Yemen’de ABD ve İsrail’e casusluk davasında 17 sanığa kamuya açık idam cezası verildi
Sana’daki mahkeme, ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratıyla işbirliği yaptıkları iddiasıyla yargılanan toplam 17 kişiye idam, 2 kişiye 10 yıl hapis cezası verdi; bir sanık beraat etti. Suçlamalar arasında casusluk, bilgi sızdırma ve saldırılara yardım etme yer alıyor.
Yemen’in başkenti Sana’da faaliyet gösteren Özel Ceza Mahkemesi, ABD, İsrail ve Suudi Arabistan istihbaratıyla bağlantılı olduğu iddia edilen casusluk hücreleri davasında hükmünü açıkladı.
İlk duruşma; mahkeme başkanı Yargıç Yahya el-Mansur, huzurunda gerçekleştirildi. Mahkeme;
Bişîr Ali Mehdi, Halid Kasım Abdullah, Nasır Ali eş-Şeybe Nasır el-Henşi, İmad Şayi Muhammed, Ali Musenna Nasır, Faruk Ali Racih Hizâm, Ali Ahmed Ahmed, Dayfullah Salih Zukem, Abdurrahman Adil Abdurrahman ve Enes Ahmed Selmanı suçlu buldu.
Mahkeme, bu sanıkların kamuya açık şekilde kurşuna dizilerek idam edilmesine hükmetti.
Aynı davada Huda Ali Salih ve Abdullah Abdullah Naşir ise 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İkinci duruşmada mahkeme başkanı Yargıç Rabî’ ez-Zübeyr, başsavcı Abdullah Zehra, savcı hazır bulundu. Bu oturumda; Sınan Abdulaziz Ali Salih, Nayif Yasin Abdullah Kaid, Besam Hasan Salih, Mücahid Muhammed Ali, Ali Ali Ahmed Hamud, Hamud Hasan Hamud ve Mecdî Muhammed Hüseyin suçlu bulunarak kamuya açık şekilde kurşuna dizilerek idam cezasına mahkûm edildi.
Ali Dağşer Mutahhar ise beraat etti.
Savcılık, sanıkları 2024–2025 yılları arasında Yemen’le düşman konumundaki Suudi Arabistan, İngiltere, İsrail ve ABD lehine casusluk yapmakla suçladı.
İddialara göre sanıklar; bu ülkelerin istihbarat görevlileri ve İsrail'in Mossad ajanlarıyla çalışarak şifreli iletişim araçları, konum belirleme uygulamaları, gizli kamera kullanımı ve canlı yayın bağlantıları konusunda eğitim aldı.
Sanıkların; devlet yetkililerinin konumları, askerî ve güvenlik tesisleri, füze sistemleri, fırlatma ve depolama alanları hakkında bilgi sızdırdığı; vatandaşları devşirme faaliyetlerine yardım ettiği; gizli kameralar yerleştirdiği ve karşılığında para aldığı belirtildi.
Bu faaliyetlerin, çok sayıda askerî, güvenlik ve sivil noktanın hedef alınmasına; onlarca kişinin ölümüne ve geniş çaplı altyapı tahribatına yol açtığı ifade edildi.



