Güzel haberler de var / İbrahim Kızar

Haberlerde duymaya alıştığımız ölü sayıları, daha önce halkı müslüman ülkelerde, süper terörist ülkelerin bombaları altında ölen, açlıktan ölen fakir ülkelerin insanları ile sınırlı iken, Korona ile liste epey kabarmış. Öldürmekle meşhur olan bazı ülkeler ölü sayılarında liste başını kimseye kaptırmama yarışına girmişler gibi...

Güzel haberler de var / İbrahim Kızar

Ulaşım ve iletişim araçlarının çoğalması, çeşitlenmesi ve hızlanması, özellikle bazı kıtalarda ülkeler arasında sınırların kalkmasıyla, küçük bir köye dönüştü diyebileceğimiz dünyamızda, Korona denen virüs, hemen hemen her ülkenin birinci gündem maddesi oluverdi.

Virüs, iletişimi fazla etkilemese de ulaşıma azımsanmayacak derecede engel oldu. Kaldırılan sınırlar şu an için temelli olmasa da geri geldi. Birçok ülkede insanlar devletlerinin ve şehirlerin sınırları içinde hapis kaldı diyebiliriz.

Her gün haberlerde duymaya alıştığımız ölü sayıları, daha önce halkı müslüman ülkelerde, süper terörist ülkelerin bombaları altında ölen, ya da haremin hainlerinin beslediği ahmakların öldürdükleri veya açlıktan ölen fakir ülkelerin insanları ile sınırlı iken, Korona ile liste epey kabarmış. Öldürmekle meşhur olan bazı ülkeler ölü sayılarında liste başını kimseye kaptırmama yarışına girmişler gibi...

Dedik ya, güzel haberler de var. Güzel haberlere gelince;

Ulaşımda kısıtlamalar olsa da iletişimin hızı hala baş döndürüyor...

Bunda tv kanallarının, haber portallarının, twitter gibi sosyal medya ağlarının payı çok çok büyük.

Özellikle sosyal iletişim ağları, bilgi paylaşımı üzerinde tekelleşmeyi azımsanmayacak ölçüde kırmış durumda. İnsanlar evlerinde oturdukları halde, uzağa gitme ihtiyacı duymadan, bilgi ve haberlere, bir çok kaynaktan ulaşma imkanına sahip olma lüksüne ulaşmış bulunmaktadır.

İşte bilgiye bir çok kaynaktan ulaşma imkanı, daha önce söylenen ve yapılanların arşivlerden çıkarılıp ilgilenenlerin önüne konulması, yalanı ve yalancıları ortaya çıkarmaktadır.

İşin bizleri, Kürdistan müslümanlarını ilgilendiren kısmı ise, Kürdistan halkı üzerine 40 yıldır bir kabus gibi çökmüş olan, halkın değerlerine düşman, kan dökücü ve yalancı, ahlaki değerlerden yoksun ve aynı zamanda hain bir yapının gerçek yüzünün sosyal medya ağları üzerinden deşifre edilmeye başlanmasıdır.

Küçük görülse de ben bu gelişmeyi güzel bir haber olarak görüyorum. Yıllardır, adı anılmaya lüzum olmayan bu yapının, legal uzantıları ile birlikte bu kadar çok çevre tarafından eleştirilip (Kürd çevreler) açıklarının ortaya saçıldığını görmemiştim.

İnşaallah bu gelişmeler sonlarını hızlandırır. Onların sonunun Kürdler için iyi bir başlangıca vesile olacağı aşikardır. Aslında halk, kendilerinden başka tüm Kürdlere yapıştırdıkları çirkin etiketlerin hepsinin kendilerinin alnına yakıştığını, yavaş ta olsa görüyor ve dile getiriyor.

Yakın bir zamanda elebaşlarının tamamının görüldükleri yerlerde Kürd halkı tarafından lanetlendiğini görecek miyiz bilmiyorum ama uzak bir ihtimal olarak görmemek gerektiği kanaatindeyim.

Allaha emanet olun.

İbrahim Kızar / Habernas