Şehid Atıf Hanayişe'den geriye 'mücadeleyle geçen onurlu bir hayatın' hatıraları kaldı

Dün cuma namazı sonrası katıldığı gösteride şehid edilen Beyt Decci'nin müezzini Atıf Hanayişe'nin akşam saatlerinde büyük bir kalabalığın katıldığı cenaze töreniyle defnedildi. Mücadeleyle dolu bir hayat hikayesi geride bıraktı.

Batı Şeria'nın kuzey kesiminde yer alan Nablus'un doğusundaki Beytu Decen kasabasında çıkan çatışmalarda işgalci siyonistler tarafından şehit edilen Atıf Yusuf Hanayişe isimli cami müezzininin cenazesi akşam saatlerinde büyük bir kalabalığın katıldığı cenaze töreniyle defnedildi.

Şehidin cenazesi Necah Ulusal Üniversitesi'nin Adli Tıp bölümünden alındıktan sonra doğum yerine götürüldü. Ardından kendisinin müezzin olarak görev yaptığı Musa bin Nusayr Camisi'nin bahçesinde cenaze namazı kılındı. Sonra aile efradının kendisini son kez görmesi için evine götürüldü.

Beyt Decin’in 48 yaşındaki 20 yıllık gönüllü müezzini Hanayişe, dün camisinde son kez müezzinlik yaptı ve kılınan cuma namazı sonrası, her hafta olduğu gibi bir kez daha Siyonist İsrail'in işgaline karşı beldesinde düzenlenen sivil gösterilere katılmak üzere meydana çıktı.

Yahudi yerleşimciler lehine 1967’den bu yana karış karış istila edilen topraklarını savunmak üzere, gerçek mermi, plastik mermi, ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve her türlü mühimmata karşı sadece sapanıyla ve savunmasız bedeniyle mücadele sahasına çıkan Hanayişe, İşgalci İsrail askerlerince kafasından gerçek mermiyle hedef alınarak şehid oldu.

Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen Israel Hayom gazetesi İşgalci İsrail'in ordu kaynaklarına dayandırdığı haberinde Hanayişe’yi Hamaslı olmakla suçlarken, İşgalci İsrail'in Kamu Yayın Kuruluşu KAN ise haberinde Hanayişe’nin şehit edilmesine ilişkin ordu tarafından soruşturma başlatıldığını iddia etmişti.

Şehadet haberinin duyurusu sosyal medyada geniş bir yer bulan Hanayişe’nin en yakın arkadaşı Muhammed Ebu Sabit, şehit müezzini anlattı.

Herkesin saygısını kazanmıştı

Filistinli Ebu Sabit, yakın arkadaşı Hanayişe’nin asıl mesleğinin marangozluk olduğunu belirterek, şehit müezzinin önce Beyt Decin Ulu Camii’nde daha sonra yine aynı beldedeki Musa Bin Nusayr Camii’nde gönüllü olarak müezzinlik yaptığını ifade etti.

Ebu Sabit, “Atıf, mütedeyyin bir insandı ve gönüllülük esasına dayalı işleri severdi. 20 yıl boyunca yaptığı müezzinlikten ise hiçbir şekilde maaş almadı.” dedi.

Hanayişe’yi çocukluğundan beri tanıdığını ve sabah namazlarında her daim ön saflarda yer aldığını aktaran Ebu Sabit, “Bu diyardan gitti ama onu tanıyan herkesin saygısını kazanarak gitti.” ifadelerini kullandı.

Süregelen bir mücadele

Ebu Sabit, arkadaşının 90’lı yıllarda Siyonist İsrail'in işgaline karşı faaliyetleri nedeniyle tutuklandığını ve bir yıl hapis yattığına dikkati çekerek, şehit müezzinin 2000’li yıllarda baş gösteren 2’nci İntifada'da İşgalci İsrail askerlerince ayağından vurularak gazi olduğunu kaydetti.

Hanayişe’nin “cesaret ve inat hasletlerine” sahip olduğuna vurgu yapan Ebu Sabit, arkadaşının onurlu bir hayatın mücadelesi yolunda şehit olduğunu ifade etti.

Ebu Sabit, Atıf Hanayişe’nin, şehadetiyle arkasında gözü yaşlı bir anne-baba ve bir eş ile biri kanser hastası olmak üzere 3 çocuk bıraktığını da sözlerine ekledi.

Hanayişe’nin naaşı, şehadetinden birkaç saat sonra müezzinlik yaptığı Beyt Decin’deki Musa Bin Nusayr Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından binlerce Filistinlinin katıldığı törenle toprağa verilmişti.

Filistinli örgütlerden sivil direniş çağrısı

Fetih, Hamas, İslami Cihad Hareketi ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) tarafından ayrı ayrı yapılan yazılı açıklamalarda, Hanayişe’yi şehit eden Siyonist İsrail güçleri kınanmıştı.

Filistinli gruplar açıklamalarında, "Filistin halkına bu suça dur demek için Batı Şeria’daki sivil direnişi yükseltme" çağrısında bulunmuştu.

AA