Burnunuzdaki kılı aldırın artık / İbrahim Kızar

Oysa herkes biliyor ki burnumuzun dibindeki Suriye'de iç savaş devam ettikçe, Türkiye'ye göç devam edecek. Patlayan her bomba Türkiye'de yankılanacak, yanan ateşin duman ve alevleri Türkiye'yi de, İran'ı da, ve Irak'ı da rahatsız edecektir.

Burnunuzdaki kılı aldırın artık / İbrahim Kızar

Gelişen olaylara baktığımızda başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülke idarecilerinin yaşanan acı olaylardan dersler ve ibretler alarak geleceğe yön vermeye çalışacaklarını düşünüyor ve umuyordum. Ne yazık ki  gelişmeler gösteriyor ki insanın düşündükleri ve  umdukları olmuyor.

Batılı ve Asyalı süper teröristlere müdahele bahanesi olan İslam ülkelerindeki iç savaşların, neye mal olursa olsun bir an önce bitirilmesi gerekirken, nerede ise Avrupa'daki Otuz Yıl Savaşları kadar uzamasına rağmen hala Müslüman ülke idarecilerinin burunlarından kıl aldırmaması ne kadar da acı vericidir.

Oysa herkes biliyor ki burnumuzun dibindeki Suriye'de iç savaş devam ettikçe, Türkiye'ye göç devam edecek. Patlayan her bomba Türkiye'de yankılanacak, yanan ateşin duman ve alevleri Türkiye'yi de, İran'ı da, ve Irak'ı da rahatsız edecektir.

İslam ülkeleri kendi içlerindeki yada komşularındaki iç savaşlar ile meşgul olarak enerji ve servetlerini heba ederken, fırsatı ganimet bilenler planlarını hayata geçirmekte, uluslar arası anlaşmalar yapmakta, Kudus'ü ve Filistin'i birbirlerine hediye etmekteler. İranlı bir general suikast ile öldürülmekte, Türkiyenin istihbarat başkanı da aynı akibet ile korkutulmaktadır.  

Türkiye ve Rusya arasında yaşanan uçak krizlerine, Rus istihbaratının Çeçenlere yönelik Türkiye'de işlediği cinayetlere rağmen, Ankara Rusya ile irtibatını kesmemiş eninde sonunda anlaşarak işbirliğine devam etmiştir.

Yine herkesin bildiği gibi uluslararası sularda Türkiye vatandaşları Siyonist İsrail tarafından vurulmasına ve yaşanan van minüt krzine rağmen, Türkiye Siyonist İsrail ile görüşmeye devam etmiştir. Hatta en sonunda anlaşarak Siyonist İsrail aleyhine devam eden davalar kapatılmıştır.

Eğer Esad denen zalim oğlu zalim ile görüşmek, burnumuzun dibindeki savaşı bitirecekse, insanların bombalar altında ölmesine, kalanları yerinden yurdundan etmesine mani olacaksa neden olmasın.

Bu coğrafyada iç savaşların, İslam ülkeleri arasında anlaşmazlık ve gerginliklerin bitmesini istemeyenler ve onların yerli iş birlikçileri zalim Esed diyecekler, kimse Esed'in zalim olmadığını söylemiyor ki....  Onların derdi Esed'in zalimliği değil  Müslüman ülkelerin enerjilerini tüketerek zayıflatıp projelerini tamamlamaktır.

Yok burunlarından kıl aldırmayıp kaybettiklerini görmezden gelmeye devam ederlerse, artık Esed yerine Asyalı ve Batılı süper teröristler ile komşu kalmaya mecbur olacaklar. Esedin tavuklarına kışt deme güç ve kudretiniz var iken, yeni komşuların Batılı ve Asyalı süper teröristlerin tavuğuna değil kışt deme, yan bakma cesaretinini bile kendinizde bulmayabilirsiniz.

Her gelen gün geçen günü aratmaktadır, bunun için Batılı ve Asyalı süper teröristlerin aracılığını bırakın, onlardan gelecek bir çözüm yoktur, burnunuzdaki bu kılı aldırın artık. Allah'a emanet olun

İbrahim Kızar / Habernas