Moskova'da son 2 ayda her gün ortalama bin sahte bomba ihbarı yapıldı

Günde ortalama bin sahte bomba ihbarı yapılan Moskova'da 2 ayda yaklaşık 2 milyon kişi tahliye edildi.

Moskova'da son 2 ayda her gün ortalama bin sahte bomba ihbarı yapıldı

Rusya'nın başkenti Moskova'da iki ayı aşkındır okul, toplu taşıma gibi kamusal alanları hedef alan "sahte bomba ihbarlarının" sonu gelmiyor. Kimler tarafından ve hangi sebeple yapıldığı bilinmeyen bu ihbarların Rus basınında yeterince yer bulmaması ise dikkat çekiyor.

Interfax haber ajansına göre 28 Kasım'dan bu yana yapılan asılsız ihbarlar, 1,6 milyondan fazla kişinin tahliyesine sebep oldu. Moskova'da günlük bin sahte ihbar yapıldığı belirtiliyor.

İhbarların özellikle okulları hedef alması aileleri tedirgin ediyor. Moskova'da memur olan Ioulia Olchanskaia aralık ayında kızının okulunun birçok kez tahliye edildiğini ifade ediyor: "Bazen aynı günde bir kaç kez okulu boşaltmak zorunda kaldılar."

Sahte ihbarlar nasıl yapılıyor?

Her defasında prosedür aynı şekilde işliyor. Kamu yetkileri ve şirketlere bir bombanın varlığından bahseden e-postalar geliyor. Rusya'da herhangi bir ihbarda bölgenin boşatılması da yasal bir zorunluluk.

Geçtiğimiz 5 Şubat günü 150 okul, 232 metro istasyonu, adliye sarayı, katedraller, sağlık kurumları ve alışveriş merkezlerini hedef alan yaklaşık bin 500 sahte ihbar vakası yaşandı.

Rus yetkililer sessiz kalıyor

Şu ana kadar Rus yetkililer söz konusu ihbarların kimler tarafından ve niçin yapıldığı konusuna ilişkin hiçbir resmi açıklama yapmadı.

Rusya'nın ulusal telekom izleme örgütü Roskomnadzor yurt dışında faaliyet gösteren iki şifreli e-posta hizmetinin engellendiğini açıkladı. Ancak bunun arkasında olan kişiler, vpn kullandıkları için kimlikleri tespit edilemiyor.

'Devlet çaresizliğini olduğunu göstermek istemiyor'

Eski KGB çalışanı olan Valeri Chiriaiev, kamu kanallarının tahliye haberlerini neden gündeme taşınmadığını şöyle anlatıyor: "Eğer devlet basını bu konuyu çok fazla gündeme getirirse, faillerin bulunamadığı için halk hükümeti sorumlu tutacak. Bu durum aslında devletin bu sorun karşısında tamamen çaresiz olduğunu gösteriyor".

Euronews