Karakış çöktü bugün
Ansızın karakış çöktü bugün Marmara durgun Bir yiğit düşmüş bağrına bugün Analar hep ağlar, ama bir başka ağlar bugün
Ansızın karakış çöktü bugün
Yerde yatan aziz bir beden
Bağrı parçalanmış bir arif var bugün
Üşüyen toprağı kan ısıtır bugün
Hikmeti-i ilahi iktiza etmiş
Şehadet çiçeği açacakmış bugün
Beyaz kar, kefen oldu bugün
İhtiraslar alevlenmiş
Namlular kin kusar bugün
Yerde yatan bir âbid var bugün
Yelesi kanlı zülcenah göründü
Şehadet kokusu sardı her yanı
Minarelerden sela yükselir bugün
İnna lillâhi ve innâ ileyhi raciûn
Şelalelerin donduğu gündür bugün
Bülbüllerin hüzünle öttüğü gün, bugün
Yetimler yas tutar
Başlarını okşayan gitmiştir bugün
Abê gitmiştir, ağıt yakma günüdür bugün
Hattatların eli titriyor
Çobanın kavalı hıçkırıyor bugün
Yeter sus, içim yanıyor bugün
Marmara durgun
Bir yiğit düşmüş bağrına bugün
Analar hep ağlar, ama bir başka ağlar bugün
Sıtmaya tutuldum, viraneyim
Üşüyorum, kim örter beni bugün
Ağıt yakarım, ben yanarım bugün
Kalk bak, lapa lapa nur yağıyor
Semada canların bekliyor seni bugün
Git, Git, bize matemdir bugün
Dostun(Rehber'in) cennete merhaba dediği
Bize ise elveda dediği gündür bugün
Şiirlerde, marşlarda destan olduğu gündür bugün
Gövdemize baltaların savrulduğu
Sırtımızın çatırdadığı gündür bugün
İpek kozalarının yakıldığı gündür bugün
Gözlerimden kan damlar
Karın altında kan terlerim bugün
'Şimr'lerin el çırptığı gündür bugün
Kılıç kalkan kuşanın
Kerbela'ya giden bir kervan var bugün
Hüseyin katledilmiş, oturmayın bugün
Zeynep feryat eder
Konferanslar, seminerler günü değil bugün
Yezid'in tahtını yıkma günüdür bugün
Yüzsüzlerin kara günüdür
Korkakların utanç günüdür bugün
Utanın, bir aslan parçalandı bugün
Kardeşlik yok; örf, töre, gelenek yok
Herkesin bir yerlerde pustuğu gündür bugün
Konuşmuyor, susuyorlar bugün
Ansızın karakış çöktü bugün...