Bu gidiş nereye / İbrahim Kızar

Müslüman ülke liderlerinin, cumhurbaşkanlarının ve kralların savaş oyunları alanına dönüşmüş İslam coğrafyasındaki, yangını söndürme gibi bir dertleri yok. Ağlayan analar, erken yaşta ihtiyarlayan babalar, açlıktan ölen çocuk ve bebekler hiç kimsenin umurunda değil.

Bu gidiş nereye / İbrahim Kızar

Hayret ki ne hayret, İslam coğrafyası bir savaş oyunları sahasına dönmüş durumda. Nereye dönersek dönelim bomba ve silah sesleri, siren ve ambulans seslerinin bir birini takip edip durduğunu görürüz.

Halbuki, dinimiz İslam, barış, selam ve selamet anlamına geldiği halde, neredeyse Müslümanların yaşadığı hiç bir ülkede selam yok, selamet yok, barış yok, güven yok. Hiç kimse kendisi güvende his etmemektedir.

Halkı müslüman olan ülkelerin arasında kayda değer bir birliktelik yok, neredeyse, bir biri ile iyi geçinen iki ülke bile yok.

Her biri gayri müslim bir ülkeye yaranma peşinde. Ülkenin fakir ve fukarasına vermekte cimri davrandığı nimet ve zenginlikleri çok rahat bir şekilde gayri müslim ülkelere peşkeş çekmekte ve zerre kadar rahatsızlık duymamaktadırlar.

Müslüman ülkeler birbirini dost ve kardeş görmez iken, Allah bizleri onların dost olmadığı olmayacağı hakkında uyardığı halde, defalarca dost ve müttefik olmadıkları ortaya çıkmasına rağman, gayri müslim ülkeler ne yazık ki dost ve müttefik ya da stratejik ortak görülmektedir.

Müslüman ülke liderlerinin, cumhurbaşkanlarının ve kralların savaş oyunları alanına dönüşmüş İslam coğrafyasındaki, yangını söndürme gibi bir dertleri yok. Ağlayan analar, erken yaşta ihtiyarlayan babalar, açlıktan ölen çocuk ve bebekler hiç kimsenin umurunda değil.

Gayri müslim ülkeler dünyayı yiyip bitirirken, müslüman ülkeler bir biri ile uğraşmakta, sadece komşusunun yediği bir lokma ekmeğe göz dikmekteler.

Gayri müslim ülkelerin, komşu İslam ülkelerini yangın yerine, savaş alanına çevirmelerine yardımcı olmakta, hatta benzin ve cephane taşımaktalar, hava sahalarını kullandırmakta, ülkelerinde üs kurmalarını memnuniyet ile karşılamaktalar.

Gayri müslimler ile savaşa gidilirken okunması gereken Fetih Suresi ne yazık ki müslüman ülkelere savaşa gidilirken okunmakta, müslüman kavimler kutuplaştırılmakta, araya aşılması zor uçurumlar konulmaktadır.

Düşünme melekesini yitirmiş… Başarının zaferin, kazanmanın; günahkar olsa bile bir müslümana, müslüman ülkeye, müslüman kavme üstün gelmek, öldürmek, şoven bir dil ile başını ezmek olmadığını  bilmez....

Ülke içinde kronik hale gelen, sorun problem, adaletsizlikleri çözme gibi bir dertleri yok. Böyle gelmiş böyle gitsin modunda ısrar edilmekte, adaletsizlikleri dile getirenleri suça zorlamakta sonra suç işledi diye başını ezmeye çalışmaktalar.

Adil bir paylaşım; gündelik hayatın, sosyal hayatın hiçbir alanında görünmezken, kardeşlik naraları tiksindirici bir uğultuya dönüşmekte ve insan ister istemez kardeşlik değil, adil bir paylaşım, şerefli bir ortaklık, güzel bir komşuluk demek zorunda kalmaktadır.

Kötü bir manzara, karanlık bir görüntü ve umutsuz bir tablo....

Bu gidiş nereye, nereye kadar bu hal… Silkelenip öze dönüş ne zaman......

Allaha emanet olun

İbrahim Kızar / Habernas