Ürdün Kralı, istihbarat yetkililerinin işlediği suçları ortaya çıkardı

Ürdün Kralı 2. Abdullah, yeni İstihbarat Başkanı Tümgeneral Ahmed Husni’ye bir mektup göndererek, istihbarat servisindeki eksiklikleri ve üst düzey yetkililerin işledikleri suçları ortaya çıkardı.

Ürdün Kralı, istihbarat yetkililerinin işlediği suçları ortaya çıkardı

Kamuoyuna açık bir şekilde yayınlanan Kralın mektubunda, eski istihbarat müdürü yardımcılarından birine vurgu yapılarak, güvenlik biriminin performansındaki başarısızlıktan bahsedildi.

İstihbarat servisindeki yetkililer arasındaki yozlaşmanın uzun süredir birimin iç performansında görüldüğünü, bununda bazı güvenlik yetkililerinin, hükümet, parlamento ve adli kurumların siyasi karar alma merkezleri üzerinde baskı uyguladıkları anlamına geldiğini düşünüyorlar.

Çerkes kökenli olan yeni İstihbarat Birimi Başkanı Husni, 1960’larda Genel İstihbarat Daire Başkanlığı’nı kuran subaylardan birinin oğlu. Alandaki profesyonel çalışmalarıyla bilinen Husni, istihbarat biriminin başına geçene kadar yıllarca gözlerden uzak görevler yürüttü.

Yetkililere sert eleştiri

Gönderdiği mektupta, güvenlik birimi yetkililerine yönelik sert eleştirilerde bulunan 2. Abdullah, “Genel İstihbarat Daire Başkanlığı’nın her zaman onurlu bir yürüyüş gerçekleştirmesine rağmen bazı yetkililer aşırıya kaçıp, vatanına hizmet yolundan saptılar. Kendi özel çıkarlarını halkın çıkarlarının önünde tuttular. Bu duruma derhal son verilmeli ve gerekli işlemler yapılarak düzeltilmeli” ifadelerini kullandı.

Ürdün Kralı’nın istihbarat birimine yönelik görüşlerini kamuoyuna açık bir şekilde ifade etmesi, siyasi çevreleri şaşırtırken, Kral mektubunda, güçlü güvenlik biriminin diğer üyeleri ve memurlarını ayrı tutarak, “Bu tür çıkarcı davranışlar, birimin diğer tüm seviyelerinde görevli çalışanları istismar ediyor. Ulusuna hizmet eden bir görevli vatanın ve vatandaşın çıkarlarından sapmamalıdır. Kurumlarımız hakkında kamuoyunda yargılamalar yapma tuzağına düşülmesine veya güvenilirliğinin sarsılmasına izin vermemeliyiz. Tarafsızlığı veya çalışanlarının büyük çoğunluğunun özveri ve bütünlüğünün sorgulanmasına mahal verilmemeli” dedi.

Gözlemciler, söz konusu güvenlik yetkilileri tarafından verilen yanlış bilgilere dayalı önceki yanlış anlaşılmalar ve kararlar nedeniyle Ürdün’ün karar verici kurumlarının “yeniden yapılandırma” sürecine girdiğini düşünüyorlar.

Yine gözlemcilere göre Ürdün Kraliyet Mahkemesi tarafından yapılan değişiklikler, hükümetin kararını aşmak ve hükümeti üzerinde çalışması gereken dosyalardan uzak tutmakla suçlanan danışmanların bertaraf edilmesine dayanıyordu.

Kralın son yıllarda aldığı kararlarla anayasal hükümetin işlerini engelleyenlerin konumlarına bakılmaksızın görevlerine son verilmesinin, güvenlik ittifakları tarafından desteklenen “gölge hükümetin” işine çomak soktuğunu düşünüyorlar.

Söz konusu değişiklikler, özellikle hükümetin değişeceği tarihin siyasi sahnedeki aktörlerin değerlendirmeleri netleşene kadar ertelenmesi konusundaki tartışmalar ışığında siyasilerin güvenlik ve politik alanlarda daha fazla kararın açıklanacağına dair beklentilerini ifade ettikleri bir dönemde gerçekleşti.