İtalya’da “İslamileşmeyi sınırlama” adı altında yeni yasaklar geliyor
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin partisi, burka ve yüzü örten başörtülerini yasaklayan, cami finansmanını sıkı denetime alan ve “İslamileşmeyi sınırlamayı” hedefleyen yasa tasarısını parlamentoya sundu. Tasarı, insan hakları savunucuları ve din özgürlüğü kurumları tarafından “ayrımcı” bulunarak tepkiyle karşılandı.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin liderliğini yaptığı FDI partisinin İtalya parlamentosuna sunduğu yeni yasa tasarısı, ülkede büyük tartışma yarattı.
Tasarı, burka, niqab ve yüzü örten başörtülerinin yasaklanmasını, camilerin finansmanının sıkı denetim altına alınmasını ve “İslamileşmeyi sınırlamayı” hedefliyor. İnsan hakları örgütleri ise bu girişimi, “dini özgürlüklere saldırı” olarak nitelendiriyor.
Yeni Yasa Tasarısı: “İslamileşmeyi Sınırlama” Hamlesi
FDI tarafından hazırlanan yasa tasarısı, kamuya açık alanlarda burka, niqab ve benzeri yüzü örten kıyafetlerin giyilmesini yasaklamayı amaçlıyor. Ayrıca camilerin gelir kaynakları ve finansmanı sıkı biçimde denetlenecek.
Parti sözcüleri, bu önlemin “şeriatın İtalyan hukuk sisteminin yerine uygulandığı paralel toplumların oluşumunu önlemeye” yönelik olduğunu savunuyor.
“Dini Özgürlük Kutsaldır ama...”
Adalet Bakan Yardımcısı Andrea Delmastro, tasarının Fransa’nın laiklik modelinden ilham aldığını vurguladı.
“Dini özgürlük kutsaldır, ancak kamuya açık alanda anayasa ve devlet ilkelerine tam saygı çerçevesinde kullanılmalıdır.” dedi.
Delmastro, “Hiçbir yabancı finansman bizim egemenliğimizi veya medeniyetimizi zayıflatmamalıdır.” ifadeleriyle dış fonlara da dikkat çekti.
Tasarı’nın İçeriği
İspanyol ABC gazetesine göre tasarı beş maddeden oluşuyor. Beşinci maddeye göre, kamuya açık alanlarda kimliğin tanınmasını engelleyen kıyafetlerin kullanılması yasaklanıyor.
Yasa, okullar, üniversiteler, ofisler ve ticari işletmelerde de geçerli olacak.
İhlal edenlere 300 ila 3000 euro arasında para cezası uygulanacak.
Ayrıca camilerin finansmanı ve inşası düzenlenerek, yabancı ülkelerden gelen bağışların açıkça İçişleri Bakanlığı’na bildirilmesi zorunlu hale getirilecek.
Hak Örgütlerinden Tepki: “İslamofobi Yasası”
Yasa tasarısı, insan hakları örgütleri tarafından “dini özgürlükleri kısıtlayan ve nefret söylemini besleyen” bir girişim olarak eleştiriliyor.
Eleştirmenlere göre bu düzenleme, İtalya’daki Müslüman azınlığı hedef alıyor ve toplumsal ayrışmayı derinleştirme riski taşıyor.
Meloni’nin İslam ve Göç Politikası
Giorgia Meloni, 2018 yılından bu yana Avrupa’da “İslamileşme süreci” olarak nitelendirdiği duruma karşı çıkıyor. Meloni, “Avrupa’da medeniyet değerlerimizle çelişen bir İslamileşme süreci var.” diyerek Suudi finansmanlı camileri eleştirmişti.
Rakipleri ise Meloni’yi “İslam karşıtı” ve “yabancı düşmanı” olmakla suçluyor. Meloni ise kendisini “muhafazakâr” olarak tanımlıyor.
İtalya’daki Müslüman Nüfusun Yükselişi
İtalya’da yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor ve bu nüfus ülke genelinin yaklaşık %4,9’unu oluşturuyor. Buna rağmen ülkedeki cami sayısı oldukça az. Göç artışıyla birlikte Müslüman topluluklara yönelik güvenlik odaklı politikalar da güçleniyor.
Devletin “İtalyan İslamı” Stratejisi
2017’de kurulan “İtalya’da İslam ile İlişkiler Kurulu”, Müslüman toplulukları devlete “uyumlu hale getirmek” amacıyla oluşturuldu. Amaç, imam eğitimi, cami yönetimi ve dinî faaliyetlerin devletin normlarına uygun hale getirilmesi.
Roma’daki CETA araştırmacısı Leonard Viter, bu stratejiyi “İslam’ı siyaset dışı ve denetimli hale getirme çabası” olarak tanımlıyor.
Meloni Hükümeti ve İsrail İlişkileri
Meloni hükümeti, Gazze’deki soykırıma rağmen İsrail’e desteğini sürdürüyor.
Meloni, saldırıları “orantısız” olarak nitelese de, İsrail ile diplomatik veya ticari ilişkileri kesmiş değil.
Bu durum, İtalya’da güçlü Filistin yanlısı halk hareketlerini tetikledi. Yaklaşık 50 hukukçu, akademisyen ve tanınmış isim, hükümeti “soykırımda işbirliği” suçlamasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikâyet etti.
Uzman Görüşü: “Kontrol Politikası Toplumsal Uyum Tehdidi”
CETA araştırmacısı Leonard Viter, İtalya’nın güvenlik temelli yaklaşımının, İslam’ı bir tehdit gibi gösterdiğini belirtiyor: “Bu politika, Müslümanları toplumun eşit parçası değil, denetlenecek özneler haline getiriyor.”
Viter’e göre devletin stratejisi, İslam’ın geleneksel yapısını zayıflatıp, “devlete uyumlu bir İtalyan İslamı” yaratmak.
Artan Göç ve Siyasi Baskılar
Son otuz yılda göçmen nüfusu hızla artan İtalya’da, her üç göçmenden biri Müslüman.
Netanyahu ve eski İsrail Başbakanı Bennett, Avrupa’daki Müslüman göçmenleri “İsrail karşıtı politikaların nedeni” olarak suçluyor. Meloni hükümetinin İslam üzerindeki kontrol çabaları, dinî özgürlükler, azınlık hakları ve toplumsal barış açısından ciddi tartışma konusu olmaya devam ediyor.