Patrushev: AUKUS sadece Pekin'i değil Moskova'yı da hedef alıyor

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patrushev, "ABD ve İngiltere'nin nükleer denizaltılar için Avustralya ile bir araya gelmesini sağlayacak anlaşma sadece Pekin'i değil Moskova'yı da hedef alıyor" dedi.

Patrushev: AUKUS sadece Pekin'i değil Moskova'yı da hedef alıyor

Rusya Güvenlik Konseyi sekreteri Nikolay Patrushev, Argumenty i Fakty gazetesine verdiği demeçte, AUKUS olarak bilinen üç ülke arasındaki anlaşmanın kaçınılmaz olarak Batılı olmayan en güçlü iki gücü kontrol altına almayı ve bunlarla yüzleşmeyi amaçlayan bir başka askeri blok olacağını söyledi.

Patrushev, "ABD ve İngiltere'nin nükleer denizaltılar için Avustralya ile bir araya gelmesini sağlayacak anlaşma sadece Pekin'i değil Moskova'yı da hedef alıyor" dedi.

Patrushev, anlaşmayı ABD, Hindistan, Japonya ve Avustralya arasında Washington'un Asya'daki konumunu güçlendirmek için tasarlanmış stratejik bir diyalog formatı olan QUAD ile karşılaştırdı.

Patrushev göre grup, “Amerikan yanlısı belirgin bir karaktere sahip askeri-politik bir blok”.

Çin'e karşı AUKUS güvenlik ortaklığı anlaşması

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, 15 Eylül'de ülkesinin bir sonraki denizaltı filosunun nükleer enerjiyle çalışacağını ve İngiltere ve ABD ile iş birliği içinde inşa edileceğini, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı kıtalararası sanal toplantıda duyurmuştu.

Üç ülkenin isimlerinin İngilizcedeki kısaltmasından oluşan "AUKUS" adlı güvenlik anlaşması uyarınca, Güney Avustralya eyaletinin başkenti Adelaide'daki tersanelerde en az 8 adet nükleer enerjiyle çalışan denizaltı inşa edilecek.

Anlaşma uyarınca, Avustralya'nın sahip olacağı nükleer enerjili denizaltıların, Hint-Pasifik'te istikrarı desteklemek ve anlaşmaya taraf olan ülkelerin ortak değerleri ile çıkarlarının korunmasına katkı sunmak için kullanılacak.

Hint-Pasifik bölgesinde Çin'in büyüyen askeri varlığına karşı yapıldığı açıklanan AUKUS anlaşmasına tepki gösteren Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, anlaşmanın bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltalayacağı eleştirisinde bulunmuştu.