağı olsak da, sohbetleimizi  yazıya döküp okuyucularımız ile paylaşmadık. İstiyorum ki yaklaşmakta olan seçim, ittifaklar ve HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakına katılması etrafında koparılan vaveylayı  bana yorumlayasın, hem ben istifade etsem, hemde okuyucalar ile  paylaşsam ne dersin.

Selam ve mukabelden sonra, bu ne telaş, soluksuz konuştun, görünen o ki koparılan vaveyla seni çok etkilemiş. Merak etme bu ağacın kökü sağlam, gövdesi sağlıklı, dalları ise kuvvetlidir. Vaveyla koparan zihniyetin, sarsılacak demesi ile bu ağaz ve bu gövde sarsılmaz dedidikten sonra devam etti Yaren.

Şimdi vaveyla koparan üç kesim var. Bu üç kesime baksan hepsinin de geçmişi bir birinden kirlidir.  Bu üç kesimin tamamıda zayıf, güçsüz ve kendilerini güç yetiremeyecek gördükleri zamanda barışçıldırlar, kendi deyimleri ile demokrat ve insan haklarından yanadırlar. Çoğu  zaman hedeflerine varmak için kişliklerini gizlerler, maske takar, maske ile dolaşırlar. Amma ve lakin güç ellerine geçtiğinde, kendilerini güçlü hissettiklerinde maskelerini hemen yırtıp atarlar, onlardan daha adisi yoktur, zulumleri yeri göğü inletir. Hitler, Musolini ve Stalin gibi diktatörlerlerin yolunu izlerler ve zulumde onları geri bırakırlar.

Bunlardan ilk güruh, ataları kadar sahtekar ve yalancıdırlar, sahtekarlık yalancılık ve blimum kötülük atalarından kendilerine miras kalmış, genlerine, kalplerine işlemiştir. Çok ama çok yüzsüzdürler, ar damarları çatlamıştır bunların, geçmişleri vahşi katliamlar ile doludur. Bu vahşetleri en çok bilmesi gerekenler ise Kürtlerdir. Bugün herkesin bildiği Zilan Katliamı, Dersim Katlima, Diyarbakır ve Bingöl’de yakılan köyler....

İşte bu alçak zihniyet (ki oy oranları yüzde yirmi civarındadır), başkalarına Terörist deme cüretinde bulunmaktadır. Sende bende iyi biliyoruz ki aslında bu zihniyet terörist bir zihniyettir. Kendilerine hangi sıfatı yakıştırsalarda bunlar değişmezler teröristirlerdir. Kendilerini güçlü gördükleri her ortamda terörist kimlikleri hemen ortaya dökülmektedir. Bunların değiştiğine, değişeceğine inanan ya saf, yada safi ahmaktır.

İkinci güruh ise Kürdün sırtında kirli bir kamburdur. Kürdler bu kirli kamburdan kurtulmak zorundadır. Umudumuz bunun yakın bir gelecekte olacağı yönündedir. Bu zihniyetin de akıl babası bir önceki zihniyetin (oyları yüzde yirmi olan zihniyet) ta kendisir, biri diğerinin burnundan düşmüş gibidir. Biri Türkün sırtında kirli bir kambur diğeri ise Kürdün sırtında kirli bir kamburdur. Bunlar da kendileri için bir atacık yapma peşinde iken, kırk yıldır uğraşırken buna izin verilmeyeceğini görmeleri onları daha çok saldırgan yapmışa benziyor.

Kürdün sırtındaki kamburdan hala kan damlamaktatır, Kürdün evladı  hala çeşitli bahaneler ile  öldürülmektedir. Bazen hain damgası ile bazen başkalarının hayat standartı biraz daha yükselsin diye orduların önüne yem olarak atılmaktadır. Ve diğerlerinden daha yüzsüz olan bu zihniyette çıkıp başkalarına terörist, katil demektedir. Biz bunları da çok iyi biliyoruz. Bunlarda Stalin ve Mao Zedung artıklarıdır....Kuyruk acıları asırlarca unutulmayacak kadar büyüktür....

Bir üçüncü zümre varki maske ile yüzü bir birinden ayırmak bir zamanlar gerçekten zor idi, kalp gözü ile bakanlar, feraset sahipleri bunların ne mal olduğunu iyi biliyordu. Zaman geçti güç bunları sarhoş etti ve boyaları döküldü foyaları ortaya ortaya çıktı.

Kendilerini sağlama aldıklarını düşündükleri yerlerden ortalığa fitne ve fesat yaymaya çalışıyorlar. Geçmişlerini ve şimdiki hallerini  göz önünde iken tertemiz insanlar ile uğraşıyorlar. Siz varya siz her renge giren bukalemunlar, milletin odalarına kamera koyacak kadar aşağılık bir zihniyetsiniz desek yeterli olur sanırım.

Her üçünün de canı ceheneme, kininizle geberin, kahrınızdan parmaklarınızın ucunu ısırın diyelim mi hep beraber.

Bir şeye üzülüyorum sadece bunlara bel bağlayan, bunların değiştiğine inanan, bunlara kurtarıcı gözü ile bakan saflara yada safi ahmaklara.

Dostların ise üzülmesine, endişe duymasına gerek yok, Allahın izni ile hiçbir dosya, hiç bir vaveyle Bu sağlam yapıyı sarsmaya, zor duruma sokmaya güç yetiremeyecektir. Bunu böyle beyan ettikten sonra kaybedenlerin, kaybetmeye devam edenlerin, zülüm ile ayakta durmaya çalışanların son demlerini  görmeye başlıyoruz diye sevinmenin zamanıdır.

Yeteri kadar açık oldumu, memnun kaldın mı bak beni nasıl konuşturdun diye sitem ettikten sonra sohbetine son verdi Yaren.

Endişeye gerek yok, paniğe gerek yok, kaybedeneler kaybetmeye devam ediyor ve gelenler emin adımlar ile o kürsülere yürüyorlar.

Haydi  hayırlısı