Tanca ayakta: Fas halkı Gazze için sokakta, normalleşmeye karşı isyanda
Tanca’da binlerce Faslı, işgalci İsrail’le normalleşmeye karşı çıkarak Gazze’deki soykırımı protesto etti; yürüyüş siyonist rejimin bayrağının yakılmasıyla sona erdi.
Fas’ın kuzeyindeki Tanca kentinde cumartesi akşamı binlerce kişi, işgalci İsrail ile normalleşmenin sürdürülmesini protesto etmek ve Gazze Şeridi’nde Filistin halkına yönelik soykırım savaşını kınamak amacıyla kitlesel bir yürüyüş düzenledi.
“Filistin İçin Ulusal Eylem Grubu”nun çağrısıyla, “Fas halkı direnişle birlikte, normalleşmeye karşı; vatanı savunmak ve Filistin’e destek için” sloganıyla gerçekleştirilen yürüyüşe; insan hakları örgütleri ile sol ve İslami çevrelerden çok sayıda temsilci katıldı. Yürüyüş, Fas ile işgalci İsrail arasında Aralık 2020’de ilişkilerin yeniden başlatılmasını öngören üçlü anlaşmanın imzalanmasının beşinci yıl dönümüne denk geldi.
Yaklaşık üç saat süren yürüyüş boyunca göstericiler, normalleşme karşıtı ve Gazze ile Filistin direnişine destek veren sloganlar attı. Atılan sloganlar arasında “Halk normalleşmenin düşmesini istiyor”, “Tanca ve Gazze bir; halk bir”, “Tanca’dan direnişçi Gazze’ye selam” ve “Gazze satılık değil” ifadeleri yer aldı.
Göstericiler ayrıca, “Tanca direniş ve Aksa Tufanı ile birlikte; normalleşmenin düşürülmesi için”, “Normalleşmeye karşı Faslılar; halk siyonist varlığın temsilcisinin kovulmasını istiyor” ve “Boykot et; savaş bitebilir ama işgal sürüyor” yazılı pankartlar taşıdı. Eylemde ABD’nin soykırımcı İsrail’e verdiği desteği kınayan sloganlar da dikkat çekti.
Yürüyüşün sonunda göstericiler, işgalci İsrail'in bayrağını yakarak normalleşmeye ve işgal politikalarına yönelik tepkilerini sembolik olarak ortaya koydu.
Fas Normalleşme Karşıtı Gözlemevi Başkanı Ahmed Veyhman, basına yaptığı açıklamada, bu yürüyüşün Gazze’de süren soykırıma karşı yükselen ulusal ve halkçı bir duruşun parçası olduğunu belirtti. Veyhman, Fas halkının Filistin’i ulusal ve ümmetin merkezi bir davası olarak gördüğünü vurguladı.
Veyhman, söz konusu eylemin “uluslararası sessizlik ve resmi iş birliği karşısında kolektif bir vicdan çığlığı” olduğunu ifade ederek, Fas halkının ne fiilen ne de sessiz kalarak Filistinli sivillere karşı işlenen savaş suçlarının ortağı olamayacağını söyledi.
Tanca’nın coğrafi ve tarihsel sembolizmine dikkat çeken Veyhman, kentin daha önce de işgalci İsrail’e silah taşıyan gemilerin Fas limanlarına yanaşmasına karşı çıktığını, bunun da “öldürme makinesiyle iş birliğinin bir biçimi” olarak görüldüğünü kaydetti.
Barışçıl halk hareketinin, normalleşmenin reddi yönündeki kararlı tutumu yansıttığını belirten Veyhman, Fas’ın Filistin, direniş ve insan onuru ile adalet değerlerinin yanında durmaya devam edeceğini dile getirdi.
Fas ile işgalci İsrail arasındaki ilişkilerin yeniden başlatılması, Donald Trump’ın 10 Aralık 2020’de Rabat, Tel Aviv ve Washington arasında varılan üçlü anlaşmayı duyurmasıyla gerçekleşmişti. Anlaşma kapsamında diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması ve irtibat ofislerinin açılması öngörülmüş; buna karşılık ABD, Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımış ve Fas’ın özerklik planına destek vermişti.



