Onlar işlerini yapıyorlar / İbrahim Kızar

Hafta başında adı anılmaya değmez, evladı septin kalıntılarından biri şeytanların piri diye de isimlendirilen USA meclisinde hormudayan diğer hemcinsleri gibi hormurdandı. Dinleyenler ise sept evladlarının diğer kısmı olarak sırıtarak alkış tuttular. Evladı sept, ehli sept kalıntıları olarak biri homurdandı diğerleri de sırıtarak alkış tuttu ve aşağlık iki karakterin bir oldukları alenileşti.

Bu iki karakterin hangi dört ayaklılar olduğunu, sept/cumartesi yasağını hile ile çiğneyenlerin kimler olduğu ve nelere dönüştüklerini bilenler bildiği için bu yazıda adlarını zikr etmeye ihtiyaç duymuyorum.

Bununla bereber onlar işlerini yapıyorlar, biri Filistinde, Gazze ve Batı Şeriada katliamlarına devam ediyor diğerleri ise her türlü imkanları ile katliamcıyı destekliyor, silah, bomba, para, siyasi destek, ve fiili koruma dahil. Ne saklama ihtiyacı duyuyorlar ne de gizleme.

Onlar vazifelerini, tiynet ve karekterlerinin hurafe ve inançlarının gereklerini çekinmeden, hiç bir tepkiyi hesaba koymadan yapıyorlar.

Bazende müslmanların gözünün içine baka baka barış için çalıştıkları yalanını söylüyor, gerçekte ise oyalama ve istediklerine zaman kazandırmadan başka bir şey yapmıyorlar.

Biz, kendine müslüman diyenler, sözüm ona iki milyara varan nüfusu ile İslam alemi ne yapıyor?. Bilmiyorum belki başımızdakiler çok şey yapıyorlar da ben göremiyorum.

Benim gördüğüm onların, Siyonist şunu yaptı siyonist bunu yaptı USA bunu yaptı, bu kadar da olmaz, yine katliam, siyonist kana doymuyor ve homurdanan siyonist başına, eninde sonunda yargılanacaksın gibi sözler, daha çok haber sunumları gibi konuşmalardır.

Ellerinden mi gelmiyor, yıkılası devletlerinin sufli menfaatleri mi izin vermiyor, yada bağımlı oldukları makam müsaade etmiyor bilmiyorum. Yapılması gerekeni kimse yapmaya cesaret etmiyor. Devlet olarak  bir iki istisna hariç, örgüt olarak yapanlar da, zaten herkes bunların kim olduğunu biliyor. Biz de onlara Allah güç ve kuvvetlerini arttırsın diye dua ediyoruz.

Özet ile Filistin, Gazze her gün ama her gün istinasız bombalanırken, insanlar esir edilip türlü işkencelerden geçirilirken, insanlar her gün biryerden bir yere göç etmek zorunda bırakılırken, emniyetli hiç bir yer kalmamışken, analar evlatsız, evlatlar anne ve babasız kalırken, anne karnında bebeler öksüz ve yetim kalırken, açlık bir başka bela olarak insanları bir deri bir kemik haline getirip çocukları öldürürken bizim de durup sept/ cumartesi günü kalıntılarının yaptıklarını saymamız Filistin halkı Gazze deki insanlar için bir hal çaresi olmuyor.

O zaman olması gereken, kısasta hayat desturunu tekrar ortaya yerde duruyor ve ben burdayım artık bana sarılın diye bağırıyor.

Gazze Filistin Aslanlarına sahip çıkmak, olanlara da destek olmak, var olan bütün imkanlar ile destek vermek. Onlar meclislerinde sept/ cumartesi kalıntılarını hormurdatıp alkışlıyorlar ise Gazze Filistin Aslanlarının Kükremesi için ortam hazırlamak icab etmektedir.

Çok Çok geç kalınmış olsada bir yerden başlamak, vazifemizi yapmak zorundayız, bu hem insani hemde islami bir zorunluluktur. Başkalarının yaptıklarından şikayet edip durmak acizlikten başka bir şey değildir. Onlar yapıyorsa biz neden geri durduk.?

Üzerimize düşeni yapmaya başlar isek çok şeyin kısa zamanda düzeleciğini göreceğiz. Evet üzerimize düşen derhal vazifemizi yapmaya koyulmaktır. Vazifemiz ise elimizdeki bütün imkanlar ile Gazze Filistin Aslanlarını desteklemek, onlara destek verenleri desteklemektir ve bunu alnı açık başı dik olarak yapanlar gibi açık açık yapmaktır.

İnşaallah yakında o günleri de görürüz.

Gazze /Filistin aslanlarının ellerine yüreklerine sağlık.

Allaha amanet olun.