İran füzeleri siyonistlerin 'Kalkan' hayallerini yıkıyor
İran'ın "vaatlerin en doğrusu" anlamına gelen "El-Va'dü's-Sadık 3" adını verdiği operasyonla siyonist işgalcilerin iç bölgeleri ağır darbeler aldı. Rişon Leziyyon, Tel Aviv ve çevresinde yaşanan fırtına, işgalcilerin "güvenlik" illüzyonunu paramparça etti.

İran'ın hassas ve yüksek isabetli füzelerle düzenlediği "El-Va'dü's-Sadık 3" operasyonu, siyonist işgal rejimini sarsmaya devam ediyor.
Tel Aviv, Rişon Leziyyon, Negev ve işgal altındaki diğer bölgelerde gerçekleşen çok sayıda saldırı, işgalcilerin "demir kubbe" ve diğer savunma sistemlerinin yetersizliğini ortaya koydu.
Gelen resmî açıklamalara göre saldırılarda 3 işgalci ölürken, 90'dan fazla kişi yaralandı. Saldırılar sonucunda onlarca bina yıkıldı, çok sayıda araç ve altyapı tahrip oldu. Özellikle Tel Aviv bölgesinde 32 katlı bir bina hasar görürken, yaklaşık 300 işgalcinin evlerinden tahliye edildiği bildirildi.
İran Devrim Muhafızları'nın duyurduğu gibi, operasyonlarda kullanılan füzeler ve İHA'lar yüksek teknolojiye sahip, hedeflerde büyük tahribat yarattı. İranlı üst düzey yetkililer, "israilde artık hiçbir yerin güvende olmadığını" belirterek, yanıtların daha da sert süreceğini açıkladı.
Siyonist rejim ise halkı "sığınaklara" yönlendirerek yaşanan krizi kontrol altına almaya çalışıyor. Ancak yaşanan görüntüler ve işgalci medyanın itirafları, siyonistlerin yıllardır Filistinlilere karşı kullandığı güç politikasının karşılığını katlanarak aldığına işaret ediyor.
Uzmanlar, bu gelişmelerin, işgal rejiminin bölgedeki yayılmacı ve saldırgan politikalarının kaçınılmaz sonucu olduğunu belirtiyor. Gazze'de 20 aydır devam eden abluka ve bombardımanın ardından İran'ın bu güçlü misillemesi, bölgedeki güç dengelerini değiştirecek nitelikte.
Öte yandan, saldırılar sırasında Tel Aviv polisinden gelen açıklamada, çok sayıda yıkılan bina ve mahsur kalan sözde siviller olduğu, kurtarma ekiplerinin yoğun çaba sarf ettiği bildirildi.
Bu saldırılar, işgal rejiminin "güvenlik" söyleminin çöküşünü simgelerken, Filistin halkı ve bölge halkları için adaletin ve direnişin gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.