Kürkçü dükkanı / İbrahim Kızar

Halk size gelecek seçimlere kadar mühlet vermiş, dolayısı ile 5 yıllık bir serbest dolşım hakına sahipsiniz. İstediğniz yere gidin istediğiniz yerde dolaşın, beş yılın sonunda ise dönüp dolşacağınız yer postunuzun görücüye çıkacağı kürkçü dükanı olan halktır. O zaman postun para edip etmeyeceğini ömrü vefa edenler görecektir.

Kürkçü dükkanı / İbrahim Kızar

Öncekilerin sözlerin de gerçekten  ibret ve hikmetler vardır. Bu hikmetli sözlerden biri de kurnazlığı nam salmış olan Tilki ile ilgili söylenmiş  "dönüp dolaşacağı yer eninde sonunda  kürkçü dükkanıdır"  sözüdür.

Her tilkinin dönüp dolaştığı bir yer olduğu gibi, insanoğlunun da dönüp dolaştığı, eninde sonunda uğramak zorunda olduğu ne kadar uzaklaşsa bile geri dönmek zorunda olduğu bir kürkçü dükkanı mutlaka vardır. Bundan dolayı kurnazlığı ile nam salan Tilkiden çok, bu söz insanlar için söylenmektedir.

Bizde bu sözü siyasi partilere uyarlamaya çalışalım. Siyasilerin, siyaset ile uğraşanların, siyasi partilerin de bir kürkçü dükkanı vardır. Bu kürkçü dükkanı ise halktır, halkın reyi ve oyudur.

Bizim halktan kastımız azgın azınlıklar, kendini sistemin sahibi görenler, kendini gerçek halkın üstünde görenler, dediğimiz dedik çaldığımız düdük diyenler, motor gücünden çok fazla ses çıkarıp etrafı velveleye veren, halkın inanç ve kültürüne yabancı ve düşman, ithal olan her şeye meftun, belli fikri sabitleri olup bu sabitlerden hiç bir şekilde dönmeyenler değildir elbette.

Halkın içinden gelip, halkın  oyları ile seçilerek iktidar olan bazı partiler, bazen  yukarda vasıflarını saydığımız grubu memnun etmek, belki de onlardan bir kaç oy almak için uğraşmaya başlarlar. Onları gücendirmemek için çalışır, onları memnun edecek nutuklar atar, onların kutsallarını kutsal gördüğünü dile getirir, yaralarına basmamak için azami gayret sarf eder, istedikleri kanunları çıkarır, onlara rağmen kanun değişikliği yapmamaya dikkat eder, meşhur içeceklerini marka haline getirme vadinde bulunur, hatta bazen şu yada bu değişikliği yapmak istiyoruz ama siz gidin malum grubun meclisteki temsilcilerini ikna edin diyerek sistemin mağdurlarını onlara yönlendirme gafletine düşerler.

Netice mi, kocaman bir sıfır. Memnuniyet olmadığı gibi gelecek bir oy da yoktur sadece iktidar olan partiye dönük bir sırt, arka vardır.

Dogru olan ise halkı oyalamaktan vaz geçerek, sıkıntılarını giderecek yasal ve anayasal düzenlemeleri neye mal olursa olsun  yapmak ve bu hususta  yukardaki gurup ve temsilcilerinin  gürültü ve şamatalarına kulak tıkamaktır.

İktidar olan bir parti için umut verip oyalamak ne kadar da çirkin bir huydur. Halka güzel vaadlerde bulunup, ha bugün ha yarın diyerek oyalamak, siyasi kurnazlık yani hile- bazlık, daha açıkçası tilki postuna bürünmektir.

Halk size gelecek seçimlere kadar mühlet vermiş, dolayısı ile 5 yıllık bir  serbest dolşım hakına sahipsiniz. İstediğniz yere gidin istediğiniz yerde dolaşın, beş yılın sonunda ise dönüp dolşacağınız yer postunuzun görücüye çıkacağı kürkçü dükanı olan halktır. O zaman postun para edip etmeyeceğini ömrü vefa edenler görecektir.

Allaha emanet olun

İbrahim Kızar / Habernas