Resulullah (S.a.v)’den Başka Kimi Anayım? / Çetin Tufan

Resulullah’ı (S.A.V) Âlemlere Rahmet, bize güzel bir örnek olarak gönderen Allah Teala’nın adıyla.

Resulullah (S.a.v)’den Başka Kimi Anayım? / Çetin Tufan

Resulullah’ı (S.A.V) Âlemlere Rahmet, bize güzel bir örnek olarak gönderen Allah Teala’nın adıyla.

İnsanlık tarihi içerisinde, ne amaçla kurulmuş olursa olsun her türlü ırki veya coğrafi topluluğun önder, lider, kurucu veya put olarak gördükleri, inanıp, benimseyerek, onu takip ettikleri insanlarolmuştur ve olacaktır. Bu şahsiyetler, toplumlarında, çok azı da insanlık hayatında izler bırakmışlardır.

Her topluluk, vazettiğimiz öncü ve örnekliklerini yad etmek, onların üzerinden birlik ve beraberliklerini sağlamak, onlara yükledikleri misyon çercevesinde yeni nesiler yetiştirmek için, türlü törenler etkinlikler düzenlemektedirler. Bunun için kurum ve kuruluşlarını tatil etmekte, hatta cebirle insanları toplatıp, zorla ağlatmaktadırlar. Bunun en çarpıcı örneklerini, memlekette ki geçmiş Ata’nın yas törenlerinde yaşadığımızı sanıyorum.

İnsaf sahibi bütün ehli ilim ve zikrin kabul ettiği, İnsanlık mirasına Kur’an gibi bitmeyen bir kandili getiren ahlak ve edep kuralarını en açık ve fesih olarak beyan eden. Dünya ehline Dünya’da en güzel yaşamanın yolunu, iman ehline ise kerim olan Rabbinin kudret ve azametini tanıtan karşılığında dünyalık hiçbir şeyi istemeyen, bunu da hayatında bizzatihi gösteren adı ve şanı yerde ve gökte övülen Ahmed, Mahmud, Muhammed, Mustafa (sas)’den başkası değildir.

Kainatın Rabbi biz insanlara hitaben: Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. (Ahzap 21) buyurmaktadır. Onun misyonundan bütün bir insanliğın Allahın rahmetinin tecelisi olarak istifade edebileceğini: (Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.(Enbiya 107) diyerek yüce Allah (cc) bildirmektedir,

O (sav)’in takipçileri Rablerinin rızasına ulaşmak adına, insanlık ailesinin en erdemli zor ve ulaşılmaz yolarını kat etmişlerdir. Adaletle hükmetmek adına, düşmanlarına karşı dahi, merhamet ve vicdanı elden bırakmamışlardır. Bin beş yüz yıla varan bir tarih içinde, varolan bu önderin takipçilerinin hüküm sürdüğü topraklarda, birçok inanca ait tapınak ve mabedlerin ayakta kalması, hürriyet ve emanet içinde islam toplumunun içinde yaşamaları buna en esaslı delildir. Bunun aksi ise Endülüs ve Balkanlarda yapılan yıkım ve kıyımlar ortadadır.

Şimdi ben bu serveri (sav)’i yad etmiyeyim de kimi yad edeyim? Bu rehber için mevlitler, meclisler, anlama ve anlatma etkinlikleri yapmayayım da kime yapayım? Varlık ve birliğimin, iman ve inancımın bayraktarını, nesilerle buluşturmayayım da kimi buluşturayım? Adına naatlar, şiirler, divanlar ve türlü eserler yazmayayım da kimin için yazayım? Uğruna sevinçler, kederler, muhaceratlar ve şahadetleri yaşamayayım da kimin için yaşayayım?

İlahiyatçı, felsefeci, sosyolog ‘profekör’ gibi lakaplıların bilerek veya bilmeyerek, O önderi (sav) toplumumuzdan inancımızdan silme çabaları, Allah ve Resulünü birbirinden ayırma projeleri hiç bir devirde, bu toplumda yer bulamayacaktır. Çünkü o serverin, maliki ve sahibi Alemlerin Rabbi olan Allah (cc) dır. İnsanlık ailesinde, yerleştiği yer, insanların kalbi ve vicdanıdır. Bu aziz merciye, digerleri gibi, ne zor ve zorbalıkla, ne de vesvese ve entrikalarla gelmiştir. O (sav) sıratı müstakim olan, Rabbinin yolunu, dosdoğru olarak beyan edip, gönülleri fethederek gelmiştir.

Bundandır ki, yüzyılardır İslami yönetim ve devletlerden mahrum kalan, sahte ve satılmış idareciler tarafından yönetilen, türlü misyoner akımlarıyla gizli veya açık dimağları zehirlenmek istenen, Ümmet, hala ayakta, dimdik durmaktadır. Milyonlar Onun (sav) adı anıldığında, yürekleri titremekte ağızlarından salavatlar dökülmektedir. Kalpler sancağının altında olmaktan, huzur ve sükun bulmaktadır. Ravzasına konuk olup, onunla dertleşmek dava erlerine sabır ve sığınak olmaktadır.

Yeryüzünün bu diyarında, nevruzun gelişiyle, yeniden süslenen tabiatın, Onun (sav) gelişine sevincini hissetmekteyim. Onun (sav) gelişine sevinen, yaşlı, genç, kadın, erkek, herkese, selam olsun. Onu (sav) anan, anlayan, topluma ve nesilere anlatmak için, türlü etkinlikler düzenleyenlere selam olsun. Bu etkinliklere ibadet şuruyla katılan kardeşlere selam olsun.

selam ve dua ile...

Çetin Tufan / Habernas.com