Batı’da işgalci İsrail’e boykot dalgası: Silah, ticaret ve kültürde yaptırımlar artıyor
Soyıkırımcı İsrail'in Gazze'de işgali genişletecek saldırı kararını uygulamaya başlamasının ardından özellikle Batı ülkelerinde işgalci İsrail ürünlerine yönelik uluslararası boykot ve yaptırım çağrılarının artması dikkati çekiyor.

İşgalci İsrail'in yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğü bombardıman ve insani yardım girişlerini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'nde insanlık felaketi yaşanıyor.
Bununla birlikte işgalci İsrail'in Gazze Şeridi'nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı kararını uygulamaya başlaması çeşitli tepkileri de çekiyor. Bu kapsamda, Batı ülkelerinde işgalci İsrail'e yönelik kısıtlamalara gidilmesi yönünde çağrılar arttı.
AB, işgalci İsrail ile serbest ticaretin kısmen askıya alınmasını planlıyor
AB Komisyonu, 17 Eylül’de üye ülkelere işgalci İsrail mallarına uygulanan ticari imtiyazların askıya alınmasını ve işgalci İsrail yetkililerine yaptırım uygulanmasını teklif etti.
AB’nin paketi, aşırılık yanlısı işgalci İsrailli bakanlara, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden şiddet yanlısı yerleşimcilere ve bunu destekleyen kuruluşlara yönelik yaptırımları da içeriyor.
Teklif kapsamında, insan haklarına ve demokratik ilkelere saygı gösterilmediği için işgalci İsrail ile AB ilişkilerinde Avrupa-Akdeniz Anlaşması'nın ticaretle ilgili temel hükümlerinin askıya alınması söz konusu olacak.
İşgalci İsrail'e AB tarafından tanınan ticari imtiyazları hedef alan teklifin kabul edilmesi halinde, işgalci İsrail AB pazarına tercihli erişim hakkını kaybedecek ve mallarına AB'nin serbest ticaret anlaşması bulunmayan diğer üçüncü ülkelere uygulanan düzeyde gümrük vergisi uygulanacak.
AB Komisyonu'nun teklifi, AB Konseyi'nde üye ülkeler tarafından görüşülecek. Konseyde kabul edilmesi için ise nitelikli çoğunluk gerekiyor.
AB, işgalci İsrail'in en büyük ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Taraflar arasında karşılıklı mal ticareti 2024 yılında 42,6 milyar avro seviyesinde gerçekleşmişti.
Belçika
Belçika, 7 Ekim 2023'ten bu yana işgalci İsrail'in Gazze'deki soykırımı karşısında tepkisini gösteren Avrupa ülkeleri arasında ön sıralarda yer alıyor.
Geçen seneki seçimlerin ardından şubat ayında kurulan koalisyon hükümetinde de işgalci İsrail'e karşı alınacak tavırla ilgili fikir birliği bu ay sağlandı.
Belçika federal hükümeti, 2 Eylül'deki toplantısında Gazze'de yaşanan insani trajedi ve işgalci İsrail'in uluslararası hukuka aykırı eylemleri nedeniyle "Filistin Devleti'ni tanıma" ve "işgalci İsrail'e yaptırımlar" uygulama kararı aldı.
Bu kapsamda, şiddet yanlısı Yahudi yerleşimciler konusunda ulusal düzeyde açık yaptırımlar hazırlanacak. Mali kısıtlama, malvarlığı dondurma ve ülkeye giriş yasağı gibi önlemler alınacak.
İşgalci İsrail'e yönelik tüm silah ihracatı ve transiti yasak kapsamına girecek. Hem askeri hem sivil kullanımlı olan çift kullanımlı ürünler de bu kapsamda değerlendirilecek.
Federal hükümet, Avrupa genelinde ambargo için girişimde bulunacak. İşgalci İsrail'in işgal altındaki topraklarda ürettiği malların Belçika'ya ithalatı yasaklanacak.
Belçika’da hem sivil toplumdan hem de bazı bölgesel ve yerel makamlardan işgalci İsrail’e yönelik boykot çağrıları ve uygulamaları bulunuyor.
Ülkede faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum kuruluşu, Belçika’da işgalci İsrail ürünlerine tüketici boykotları çağrısı yapıyor. Bu çerçevede, işgalci İsrail ürünlerine tüketiciler sıcak bakmıyor.
Bazı bölgesel yönetimlerde işgalci İsrail ile tüm ilişkilerin geçici askıya alınması yönünde önergeler de kabul edilmiş durumda bulunuyor.
2009'dan bu yana işgalci İsrail'e silah ihracatını yasaklayan Belçika’da, silah ve bileşenlerinin geçişini kontrol etmek ise bölgesel yönetimlerin sorumluluğunda bulunuyor.
Fransızca konuşulan Valon Bölgesi işgalci İsrail’e yönelik silah transitini yasakladı. Anvers Limanı'nda askeri teçhizat bulunmasının ardından Belçika'da bir mahkeme, Flaman hükümetine işgalci İsrail'e askeri teçhizat geçişini durdurma emri gönderdi. Böylece Belçika işgalci İsrail’e fiilen silah sağlamıyor ve geçiş izni vermiyor.
Belçika, işgalci İsrail’in Eurovizyon müzik yarışmasına katılmasına da sıcak bakmıyor. Belçika yetkilileri, işgalci İsrail’in katılımı durumunda etkinliği protesto etmeyi planlıyor.
Belçika üniversitelerinde sıklıkla işgalci İsrail ile olan eğitim ve araştırma alanlarındaki işbirliklerinin askıya alınmasına yönelik çağrılar yapılıyor.
Bunlarla birlikte, Avrupa Birliği (AB) kurumlarına ev sahipliği yapan Belçika’da sıklıkla büyük çaplı işgalci İsrail protestoları yapılıyor. Brüksel'de en son 7 Eylül’de 100 bin civarında kişinin katılımıyla Avrupa hükümetlerinden işgalci İsrail'e yaptırım talep edilen gösteri düzenlenmişti.
İngiltere
İngiltere'de işgalci İsrail'in Gazze Şeridi'nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek kararı ile Batı Şeria'nın işgali nedeniyle yoğun biçimde işgalci İsrail ürünlerinin boykot edilmesi çağrıları yapılıyor.
Ülkede işgalci İsrail'e yönelik belirli kısıtlamalar uygulanıyor. Özellikle Gazze’deki çatışmalarda kullanılma riski olan ürünlerin "uluslararası insancıl hukuk ihlali riski" taşıdığı için hükümet harekete geçti. Bu kapsamda İngiltere 2024’te işgalci İsrail’e bazı silah ihracatı lisanslarını askıya aldı.
Mevcut ticaret anlaşmasını yürürlükte tutan İngiltere, Mayıs 2025’te işgalci İsrail ile yeni bir serbest ticaret anlaşması yapılmasına yönelik müzakereleri askıya alma karar verdi.
İngiltere’de, Batı Şeria’daki bazı yerleşimciler, yasa dışı yerleşimlerle bağlantısı olan bireyler ve organizasyonlar için finansal kısıtlamalar ve seyahat yasakları getirilmiş durumda bulunuyor.
Bazı İngiliz eğitim kurumlarında işgalci İsrailli öğrencilerin veya savunma kurumlarının katılımına dair sınırlama getirilmesi talepleri oluyor.
İngiltere’de işgalci İsrail ürünlerinin satışına ve kullanımına yönelik boykotlar da söz konusu oluyor.
Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve aktivist grupların öncülüğünde yapılan tüketici kampanyaları sonucunda bazı şirket politikalarında değişiklikler de hayata geçiriliyor.
Bu kapsamda, haziran ayında perakende zinciri Co-operative Group (Co-op), uluslararası hak ihlalleri yaşandığı gerekçesiyle işgalci İsrail dahil bazı ülkelerden ürün ve hizmet alımını durdurma kararı aldı.
Ülke genelinde 2 bin 500’den fazla şubesi bulunan Co-op yönetiminin aldığı kararla raflardaki işgalci İsrail ürünleri kaldırıldı.
İşgalci İsrail’den özellikle sebze ve meyve gibi ithal gıda ürünleri alımı boykot ediliyor. Co-op gibi süpermarket zincirlerinin bazı ürünlerini işgalci İsrail’den tedarik etmeyi bırakma kararları bu kategoriyi içeriyor. Havuç, tahin, fıstık ile işgalci İsrail şirketlerinin cihazları boykota tabi ürünler arasında yer alıyor.
Yasa dışı yerleşim bölgelerinden gelen ürünlerin "Made in Israel" etiketi altında satılması konusu da eleştiriliyor. Bazı boykot çağrıları, bu tür ürünlere ilişkin daha sıkı denetimler ve etiketleme talep ediyor.
İşgalci İsrail ile iş yapan bazı büyük İngiliz şirketler veya iştirakleri de kampanyalarla hedef alınıyor ve bu faaliyetlere son vermeleri isteniyor.
Fransa
Fransa’da işgalci İsrail'in Gazze Şeridi'nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek kararı ile Batı Şeria'nın işgali nedeniyle özellikle solcu muhalefet tarafından işgalci İsrail’e silah sevkiyatının durdurulması ve bu ülkenin ürünlerinin boykot edilmesi çağrısı yapılıyor.
Fransa işgalci İsrail ile silah ticaretini sürdürürken, işgalci İsrail’in saldırılarını şiddetlendirmesi ile bu ticareti eleştiren Uluslararası Af Örgütünün de aralarında bulunduğu 11 sivil toplum kuruluşu, Fransa'nın, Gazze'de sivilleri hedef aldığı ve insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle işgalci İsrail'e silah satışını durdurması için mahkemeye başvurdu.
STK'ler, işgalci İsrail'e silah satışının durdurulması ve silah ihracat lisanslarının askıya alınması için Fransız devletine 3 farklı dava açtı.
Ayrıca bazı uluslararası savunma fuarlarında işgalci İsrail silahlarının sergilenmesi yasaklandı. Hükümet haziranda yapılan Paris Havacılık Fuarı'nda saldırı amaçlı silah sistemlerini kaldırmayı reddeden işgalci İsrailli firmaların ürünlerini siyah bir perde ile örterek bu tür silahları sergilemesine izin vermedi.
Fransa, işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin topraklarını gasbeden işgalci İsrailliler ile bağlantısı olan bireyler ve organizasyonlar için de finansal kısıtlamalar ve seyahat yasakları getirmiş durumda bulunuyor.
İşgalci İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan hükümet, Filistin topraklarını gasbeden 28 işgalci İsraillinin Fransa’ya girişini yasakladı.
Öte yandan, Filistin için Fransız STK’leri Platformu, Fransız İnsan Hakları Birliği (LDH), Uluslararası Af Örgütü dahil çok sayıda kuruluş, Avrupa ülkelerini Filistin topraklarını gasbeden işgalci İsraillilerle tüm ticari ve finansal faaliyetleri durdurmaya çağıran kampanya başlattı.
Fransız süpermarket zinciri Carrefour yasadışı yerleşimlerdeki ürün satışı nedeniyle Tecrit ve Yaptırımlar Hareketi (BDS) öncülüğünde yürütülen boykot eylemlerinin odağında yer aldı.
İspanya
İspanya, işgalci İsrail’e karşı en yüksek sesle tepki gösteren ülkeler arasında yer alıyor.
İspanya'da birçok sivil toplum kuruluşu, Gazze'deki işgalinden dolayı işgalci İsrail şirketlerinin ürünlerini boykot çağrısı yapıyor. Söz konusu çağrılar kamuoyunda da karşılık buluyor.
İspanya hükümeti, 9 Eylül'de işgalci İsrail'e 9 maddelik yaptırım kararı alıp boykotunun şeklini değiştirerek, tutumunu sertleştirdi. İspanya'da La Vuelta bisiklet yarışı işgalci İsrail karşıtı gösteriler nedeniyle engellendi.
İspanya’da Başbakan Pedro Sanchez, Rusya gibi işgalci İsrail'in de uluslararası spor müsabakalarından ihraç edilmesini istedi.
İspanya devlet televizyonu RTVE'nin işgalci İsrail'in kabul edilmesi halinde gelecek yıl Eurovision'a katılmama kararı alması, Pedro Almodovar, Javier Bardem gibi İspanyol sinemasının ünlü isimlerinin işgalci İsrail'e karşı aktif pozisyon alması boykot çağrılarını her sektörde ve toplumun her kesiminde daha da yaygınlaştırdı.
ABD
ABD'de hükümet düzeyinde işgalci İsrail'e yönelik herhangi bir yaptırım bulunmasa da işgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ABD kamuoyunda ciddi tepkilere yol açıyor.
Özellikle gençler, üniversite çevreleri, insan hakları savunucuları ve bazı dini gruplar, işgalci İsrail'e karşı boykot çağrılarında bulunuyor.
ABD'de 2023 sonundan bu yana New York, Washington, Chicago ve San Francisco gibi şehirlerde on binlerce kişinin katıldığı protestolar düzenleniyor.
Ülkede işgalci İsrail'in Filistin topraklarındaki işgallerine karşı en görünür kampanyayı Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketi yürütüyor.
BDS, üniversitelerde işgalci İsrail ile akademik işbirliklerinin sonlandırılması, büyük şirketlerin işgalci İsrail ile olan yatırımlarını çekmesi ve tüketicilerin işgalci İsrail ürünlerinden uzak durması için kampanyalar düzenliyor. Columbia, Harvard, MIT ve Berkeley gibi birçok üniversitenin kampüsünde öğrenciler işgalci İsrail'e yatırımların geri çekilmesine yönelik baskı yapıyor.
CocaCola, Starbucks, McDonald's, Google gibi küresel şirketler de Gazze saldırıları nedeniyle ABD kamuoyunda protesto ediliyor. Bazı tüketici boykotları sonucunda şirketlerin imajı zarar görürken, işgalci İsrail ile ticari ilişkileri bulunan markalar bireysel olarak hedef alınmaya devam ediyor.
Kanada
Kanada'da Gazze'deki insani kriz ve işgalci İsrail'in uluslararası hukuku ihlal eden eylemleri kamuoyunda tepki topluyor.
Kanada hükümeti, bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin Devleti'ni tanımaya hazırlanıyor. Hükümet, Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimlerle bağlantılı bazı kişi ve kuruluşlara yaptırımlar açıklarken, bu kapsamda finansal kısıtlamalar ve seyahat yasakları uygulamaya konuldu.
Ayrıca işgalci İsrail'e yönelik belirli savunma ürünleri ve bileşenlerinin ihracat lisansları da askıya alındı. Ülkede faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum kuruluşu, tüketicilere işgalci İsrail menşeli ürünleri satın almama çağrısı yapıyor.
Tüketici boykotları özellikle gıda ürünleri üzerinde yoğunlaşıyor. İşgalci İsrail'den veya işgal altındaki topraklardan gelen hurma ve narenciye gibi tarım ürünlerinin satışına karşı çıkılıyor.
Kanada, işgalci İsrail ile yürürlükte olan serbest ticaret anlaşmasını sürdürse de bu durum Orta Doğu'da Adalet ve Barış İçin Kanadalılar (CJPME) gibi bazı sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerine neden oluyor. Özellikle işgal altındaki topraklarda üretilen ürünlerin bu anlaşma kapsamında Kanada pazarına girmesi tepki çekiyor.
Ayrıca işgalci İsrail merkezli bazı teknoloji şirketlerinin ürünleri de boykot kampanyalarının hedefinde yer alıyor. Üniversitelerde de işgalci İsrail ile iş birliklerinin durdurulmasına yönelik protestolar düzenleniyor.
Latin Amerika
Latin Amerika ülkelerinde Gazze'de yaşananlar ve işgalci İsrail'in uygulamaları kamuoyunda yankı buluyor.
Bölgedeki bazı hükümetler, işgalci İsrail ile ekonomik ve diplomatik ilişkilerde temkinli adımlar atarken, sivil toplum kuruluşları ve aktivist gruplar boykot kampanyaları düzenliyor.
Brezilya, Arjantin, Meksika ve Şili gibi ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları işgalci İsrail menşeli ürünlerin satın alınmaması çağrısında bulunuyor. Özellikle işgal altındaki Filistin topraklarında üretilen gıda ve tarım ürünleri boykot kampanyalarının odağında yer alıyor.
Bölgedeki hükümetler genel olarak işgalci İsrail ile ticaret anlaşmalarını sürdürürken, sivil toplum kuruluşları işgal altındaki Filistin topraklarında üretilen ürünlerin ithalatının yasaklanması için hükümetlere baskı yapıyor.