Engeli ilk kim aşacak / İbrahim Kızar

Siyonist çetenin önceki saldırılarında olduğu gibi, son saldırldırısında da halkı müslüman ülkelerin başkanları, kralları, emirleri arasında bir telefon trafiği, bir görüşme süreci başladı. Açıklamalar yapıldı, dış işleri bakanları bir şeyler söyledi, Birleşmiş Miletler toplantıya çağırıldı, İslam İşbirliği Teşkilatı acil olarak toplandı ve halkı müslüman ülkelerin idarecileri özetle halka  bir şeyler yapmaya çalışıyoruz görüntüsü verme telaşına girdi.

Elbette yapılan açıklamalar, kınama kararları, siyonist çetenin mahkum edilmesi ve yaptığı azgınlıkların dile getirilmesi, Birleşmiş Milletler'in toplantısı ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın acil toplantısı, yabana atılacak yada küçük görülecek bir durum değildir.

Ne yazık ki yapılan bu açıklamalar ve toplantılar artık halkı tatmin etmemektedir. Dünyanın her tarafında müslüman halklar artık açıklamalardan kınamalardan ve siyonist çetenin zulmunün dile getirlmesinden ötesini, başkanlardan, emirlerden ve krallardan beklemektedir ve bu taleplerinde de müslüman halklar haklıdır.

Krallar ve başkanlar sivil toplum kuruluşları gibi davranmaktan vazgeçmek zorundadır.

Gösteriler yapmak, siyonist çeteyi lanetleyerek kınamak, Filistin halkına dua etmek ve Filistin halkının yanında olduğunu haykırmak, sivil toplum kuruluşlarının ve müslüman halkın vazifesidir ki bazı ülke idarecilerine rağman bunu yapmaktan geri durmamaktadırlar.

Bir dışişleri bakanının dile getirdiği gibi artık halk-millet icraat beklemetedir.

Baştan belirteyimki ateşkes yada barış için çabalamak ve Kudus'ün idaresini "üç semavi dinin ortak idaresine vermek" gibi bir talihsizlik için çalışmak işgal süresini uzatmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Öyle ise ne yapmalı? Aslında herkes ne yapılmasının gerektiğini çok  iyi bilmektedir fakat hiç bir ülke gerekeni yapmaya cesaret edememektedir. Buna her ülkede  başkanların, emirlerin, kralların korku ve çıkarları yada bizzat ülke çıkarları-korkuları engel olmaktadır.

Biz inanıyoruz ki bir gün gelecek (umarız yakındır), birileri, bir ülke, bir kral, bir emir yada bir başkan, kişisel korkular-menfaatler yada ülke menfaatleri, çıkarları engelini aşacak ve siyonist çeteye karşı ilk adımı atacak, sapana ilk taşı koyacak barajda ilk gediği açacaktır.

Mesela siyonist çetenin tüm  temsilciliklerini kapatıp, diplomatlarını def etmek ile işe başlamak.

Mesela Hamas'a ve diğer direniş heraketlerine her türlü yardımı direkt olarak yapmak ve savunma sistemlerini geliştirmelerine yardımcı olmak.

O zaman görürüz füzelerin nasıl isabet ettiğini, direnişin nasıl şahlandığını ve siyonist çetenin sivil ve asker  giyimli çetelerinin çil yavrusu gibi nasıl dağıldığını.

İslam ülkelerinde, halktan gelen ve başkanları, emirleri, kralları bir şeyler yapmaya zorlayan bir dalga  var ve herkes  ilk taşı kim atacak, bu engeli ilk kim aşacak, bu barajda ilk gediği kim açacak diye  bir birine bakmaktadır.

Biz de bekliyoruz ve çok net biliyoruz ki Birleşmiş Milletler'den hayır yoktur ve siyonist çetenin BM'yi taktığı bu güne kadar görülmemiştir. Kınamalar bugüne kadar işe yaramadı, bugünden sonra da işe yaramayacaktır. Ateşkes ve barış görüşmeleri daha çok siyonist çetenin işine yaramaktadır.

Taş atma devrinden füze atma devrine geçen Filistin halkına; çıkar, menfaat, korku engelini aşarak, ilkin  kim, hangi ülke, hangi lider, hangi başkan, hangi emir, hangi kral  yardım edecek diye bekliyoruz.

Kim bu ülke, kim bu yiğit bekliyoruz. Gözü arkada kalmasın, yalnız kalacağım diye korkmasın, yalnız kalmaz peşinden mutlaka gelen olacaktır.

Allah'a emanet olun

İbrahim Kızar / Habernas