İslam ümmetinin imtihanı Filistin / Ahmet Rençber

Biz Müslümanlar Filistin’e sahip çıkmasak onu yalnız başına bırakırsak işte o zaman Filistin imtihanı bu ümmetin alnında kara bir leke olarak kalacaktır. Ve bu kara leke ile Ahirette Mahşerde Allah’ın huzuruna çıkarılacaklar.

İslam ümmetinin imtihanı Filistin / Ahmet Rençber

7 Ekim 2023 günü Hamas Aksa Tufanı adını verdiği eylem ile İşgalci İsrail’e büyük bir zaiyat verdi. Bu eylemin şekli ve kapsamı, etkisi İşgalci İsrail’de ve tüm dünyada adeta bir zelzele etkisi meydana getirdi. Bu tufan hareketinin etkisi İşgalci İsrail’de dört gün devam etti. Bu tufanın etkisini ve şiddetini dört gün sonra ancak anlayabildiler. Bu da şunu gösterdi ki tüm dünyanın korktuğu İşgalci İsrail ordusu ve istihbaratı hiçte öyle sanıldığı gibi bir ordu değilmiş. Dünyanın korktuğu bu orduyu Hamas bir saatlik çalışmayla adeta yerle bir etti. Tabi genelde insanlar İşgalci İsrail’in istihbarat ve askeri zafiyetinden söz ediyorlar. Doğrudur İsrail şişilirmiş bir balondu onu da Hamas patlattı. Ama asıl konuşulması gereken Hamas’tır Hamas’ın başarısıdır. Malumunuz Hamas sınırlı imkanlarıyla çok büyük bir askeri eylem gerçekleştirdi. Diğer taraftan İşgalci İsrail’in bu kadar geniş askeri teknik ve teknolojik üstünlüğüne rağmen Hamas’ın yaptığı bu gizli planlamayı İşgalci İsrail ve yandaşları bu plandan haberi olmamış. Bu da gösteriyor ki Hamas’ın çalışmaları çok ciddi bir gizlilik ve disiplin içerisinde yürütmüştür. Gördük ki Hamas’ın içi de yanları da temizmiş. Bu anlamda Hamas’ı eleştiren bazı kesimler ise dönüp kendi içindeki hainlere bir baksınlar. Görecekler ki içindekilerden çoğu başkasının namı hesabına konuştuğunu görecekler. Şunun farkına varacaklar ki o koltukları işgal edenlerin çoğu ise isteyerek o koltuklarda oturmuyorlar. Onları orada oturtanlara deseler kalkın lan o koltuklardan deseler hemen kalkarlar. Çünkü bunlar adeta birer emir eri gibidirler.  

Diğer bir konu ise neden Hamas İşgalci İsrail’e saldırdı? Bu saldırı İşgalci İsrail’i haklı duruma getirdi gibi laflar ediliyor. Neden kimse şunu demiyor İsrail dediğiniz katil devlet yetmiş beş yıldır Filistinli masum halkı her gün öldürüyor ve köyleri ellerinden alınıyor. Bağ bahçeleri ise devlet eliyle kesilip yok ediliyor. Ve bu halk kendi yurtlarında sürgün hayat yaşıyor, bu insanlar ne yapsınlar? Zaten her gün ölüyorlar bu gün ölmeseler yarın yine İsrail tarafından öldürülecekler. Kısacası İşgalci İsrail orada durduğu sürece bu insanların orada yaşama şansları zaten yok. Gazze de yaşayan vatandaşlar ise durumları daha da zor. İsrail’in izni olmada çocuğunu bile doktora götüremiyorlar. Düşünün Filistin halkı kendi topraklarında böyle bir zülüm yaşıyor. İşte tüm bunlar yaşanırken 7 Ekim günü Hamas Aksa Tufanı adını verdiği eylem ile düşmanı kendi topraklarından def etmek için bu eylemi gerçekleştirdi. Bu eylem ile Aksa’yı yani Mescidi Aksa’yı özgürleştirme eylemiydi. Tabi bu eylemden sonra yani yedi Ekim den sonra malumunuz İşgalci İsrail’in Gazze’ye saldırıları aralıksız olarak gece gündüz devam ediyor. Bu saldırıların tarifi ve boyutunu bilmek imkansızdır. Üstelik bu saldırılar Gazze ile sınırlı kalmıyor Filistin’in başka şehirlerinde de zaman zaman çatışmalar meydana geliyor. Oralardan da Filistinlilerin şehit olduklarını duyuyoruz. Gazze’ de her gün o masum insanların üzerlerine tonlarca bomba bırakarak çocuk, kadın, yaşlı demeden bu güne kadar yirmi binin üzerinde  insanı şehit etti İsrail ve yandaşları. Ya enkazın altında hala çıkarılmayı bekleyen o sahipsiz cesetler, o cesetlerin durumu ayrı bir dram.

Peki İslam ümmeti ne yapıyor? Gerçekten bu ümmetin varlığı ve etkisi gücü bu mu dur? Dünya nüfusunun üçte birini oluşturan Müslüman topluluğu neyi ifade ediyor. Bu bir buçuk milyar nüfusa sahip topluluk ve 57 Müslüman ülke dokuz milyon nüfusu olan İsrail ile denk gelmiyorsa o zaman buna başka bir isim koymak lazım. Senin askeri gücün buna denk gelmiyorsa, ekonomik gücün denk gelmiyorsa, kısacası hiçbir konuda İsrail ile yarışamıyorsan kusura bakmayın o zaman var olmamızın bir hakikati var mı? Bu karabalığın kıymeti sadece çer çöp kadar bir ağırlığı ve kıymeti olduğunu söylemek hakaret olur mu acaba? Burada kimseye hakaret etmek istemiyorum Çünkü sayılarımızın çokluğu bir anlam ifade etmiyor. Tamam bu karabalık halk Filistin için yer yer mitingler, konferanslar, bildiri ve basın açıklaması yapıtılar. Bunlar cılızda olsa yer yer devam ediyor. Bu güne kadar yapılanlardan bir netice bir sonuç alınamadı. Fakat halkın bu eylemleri kamuoyunda büyük ses getirdi, bunu inkar etmiyorum. Ama daha etkili ve farklı aktiviteler ve bundan daha farklı şeyler yapılabilir miydi? Bence olabilirdi? Mesele grevler yapılabilirdi tabi ki sürekli sonuç alınana kadar devam etmeliydi. Şayet grevler devam edilseydi inanıyorum ki ülke sistemleri kitlenirdi. Bunun dışında  Arap baharına benzer eylemler olabilirdi bu da olmadı. Niye olmadı Arap halkları rejimler tarafından bastırılmış ve ezilmiş sürekli zülüm  gördükleri için buna cesaret edemediler. İkinci bir nedeniyse organize yoktur. Yani halkı bir anda harekete geçirecek bir yapı yani örgütlü bir yapıda değiller. Bu anlamda halkları harekete geçmedi ve sadece bazen cılız eylemler olduysa da  buda sonuç getirmedi. Şayet eylemler organize ve sürekli olsaydı bu savaş bugüne kadar devam etmezdi düşüncesindeyim. Bunlar olmayınca insanlar bireysel olarak hiç bir şey yapamıyorlar. Ben şunu fark etim sanki ki Filistin halkı kendi kendine terk edilecek o halk yalnız başına bırakılacak gibi görünüyor. Nasıl ki Kerbela’da Hz. Hüseyin’e yaptıkları gibi onu yalnız tek başına bırakarak o gün ki Müslümanlar o imtihanlarını kayıp etiler ya. Bu gün de aynı şekilde biz Müslümanların imtihanı da Filistin’dir. Şayet bizler de bu imtihanı kayıp etsek yani Filistin’e sahip çıkmasak onu yalnız başına bırakırsak işte o zaman Filistin imtihanı bu ümmetin alnına kara bir leke olarak kalacaktır. Ve bu kara leke ile Ahirette Mahşerde Allah’ın huzuruna çıkarılacaklar. Rabbim bize güç kuvvet ver ki bu imtihanı başarıp kayıp edenlerden olmayalım. Ya Rab Hamas’a zafer nasip etki bu Ümmet Mahşerde alnında kara leke olarak senin huzurunu çıkmasın amin.

Ahmet Rençber / Habernas