Hamas temsilcisi Kaddumi: ABD'nin himayesinde direniş liderlerine suikast girişimi!

Hamas’ın Tahran Temsilcisi Halid Kaddumi, yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin verdiği sözleri yine yerine getirmediğini ve bu tutumun defalarca tekrarlandığını söyledi. Kaddumi, ABD’nin müzakere yanlısı olduğu yönünde "bir illüzyon" yarattığını ancak aynı anda, işgalci İsrail’in direniş liderlerine yönelik planlı suikastlar gerçekleştirdiğini belirtti.

Filistin Enformasyon Merkezi’ne ulaşan yazılı açıklamasında Kaddumi, “Her seferinde olduğu gibi, ABD yönetimi yine söylediklerini görmezden geliyor, verdiği hiçbir sözü tutmuyor. Müzakere istediğini öne sürüyor, teklif sunuyor ama teklifin yanıtı değerlendirilirken, işgalci İsrail doğrudan ABD’yle koordinasyon içinde, direnişin liderlerine suikast düzenliyor. Bu durum, İsrail medyasında da –örneğin Yisrael Hayom gazetesi ve Kanal 13’te– açıkça yer aldı,” dedi.

Kaddumi, bu kez saldırının, hareketin Katar’ın başkenti Doha’daki lider kadrosuyla yaptığı istişare toplantısı sırasında gerçekleştiğini belirtti. Toplantının, ABD tarafından sunulan sözde teklifin değerlendirilmesi amacıyla yapıldığını ifade eden Kaddumi, “Bu esnada, ABD’nin doğrudan himayesiyle, işgalci güçler hareketin toplantı yaptığı mekâna saldırı düzenledi. Bu ülke, aynı zamanda arabuluculuk rolü üstlenmişti,” dedi.

Kaddumi, suikast girişiminin başarısız olduğunu, Hamas liderlerinin saldırıdan sağ kurtulduğunu ancak bazı çalışma arkadaşlarının ve korumaların şehit olduğunu açıkladı. “Allah’a hamdolsun, bu korkakça ve suç dolu saldırı başarısız oldu. Hareketin liderliği suikasttan kurtuldu. Ancak bazı kardeşlerimiz ve korumalarımız şehit oldu. Onları Allah’a emanet ediyor, ailelerine başsağlığı diliyoruz. İnna lillah ve inna ileyhi raciun,” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında Kaddumi, uluslararası topluma ve Arap-İslam dünyasına çağrıda bulunarak, işgalci İsrail’e karşı caydırıcı ve ciddi adımlar atmaları yönünde sorumluluk üstlenmeleri gerektiğini vurguladı. “Uluslararası toplum ve Arap-İslam ümmeti, düşmana karşı gereken kararlı ve caydırıcı adımları atmaktaki zaaf ve gevşekliklerinin sorumluluğunu taşıyor. ABD’nin tutumu, işgalcinin suçlarını sürdürmesini cesaretlendiriyor,” dedi.