Deistlik Üzerine Değerlendirmeler-6/Muhammed Hadi

Beşeri sistemler her yüzyılda bir kendisini güncelleme ihtiyacı duyarken, Kur’an, güncelliğinden hiçbir şey kaybetmeden zamana meydan okuyor. Dün yazılan bazı kanun ve uygulamaların bugün sorunlu ve yetersiz olduğunu görebiliyoruz. Kur’an’ın ise sözün kemale kavuşması ile tüm zamanlara hükmediyor, sorunları en güzel şekilde çözüyor.

Deistlik Üzerine Değerlendirmeler-6/Muhammed Hadi

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Bugün Deizim üzerine yazacağım altıncı yazı olacak inşallah. Konunun detaylarına inildiğinde, bu konu hakkında başlı başına bir kitap yazmak mümkündür. Ezcümle, meramın ifade edildiğini düşünüyorum. Son olarak konuyu biraz toparlayıp, okuyuculardan gelen bir itiraza da cevap vermeye çalışacağım. Bir okuyucumuz, deizm düşüncesinin; yalnızca Kur’an’ı ve Peygamberini inkar değil, daha kapsamlı bir inkarla tüm inançları ve Peygamberlerini inkar ettiğini söylüyor. Dolayısıyla Kur’an’nın ve Hz. Muhammed’in (sav) Peygamberliği üzerinde yoğunlaşmanın eksik ve yetersiz olduğunu söyleyerek itirazını dile getiriyor.

Bu eleştiriye şu örnekle cevap vermek mümkündür. Düşünelim ki biri çıkıp hücrenin varlığını inkar ediyor  ve hücre diye bir şey yoktur diyor. Ona söyleyeceğimiz şey şudur; bir hücrenin varlığını, faaliyetlerini delillendirip ıspatlamakla, milyarlarca hücrenin varlığını da ıspatlamış oluruz. Hakeza; Peygamberimizi, getirdiği dini ve kendisine vahy edilen Kur’an’ın ilahi bir mesaj olduğunu ıspatlar isek; Kitabı ve içindeki tüm Peygamberleri ve diğer hakikatları da ıspatlamış olacağız.

Kur’an’ın ilahi bir kitap olduğunu ve Hz Muhammed’in Peygamberliğini ispatlıyabildik mi?

Daha önceki yazılarımda dile getirdiğim Kur’an’ın bilimsel veya gaybi haberlerinin yanında, Kur’an”da  inkar edilemeyecek onlarca delili daha kolayca görebiliriz. 1400 sene önce, bu bilgilerin Kur’an da yer alması ve Hz. Muhammed tarafından haber verilmesi mümkün değildir. Bu bilgileri Hz. Muhammed (sav) nasıl öngörebildi? O zamanın imkan ve koşullarına bakacak olursak, bu mümkün değildir.

Ayrıca o günün  sosyal, ekonomik ve hukuki sorunları ile bugünün sosyal, ekonomik ve hukuki sorunları aynı olmasa da, Kur’an o günün sorunlarına çözüm getirdiği gibi, bugün dahi aynı ayet ve yöntemlerle sorunları çözüyor, insanlığa yol gösteriyor. Beşeri sistemler her yüzyılda bir kendisini güncelleme ihtiyacı duyarken,  Kur’an, güncelliğinden hiçbir şey kaybetmeden zamana meydan okuyor. Dün yazılan bazı kanun ve uygulamaların bugün sorunlu ve yetersiz olduğunu görebiliyoruz. Kur’an’ın ise sözün kemale kavuşması ile tüm zamanlara hükmediyor, sorunları en güzel şekilde çözüyor. 

Yerler, gökler ve tüm mahlukat ile bizler de; Kur’an’ın ilahi bir kitap olduğuna, Hz. Muhammed’in de Hatemul Enbiya olduğuna şahidlik ediyor ve iman ediyoruz.

“Onların söylediklerinin seni üzdüğünü biz elbette biliyoruz. Gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zâlimler bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.” (En’am 33)

Bu Ayet-i Celile’den de anlaşıldığı gibi; İnkarcılar, Peygamberin yalanlayabilecekleri bir amelini bulamıyorlar, işlerine gelmediğinden, Allah’ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlardı. Bugün ise biz Müslümanların işleri yalanlanabilecek olsa da, yalanlanamayacak ve inkar edilemeyecek olan Kur’an’ımız var.

Kur’an, güneşten daha parlak bir hakikattir: ”Güneş balçıkla sıvanmaz”

Tüm bu hakikatlere rağmen, O gün nasıl inkar edenler olduysa, bugün de inkar edenler olacaktır. Onlara en son sözü yine Kur’an söyler.

. وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَسْتَ مُرْسَلًاۜ قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يدًا بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْۙ وَمَنْ عِنْدَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ

Kâfirler: “Sen gönderilmiş bir resûl değilsin.” derler. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında Kitab’ın bilgisi olan yeter!”  (13/Ra'd Suresi, 43)

قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يدًا بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْۜ اِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِه۪ خَب۪يرًا بَص۪يرًا.

De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki O, kullarına karşı (her şeyden haberdar olan) Habîr, (her şeyi gören) Basîr’dir.”  (17/İsrâ Suresi, 96)

Habir ve Basir olan Allah’ın şahidliğiyle...

Muhammed Hadi / Habernas