Trablus halkı milis yönetimi ve BAE müdahalelerine karşı ayakta

Libya’nın başkenti Trablus’ta binlerce kişi, “Kurtuluş Cuması” sloganıyla Şehitler Meydanı’nda toplanarak ülkedeki siyasi yapıları ve milis yönetimini protesto etti. Göstericiler, ülkenin bölünmüşlüğünü derinleştirdiğini ve kaynaklarını sömürdüğünü öne sürdükleri tüm siyasi yapıların lağvedilmesini talep etti.

Milis Yönetimine Son ve Seçim Talebi

Protestocular, “milislerin hâkimiyetinin sona erdirilmesi” ve ülkeyi istikrara kavuşturacak adil seçimlerin düzenlenmesi çağrısında bulundu. Trablus’a batı kentlerinden gelen göstericiler, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ve doğudaki hükümetin başındaki Usame Hammad ile Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’ni sert sözlerle eleştirdi. Tüm bu kurumların ülkenin birlik ve yeniden yapılanmasının önünde engel oluşturduğunu savundular.

Hedefteki Aktör: Birleşik Arap Emirlikleri

Gösterilerde, Libya’daki krizden sorumlu tutulan dış aktörler de hedef alındı. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), doğudaki milisleri silah ve parayla desteklemek, paralı askerleri ülkeye taşımak ve çatışmaları körüklemekle suçlandı. Uzmanlara göre BAE, Libya'nın güvenlik kurumları içinde “cepheler” oluşturarak ülkede istikrarsızlığı körüklüyor ve zengin petrol kaynaklarını kontrol altına alma niyetini sürdürüyor.

Resmî ve Uluslararası Tepkiler

Libya Başkanlık Konseyi üyeleri Abdullah El-Lafi ve Musa El-Kuni gösterilere destek verirken, Konsey Başkanı Muhammed El-Menfi “diyalog ve sükunet” çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Temsilcisi Hanna Tetteh ise “Libya şu an seçim yapmaya hazır değil” açıklamasında bulunarak dört siyasi geçiş senaryosu sundu.

Avrupa Birliği Büyükelçisi ise Trablus ziyareti sırasında barışçıl çözüme destek verdiklerini ve göstericilere karşı şiddet kullanımını reddettiklerini açıkladı.

Çatışmalar ve Hükümette Çözülme

Öte yandan başkentteki silahlı milis gruplar arasında yaşanan çatışmalar, bir göstericinin ve bir güvenlik görevlisinin ölümüne yol açtı. Dibeybe hükümetinden altı bakan ve vekil, “taraflılık” ve “sivil halkı koruyamama” gerekçesiyle istifa etti.

Gerilim, İstikrar Destek Kurumu Başkanı Abdulgani El-Kikli’nin bir toplantıda suikasta uğramasıyla daha da tırmandı. Ardından başlayan silahlı çatışmalar, Libya’da devletin güvenlik üzerindeki kontrolünün zayıflığını gözler önüne serdi.

Libya Kritik Bir Kavşakta

Gösteriler, sadece siyasi otoritelere karşı değil, aynı zamanda dış müdahalelere karşı da güçlü bir halk iradesini yansıtıyor. Libya halkı, artık sessiz kalmayacağını ve meşruiyetin dış destekle değil, sandıktan alınacağını vurguluyor.

Bu süreçte Başkanlık Konseyi’nin halkın taleplerine kulak verip vermeyeceği ve ülkede gerçek bir demokratik geçişin başlatılıp başlatılamayacağı belirleyici olacak.

Kaynak: thelenspost.com