Batman Safiyye'sine ağlıyor/Mücahid Haksever

90’lı yılların sıkıntılı dönemleri anlatılırken bazı kardeşlerimizin fedakârlıkları anlatılır. Size bunu tüm samimiyetimle söylüyorum ki eğer o dönem bu kardeşlerimizin arkasında onları destekleyen böyle annelerimiz olmasaydı, onların yaptıkları fedakarlıklar olmasaydı, bu kardeşlerimizin bu hizmetleri yapması çok zor olacaktı.

Batman Safiyye'sine ağlıyor/Mücahid Haksever

Ben Batmanlı’yım. 90 yıllarda, Batman’da İslami hizmet denince akla ilk gelen birkaç aile vardı. Bu ailelerden bir tanesi de Gültekin ailesidir. Gültekin ailesi Batman’da İslami hizmette ve fedakarlıkta sembol ailelerden bir tanesiydi. Tüm aile üyeleri; kadını erkeği, genci yaşlısı, çoluğu çocuğu, herkesin malıyla, canıyla, vaktiyle İslami hizmette adeta seferber olduğu bir aile…

Bu ailede biri var ki O’nun yeri bambaşkaydı. Bu ailenin İslami hizmette bulunmasındaki rolü, Efendimiz (as)’a en zor ve sıkıntılı günlerinden yardım eden Hz. Hatice anamızın rolü gibiydi. Yine bu annemizin yeri ve konumu, kendi akrabalarını İslam’a davet ettiği, buna karşın aile üyelerinin O’nu yalanladığı bir zamanda, Efendimiz (as)’a açıktan desteğini açıklayarak ona destek olan halası Hz. Safiye’nin rolü gibiydi.

90’lı yıllarda hain örgütün bölgeyi teslim aldığı sıralarda, sakalından sarığından, İslami şahsiyet ve hizmetinden dolayı şehitlerin verildiği o karanlık yıllarda, O, eşini ve çocuklarını İslami hizmetten geri adım atmamaları noktasında teşvik ediyordu. Çocuklarının şehid edileceği tehditlerine aldırışı etmeden; benim çocuklarım bu aziz dava uğruna feda olsun! diyerek, hiçbir tehdit ve şantaja boyun eğmiyordu.

O sıkıntılı ve zorlu süreçte en çok ihtiyaç duyulan konuların başında sohbetlerin yapılabileceği uygun evler bulma sorunu geliyordu. Tıpkı Efendimiz (as) zamanındaki Darul Erkam gibi, Batman’da da çok az sayıdaki Darul Erkam vazifesi gören evlerimizden bir tanesi de O’nun eviydi. Gerek Batman içinden gerekse de Batman dışından gelen misafirlerin uğrak yeri, misafirhanesi, dershanesiydi O’nun evi. Şu an o ev, kapısında tabelası olan bir kız medresesi. O zamanla bu zaman arasında değişen tek şey kapıdaki bu tabela. O zaman, tabelası olmayan bir medreseydi. Şu an bu satırları, o zaman bizlere evlerini açan ve orada İslami dersler yapmamıza olanak sağlayan bu annelerimiz sayesinde yazıyorum.

90’lı yılların sıkıntılı dönemleri anlatılırken bazı kardeşlerimizin fedakârlıkları anlatılır. Size bunu tüm samimiyetimle söylüyorum ki eğer o dönem bu kardeşlerimizin arkasında onları destekleyen böyle annelerimiz olmasaydı, onların yaptıkları fedakarlıklar olmasaydı, bu kardeşlerimizin bu hizmetleri yapması çok zor olacaktı. Haftanın 7 günü, yılın 365 günü gece gündüz hizmet yapan kişilerden bahsediyoruz. Bir sene boyunca her gün misafir ağırlayan, bu misafirlerin yemeklerini yapan, makinaların olmadığı o tarihlerde misafirlerin elbise ve bulaşıklarını, o kadar çocuğa rağmen yıkayan kişilerden bahsediyoruz. Bazen evinin tüm odaları misafirle dolu olduğu, mutfakta poşetleri kendilerine yastık yapan kişilerden bahsediyoruz. Evin bu kadar ağır yükünü layıkıyla taşıdığı gibi, dışarıda davetçilik vazifesini de asla aksatmayan kişilerden bahsediyoruz.

İşte Batman’ımızın Safiye annelerinden biri olan Mehdiye Gültekin (73) annemiz, hakkın rahmetine kavuştu. Kendisi beni oğlu gibi severdi. Vefatına bir aile ferdi kadar üzüldüm. Rabbim kendisine rahmet etsin. Biz O’ndan razıydık. Rabbim de ondan razı olsun. Bu vesileyle Gültekin ailesine ve özellikle de amcam H. Ferhan’a taziyelerimi sunuyorum ve kabul buyurmalarını istirham ediyorum. Daha önce vefat eden nice dost, akraba ve kardeşlerimizin taziyesine katılamamanın üzüntüsünü hissettiğim gibi, merhume annemizin de taziyesine katılamamanın büyük hüznü ve üzüntüsü içerisindeyim. Hepimizin başı sağ olsun.