Gazze yolundaki Özgürlük Filosu aktivistleri: "Başımıza ne geleceğini çok düşünmüyoruz"
Katil İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'ye yönelik ablukayı kırıp Filistinlilere insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan "Madleen" isimli yelkenlideki Hüseyin Şuayb, halen Gazze'ye girme umutlarını koruduklarını belirterek, başımıza ne geleceğini çok düşünmüyoruz dedi.

İşgalci İsrail'in şiddetli saldırılarla birlikte Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukayı aşarak insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun (Freedom Flotilla Coalition-FFC) "Madleen" yelkenlisindeki insan hakları aktivisti Yasemin Acar, İsrail'in "internet karartması uygulamaya başladığını" söyledi.
İşgalci İsrail'in müdahale edecekleri yönündeki tehditlerine rağmen Gazze'ye insani yardım ulaştırma ve ablukayı kırma hedefiyle İtalya'nın Katanya limanından yola çıkan "Madleen" yelkenlisinde bulunan FFC Basın Koordinatörü ve insan hakları aktivisti Acar, gazetecilere konuştu.
İşgalci İsrail’in basınında donanma gemilerinin "Madleen" yelkenlisine müdahale için gönderildiğine ilişkin haberlere işaret eden Acar, "Karadaki ekibimiz tarafından bize yönelik internet karatmasının resmen başladığına dair bilgilendirildik. Ve bunu bağlantımızdaki kesintilerle görebiliyoruz, çünkü (internet) çok yavaşladı." dedi.
Gazze'den 160 deniz mili uzaklıkta olduklarını ve her an dünyayla irtibatlarının kopabileceği riskine işaret eden Acar, şu an Gazze topraklarına doğru giden uluslararası sularda olduklarını vurguladı.
"İsrail insani misyona şiddet uygularsa yeni bir savaş suçu daha işlemiş olur"
İşgalci İsrail’in donanma güçlerinin Gazze halkına yardım taşıyan Madleen gemisine yönelik olası müdahalesine ilişkin "Gazze topraklarına doğru giden uluslararası sulardayız. Eğer bize bir şey olursa, yani İsrail güçleri yardım taşıyan insani misyona şiddet uygularsa, bu yeni bir savaş suçu olur, çünkü biz onların topraklarında değiliz." diye konuştu.
İşgalci İsrail'in daha önce de Gazze'deki ablukayı kırmayı ve insani yardım götürmeyi hedefleyen gemileri hedef aldığını vurgulayan Acar, Mavi Marmara'ya 2010'da uluslararası sularda gerçekleştirilen 10 kişinin yaşamını yitirdiği saldırı ve Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun Vicdan gemisine Malta açıklarında 2 Mayıs'ta düzenlenen insansız hava aracı saldırısını hatırlattı.
"Önümüzdeki 24 saat çok kritik"
FFC Basın Koordinatörü Yasemin Acar, İşgalci İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi'ndeki halka insani yardım ulaştırmak için 8 gündür denizde seyrettiklerini belirterek, "Önümüzdeki 24 saat çok kritik." dedi.
Herhangi bir İsrail müdahalesi olmaması durumunda planlarının yarın sabah Gazze'ye ulaşmak olduğunu belirten Acar, İsrail'in insani yardım gemisiyle doğrudan veya dolaylı olarak henüz irtibat kurmadığını belirtti.
Aralarında İsveçli aktivist Greta Thunberg'in de olduğu 12 kişilik ekibin moralinin yüksek olduğunu vurgulayan Acar, "Madleen gemisi İsrail'e karşı küresel bir ayaklanmanın sadece küçük bir parçası." dedi.
Uluslararası kamuoyu ve ülkelerin İsrail'in Gazze'ye düzenlediği şiddetli saldırılara ve uyguladığı ablukaya ses çıkarmadığına işaret eden Acar, "Aslında politikacıların Gazze için yapması gerekeni Madleen yelkenlisiyle yapmayı hedeflediklerini" belirterek "Biz silah taşımıyoruz. Şiddet aramıyoruz. Bizim tek isteğimiz, dünyanın bu konuda sessiz kalmaması." ifadesini kullandı.
Acar, amaçlarının "Gazze'ye uygulanan yasadışı ablukayı kaldırılması ve taşıdıkları insani yardımların açlıkla boğuşan Filistin halkına ulaştırılması olduğunu" vurguladı.
Filodaki Türk aktivist Şuayb: Hala Gazze'ye girmeye yönelik umudumuz var
"Madleen" yelkenlisinde bulunan Türk Aktivist Hüseyin Şuayb da gazetecilerin Zoom üzerinden yolculuklarını anlattı ve gemiyi gezdirerek yardım kapasitesini ve koşullarını gösterdi.
Şuayb, 1 Haziran'da İtalya'nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı'ndan yola çıkan 18 metrelik yelkenlinin halihazırda Gazze'ye 310 kilometre uzaklıkta olduğunu söyledi.
Dört yıldır Almanya'da yaşadığını ve Özgürlük Filosu'na buradan katıldığını belirten Şuayb, "Şu anda yolculuğumuz doğrudan Gazze'ye. Hiç yolumuzdan sapmadan, doğrudan Gazze'ye gitmek amacıyla yola çıktık. Hala Gazze'ye doğru ilerliyoruz. Şu anda çok az yolumuz kaldı. Bizim için kritik saatler. Yarın inşallah Gazze'de olacağız, herhangi bir engellemeye maruz kalmazsak." ifadelerini kullandı.
"Başımıza ne geleceğini çok düşünmüyoruz"
Morallerinin yerinde olduğunu ifade eden Şuayb, duygularını şöyle dile getirdi:
"(Moralimiz) Genel olarak iyi. Başımıza ne geleceğini çok düşünmüyoruz. Hala Gazze'ye girmeye yönelik umudumuz var. Sadece içimiz biraz buruk çünkü bu yola çıkma amacım ablukanın kırılması ve Gazze'ye girmek, insani yardımların başlatılmasını sağlamak, Refah Sınır Kapısı'nın açılmasını sağlamaktı.”
Şuayb, İşgalci İsrail'in Özgürlük Filosu'nda bulunanları "tutuklayacağını ve sınır dışı edeceğine" yönelik söylemlerde bulunduğuna dikkati çekerek "Bu yola sınır dışı edilmek için çıkmadığımız için yola çıkarken umudumuz vardı dünyadan. (İsrail'e) Gerçek anlamda bir yaptırım uygulanabilir ve gerçek insani yardımın ulaşmasına, (Gazze'ye) ablukanın kaldırılmasına vesile olabiliriz diye ama son güne giriyoruz artık. Galiba yine gayrihukuki şekilde hareket etmeye devam edecekler." diye konuştu.
"Tamamen barışçıl aktivistleriz, herhangi bir tehdit unsuru barındırmıyoruz”
Daha önceki yardım girişimlerinde can kayıplarının hatırlatılması üzerine Şuayb, barışçıl bir misyon yürüttüklerini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Bize karşı tabii ki yine saldırıda bulunabilirler, tehditte bulunabilirler, herhangi bir kişisel şiddetle bulunabilirler. Canlarımıza kastedebilirler ama biliyorsunuz ki daha önce bunu tecrübe ettik. Bir insanın kendisini savunmak için gösterdiği en ufak bir refleks bile silah olarak, terörizm olarak addediliyor. Biz, tamamen barışçıl aktivistleriz. Ne bir arkadaşımız dövüşmeyi ne de silah kullanmayı bilir. Herhangi bir tehdit unsuru barındırmıyoruz."
Şuayb, barışçıl misyon yürüttükleri halde kendilerine terörist muamelesi yapıldığına işaret ederek "Bunların hepsi aslında bir manipülasyon, bir kara propaganda. Gerçeğin kendileri de farkında. Biz, herhangi bir refleks göstermeyeceğiz." dedi.
"Savunma refleksi göstermemek için kendimizi eğitiyoruz"
Kendilerini savunmamak için gemide eğitildiklerini belirten Şuayb, "Bize vurduklarında bile savunma refleksi göstermemek için kendimizi hazırlıyoruz, eğitiyoruz. Bir bakış, bir mimik, bir gülümseme bile vermeye niyetimiz yok. Bize saldırmamaları için, herhangi bir bahane ortaya sunmamaları için, bir gerekçe oluşturmamak için her şeyi yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
İşgalci İsrail makamlarının kendileriyle doğrudan temasa geçmediğini kaydeden Şuayb, "Zaten (temasta) bulunmazlar da fakat kendi medya hesaplarından haberini alıyoruz, süreci takip ettiklerini biliyoruz." dedi.
"Misyonumuzun esas amacı, Gazze ablukasını kırmak"
"Madleen" adlı yelkenlinin taşıdığı yardımın sembolik olduğunu belirten Şuayb, "Biz, her yola çıktığımızda gemimizin taşıyabileceği kapasite doğrultusunda yanımıza yardım alıyoruz. 1,5 milyon nüfuslu Gazze halkının yarasını saracak bir yardım tabii ki götürme şansına sahip değiliz." ifadelerini kullandı.
Yolculuğun yalnızca bir yardım faaliyeti olmadığını vurgulayan Şuayb, "Bu nedenle sembolik bir yardım diyebiliriz ama misyonumuzun esas amacı, Gazze ablukasını kırmak." dedi.
"Gerçek yardımlar içeri giremiyor, insanlar bombalar altında hayatını kaybediyor"
Gazze sınır kapılarında aylardır bekletilen insani yardım tırlarının İsrail tarafından engellendiğini vurgulayan Şuayb, şöyle devam etti:
"(Yardımlar) Sınırdan içeri giremiyor. Giremediği için, İsrail tarafından ablukayla engellendiği için ona ihtiyaç duyan insanlar yanarak, açlıktan, bombalar altında hayatlarını kaybediyor. Bizim amacımız, bu ablukanın kaldırılması ve sınırda bekleyen gerçek yardımların bir an önce içeriye girmesi, ateşkesin sağlanması, bombaların durması."
"Haklarını helal etsinler, gücümüz bu kadar"
Gazze halkına bir mesajının olup olmadığı sorusu üzerine gözleri dolan ve konuşmakta zorlanan Şuayb, şunları kaydetti:
"Gazze halkı, haklarını helal etsin. Elimizden geleni yapıyoruz. Gücümüz bu kadar. Gönül isterdi ki girmeyi başarabilelim ama muhtemelen engelleneceğiz. Çok üzgünüm bundan dolayı ama bizim girmemiz önemli değil inşallah bir vesile olur bu ablukanın kırılmasında, soykırımın durdurulmasında. Ben şahsen söz veriyorum. Burada hayatını kaybeden sivil halka, küçük çocuklara, ahirette hepsinin yanında davacı olarak, kötülüklerin karşısında şahit olarak duracağım. Hayatım boyunca da insanların insanca yaşaması için çabalayacağıma söz veriyorum. Sadece Gazze halkı için değil tüm halklar için."
En büyük destekçisi eşi oldu
Yolculukta eşi yanında bulunmasa da sürecin başından beri birlikte olduklarını anlatan Şuayb, eşinin Özgürlük Filosu Koalisyonuna dahil olma sürecinde önemli rol üstlendiğini vurguladı.
Şuayb, Özgürlük Filosu Koalisyonuna katılmak için uzun süre uğraştığını söyleyerek "Bu organizasyona alınmayız diye düşünmüştüm. Ben umutsuzluğa kapılmıştım. Pesimist davranmıştım. Eşimle iddialaştık o süreçte ve kendisi benden habersiz şekilde Özgürlük Filosu Koalisyonunun bütün temsilciliklerine başvurularda bulunmuş ve insanlar bir araya geldiklerinde, toplantıda, her yerde bizim ismimizi görünce, 'Bu çılgınlar kim? Bunlar gelmeyi hak etti' demiş." şeklinde konuştu.
Gemiyi gezdirdi
"Madleen" yelkenlisinin kapasitesinin oldukça sınırlı olduğunu dile getiren Şuayb, geminin 12 kişilik mürettebatı taşıyabilecek şekilde hazırlandığını belirtti.
Şuayb, röportaj sırasında Zoom bağlantısı aracılığıyla AA muhabirine gemiyi gezdirerek yardım kapasitesini ve koşullarını gösterdi.
Deniz suyu kullanıyorlar
Şuayb, yardım malzemelerine işaret ederek "Burada gördüğünüz varillere ekstradan yardım malzemeleri koyduk taşıyabileceğimiz kadar. Böyle küçük bisküviler var. Onun bir tanesi, iki tanesi bir insanın 24 saatlik gıda ihtiyacını karşılıyor, daha fazla yanımıza alabiliyoruz. Tıbbi malzemelerimiz var." ifadelerini kullandı.
Yolculuk boyunca suyu da tasarruflu kullandıklarını belirten Şuayb, "Çamaşırlarımızı denizden yıkıyoruz. Artık suyumuz azaldığı için duşumuzu denizden kovayla su çekip o şekilde alıyoruz. İçme suyumuz tabii hala var ama bulaşıkları da yine denizden yıkıyoruz kovayla aynı şekilde çünkü dikkatli olmamız gerekiyor, burada ne kadar kalabiliriz, ne yaşanabilir bilemediğimiz için. Şu an yüzde 20 oranda bir suyumuz kaldı, idareli kullanıyoruz." diye konuştu.
Gıda stoklarının yeterli olduğunu dile getiren Şuayb, "Bizim yeterli gıdamız var. Biz hepsini hesapladık. Sadece temiz su tankı küçük olduğu için, 12 kişinin maksimum 6 günlük ihtiyacını karşılayacak şekilde bir tank olduğu için o azaldı." bilgisini paylaştı.
"İnsanları daha duyarlı olmaya davet ediyorum"
Gazze'ye insani yardım götüren filonun parçası olarak harekete geçtiklerinin altını çizen Şuayb, uluslararası kamuoyuna da çağrıda bulundu.
"İnsanları daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Kötülük dediğimiz kavram, her zaman elden ele geziyor. Tarihte dünyanın dört bir yanında her zaman kötü yönetimler, kötü sistemler varlığını sürdürdüler. Her zaman dünyanın bir yanında zulüm maalesef diyar diyar gezerek baki kaldı." diyen Şuayb, bu durumun ancak halkların ortak hareketiyle sona erebileceğini vurguladı.
Şuayb, "Biz, en son Nazi katliamından sonra büyük dersler çıkarttık. Kendimizce çözümler oluşturduk, sistem oluşturduk bunun bir daha yaşanmaması için fakat ne yazık ki şu an tekrar yaşanıyor. Koyulan kurallara uyulmadığından dolayı." ifadelerini kullandı.
Sivil duyarlılığın önemine dikkati çeken Şuayb, "Yüz tane insanın gece gündüz çalışması pek bir şeyi değiştirmez ama yüz bin tane insanın iki saatini verip aynı anda hareket etmesi çok şeyi değiştirir. Bunun farkına varmamız lazım." dedi.
Şuayb, insanları daha insancıl düşünmeye davet ederek "Bugün bir başka toprakta yaşanan bir haksızlık, bir zulüm yarın bizim topraklarımızda yaşanabilir, bizim çocuklarımızın başına gelebilir. Bu noktada bugün bizim sessizliğimiz, yarın bizim yaşadığımız haksızlığa karşı başkalarının sessizliğiyle sonuçlanır. Bu bakış açısından bütün dünyanın acilen kurtulması gerekiyor. Bunu kavrarlarsa yüzde 100 eminim ki dünya çok çok daha güzel bir yer olacak." diye konuştu.
Yelkenlideki Fransız AP üyesinden Macron'a yardım çağrısı
Bu arada, yelkenlide bulunan Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan X hesabından yaptığı paylaşımda, Macron'un ve Fransa Dışişleri Bakanlığının resmi hesaplarını etiketleyerek yardım istedi.
Hassan paylaşımında “Gemideki insani yardımları ulaştırmak için acilen deniz koridoru talep ediyoruz.” ifadesini kullandı.
İşgalci İsrail'den Madleen yelkenlisine tehdit
İşgalci İsrail’in Savunma Bakanı Yisrael Katz, Özgürlük Filosu Koalisyonuna (Freedom Flotilla Coalition-FFF) ait Madleen yelkenlisinin Gazze kıyılarına varmasını engellemek için İsrail ordusuna "ne gerekiyorsa yapması" yönünde talimat verdiğini duyurdu.
İşgalci İsrail’in Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve deniz kuvvetleri komutanlarıyla yaptığı görüşmenin fotoğrafını paylaşan Katz, "İsrail ordusuna Madleen nefret filosunun Gazze'ye ulaşmasını engellemek için ne gerekiyorsa yapmaları yönünde talimat verdim. Yahudi karşıtı (antisemitik) Greta ve Hamas propaganda sözcülerine açıkça söylüyorum: Geri dönün, çünkü Gazze'ye ulaşmayacaksınız." ifadelerini kullandı.
Siyonist rejim basınına göre ordu yelkenliye müdahale edip aktivistleri sınır dışı etmeyi planlıyor
İşgalci İsrail’in Kanal 12’nin haberine göre ordu, yelkenliyi Gazze kıyılarına ulaşmadan durdurmak için hazırlık yaptı.
Ordunun, Madleen'e Gazze’ye ulaşmadan müdahale etmeyi, Aşdod Limanı’na çekmeyi ve gemideki aktivistleri sınır dışı etmeyi planladığı belirtildi.
Özgürlük Filosu Koalisyonu
"Özgürlük Filosu Koalisyonu" isimli sivil toplum kuruluşunun, Gazze'ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürmek amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik "Madleen" yelkenlisi, 1 Haziran'da Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı'ndan Gazze için yola çıkmıştı.
Yelkenlide aralarında İsveçli aktivist Greta Thunberg'in de olduğu 12 kişi bulunuyor.
İşgalci İsrail’in Ordu Sözcüsü Effie Defrin, yaptığı basın açıklamasında, İsrail saldırıları altında açlıkla boğuşan Gazze'deki Filistinlilere insani yardım taşıyan gemiye karşı harekete geçmek için hazırlık yaptıklarını söylemişti.