Kimyasal acıdan idari tanınmaya: Halepçe artık resmi bir il
Halepçe’nin Irak’ta vilayet statüsüne yükseltilmesi sonrası 37 yıl önce kimyasal saldırının yaşandığı kentte kendine özel bütçe, idari yapı ve temsiliyetle mağdurların hayata tutunmasının kolaylaşması ve kalkınmaya katkı sunulması bekleniyor.

Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin döneminde, 16 Mart 1988’de Halepçe’ye gerçekleştirilen kimyasal saldırıda 5 bin kişi yaşamını yitirirken, 7 binden fazla kişi de sakat kaldı.
Baas rejiminin elma kokusuyla gelen Halepçe katliamında aile ve akrabalarını yitiren binlerce kişi yaşadıkları büyük acı, göç ve sıkıntılara rağmen hayata tutunmaya çalışıyor.
Bölge halkı ve Kürdistan Yönetimi (IKBY), katliam nedeniyle Irak’ın Halepçe'yi il olarak kabul etmesi ve tazminat ödemesini sık sık dile getirirken, IKBY de daha önce Süleymaniye'ye bağlı olan Halepçe'nin Mart 2014’te il olmasına karar verdi.
Irak Meclisinin dün Halepçe’yi 19. vilayet olarak kabul etmesi ise katliamla anılan kente hem sembolik hem de kalkınma açısından avantajları olacak.
Halepçe’nin statüsünün yükseltilmesinin avantajları neler olacak?
Halepçe’nin vilayet olarak kabul edilmesinin kente hizmet, bütçe, yatırımlar ve idari olarak katkıları olması bekleniyor.
Kente özel bütçenin ayrılması ve Irak hükümetinden vilayetlere sunulan yardım ve ayrıcalıklardan il olarak faydalanacak olmasının, Halepçelilere yönelik hizmet, istihdam ve kalkınma projeleri konusunda yeni fırsatlar sunması bekleniyor.
Halepçe’nin idari olarak Süleymaniye’den ayrı bir yönetim olarak Bağdat’ta tanınması ise kentin Irak merkezi hükümeti nezdinde temsiliyetini ve katliamın mağdurlarına tazminat ödenmesi gibi sorunlarının ele alınması süreçlerini olumlu yönde etkileyecek.
"Halkın verdiği bedeller nedeniyle vilayet statüsüne kavuşmuştur"
IKBY Enfal ve Şehitler Bakanı Abdullah Mahmud, basına yaptığı açıklamada, Irak Meclisinin Halepçe felaketinin büyüklüğünü anlamalarını temenni ettiklerini belirterek, Halepçe katliamı kurbanları ve halkına önem vermelerini ümit ettiğini söyledi.
Mahmud, "Halepçe'nin il olması önemlidir çünkü halkın verdiği bedeller nedeniyle vilayet statüsüne kavuşmuştur. Kararın gelecekte bölgenin kalkınmasına vesile olmasını ümit ediyorum. Şüphesiz bu Irak ve Kürdistan bölgesi vatandaşları arasındaki bağları güçlendirir." diye konuştu.
IKBY’li bakan ayrıca, Irak hükümetinin Halepçe katliamı nedeniyle tazminat ödemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Halepçe’nin il statüsüne kavuşması oranın halkına manevi bir ödül"
Irak Meclisi Milletvekili Halepçeli Musenna Emin de, "Halepçe yasal olarak il statüsüne kavuştu ve Irak iller haritasında resmi olarak yer almış oldu ve diğer iller gibi fırsat eşitliliğine sahip olacak." ifadelerini kullandı.
Irak'taki mali bütçelerin illerin nüfus sayısına göre verildiğini vurgulayan Emin, "Süleymaniye, aynı nüfus yapısıyla iki ayrı il olmuş oldu." dedi.
Emin, Irak hükümetinin Halepçe'de katliamda hayatını kaybedenlerin ailelerine yardım ve saldırılardan etkilenenlerin tedavisi gibi bir destekte bulunmadığı eleştirisini de dile getirerek, şunları söyledi:
"Halepçe, hala yıkılmış bir şehir olarak duruyor. Halepçe kimyasal saldırıya uğradığında ben ailemle birlikte oradaydım ve bu saldırılardan kaçıp İran'a giderek 4 yıl orada kalmıştık. Yapılan saldırılarda yakınlarımızın çoğunu kaybettik. Halepçe büyük bir il değil ama il statüsüne kavuşması oranın halkına manevi bir ödüldür. Halepçe'nin insanlık tarihinde en şiddetli kimyasal saldırıya uğrama anlamında sembolik özelliği de var."