'Saldırılar Batı'nın İslam karşısında iflas ve acziyetinin de bir göstergesidir'

Batı’daki İslam karşıtlığı ve Charlie Hebdo provakasyonunu değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, İslam karşıtlığının, İslam’ın yükselmesine karşı bir tepki olduğunu söyledi.

'Saldırılar Batı'nın İslam karşısında iflas ve acziyetinin de bir göstergesidir'

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı haftalık dış gündem değerlendirmesinde; Charlie Hebdo provakasyonu ve ABD’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı tutumuna değindi.

Charlie Hebdo provokasyonu

Alçakça eylemi kınadıklarını söyleyen Sağlam, "Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo, 2015 yılında yayınladığı ve Hazreti Muhammed’e hakaret içeren karikatürleri yeniden yayınladı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ifade özgürlüğü olarak nitelendirdiği karar, Müslümanları dini hassasiyetleri üzerinden provoke etmeyi hedeflemektedir. Charlie Hebdo dergisinin Müslümanların kutsiyetine hakaret içeren alçakça eylemini kınıyoruz.  Dini değerleri aşağılamanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi kabul edilemez. Son dönemlerde özellikle Avrupa ülkelerinde İslam’a ve değerlerine yönelik hakaret ve saldırganlık içeren eylemler tırmanışa geçmiştir. Bu eylemler, artık bir değer üretemeyen Batı’nın İslam karşısında iflas ve acziyetinin de bir göstergesidir." dedi.

"İslam karşıtlığı, İslam’ın yükselmesine karşı bir tepkidir"

Batı’da İslam karşıtlığının tehlikeli bir boyuta geldiğine dikkat çeken Sağlam, "İsveç ve Norveç’te Kur’an-ı Kerim’in yırtılmasının ardından Charlie Hebdo’nun provokatif kararı ile yükselen ve normalleştirilen İslam karşıtlığı çok tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. İslam karşıtlığı ve İslami değerlere hakaretin özgürlükler kapsamında değerlendirildiği Batı medeniyetinde Müslümanların inanç ve ibadet özgürlüğü olabildiğince kısıtlanmakta, hukuki güvenceden yoksun olarak fiziksel ve psikolojik baskıyla karşı karşıya bırakılmaktadır. İslam karşıtlığı, İslam’ın yükselmesine karşı bir tepkidir. Müslümanlar uluslararası sahada kendi hak ve özgürlüklerine sahip çıkabilmelidirler. Bu doğrultuda Müslüman kamuoyu ve İslam ülkelerinin yöneticileri aktif bir rol üstlenmelidir. Hazreti Muhammed’e karşı hakareti ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren Fransa’ya karşı diplomatik ve ticari yaptırımlar devreye girmeli, batı ülkelerinde yaşayan Müslümanların inanç ve ibadet özgürlüğü garanti altına alınmalıdır." ifadelerine yer verdi.

"ABD Akdeniz’de ateşin üzerine benzin ile gitmektedir"

ABD’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı eylemlerine değinen Sağlam, "ABD, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne uygulanan 33 yıllık silah ambargosunu kısmi olarak kaldırdı. Güney Kıbrıs’ı Akdeniz’deki ortağı olarak tanımlayan ABD, Doğu Akdeniz gerginliğinde Türkiye karşıtı bir politika izlemektedir. Yunanistan ve Türkiye arasında Navtex ilanı ve askeri tatbikatlarla sıcak temas riskinin yaşandığı bir süreçte ABD’nin bu adımı, bölgede istikrarsızlığın artmasını istediğinin en açık göstergesidir." dedi.

"Türkiye, çatışmacı bir politika izleyen ABD ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerekmektedir"

Türkiye’yi ABD’ye karşı uyaran Sağlam, "ABD’nin askeri çatışma riskini artıran son adımı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz sorununda müzakere çabalarını arttırmasını gerekli kılmaktadır. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte müzakereye yönelik tavrını koruması, müttefiklik ilişkisine aykırı davranan ve çatışmacı bir politika izleyen ABD ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

İLKHA