Yedi ay dedik, dile kolay yedi ay / İbrahim Kızar

Yedi ay bitmek üzere, Gazze’de Siyonistlerin ölüm makinaları öldürmeye devam ederken, şanlı direniş de devam ediyor. İnsan fıtratının bir gereği olarak, terkrarlanan olaylar olağan hale gelsede, Gazze’de ve Filistin'in diğer şehirlerinde yaşanan acılar olağan hale gelmemelidir.

Yedi ay dedik, dile kolay yedi ay. Bir yönü ile seviniyorum, bir yönü ile de üzülüyorum, içim içimi yiyiyor.

Beni sevindiren, yedi aydır Filistinde, Gazze’de Direniş heraketlerinin, Hamas ve İslami Cihad’ın eşsiz mücadelesi ve moral gücü, Filistin halkının yaşanan tüm acılara rağmen baş eğmeyen izzetli duruşu, Lübnan, Irak ve Yemen’den gelen şerefli destek eylemleridir.

Büyük Şeytan başta olmak üzere Yunanistan ve İtalya’nın içinde bulunduğu bir çok Avrupa ülkesi Yemenli müslümanların Filisitine desteğini etkisiz hale getirmek, Kızıl Deniz’de sözde güvenliği sağlamak üzere işbirliği yaparak bölgeye savaş gemileri göndermekte, zaman zaman Yemen toprakları bu koalisyon tarafından bombalanmaktadır. Yemen ise izzet ve şeref dolu tavrını devam ettirerek gemileri avlamaya devam etmekte ve bizleri sevindirmektedir.

Diğer taraftan; Siyonistlere Cehennemi yaşatan, Siyonist işgal altındaki birçok yerleşim yerinin siyonistlerce terk edilmesini sağlayan, uzun zamandan beri ilk kez Siyonistleri mülteci durumuna sokan Hizbullah'ı devre dışı bırakmak üzere Fransa Lübnan'a gidip gelmekte, hiç olmazsa Lübnan cephesinde Siyonistleri rahatlatma gayreti gütmektedir. Hizbullah'ın Siyonistleri zora sokan ve Fransa gibi ülkeleri panikle koşuşturan tam isabet füzeleri de sevincimize sevinç katmaktadır.

ABD, Siyonistlere verdiği sınırsız destekle beraber Direniş hareketlerinin elindeki Siyonist teröristleri kurtarmak için Mısır ve Katara baskı yaparak Direniş heraketlerini ateşkese zorlamaya çalışmakta, Direniş heraketlerinin elindeki esir teröristleri bıraktırarak Siyonist çetenin elini rahatlatma hedefi gütmektedir.

Görünen o dur ki ABD ve Siyonistler hedeflerine hiç bir zaman ulaşmayacak ve direniş heraketlerinin şartları doğrultusunda bir antlaşmaya boyun eğmeye mecbur kalacaklar.

Yedi ayı bitirmekte olan Direniş; Siyonist devletin daimi destekçileri, siyonistlerin güvenlik ve bekası için askerlerini ve paralarını harcamaktan geri durmmayan aynı zamanda birlikte heraket eden bir çok ülkeyi panikletmiş durumda. Siyonsit destekçilerin paniklemeleri tehditler savursada siyonistlerin zor durumunun apaçık bir göstergesidir..

Bizi üzen, üzmeye devam eden taraf ise, Gazze halkının yaşadığı acılar, hem yetim hem öksüz kalan çocuklarımız, enkazlardan fışkıran cansız bedenler, toplu mezarlar, yok olan aileler, evlatsız kalan anneler, anne ve babasız kalan evlatlar, aç kalan ve aç ölen evlatlar.....

Bütün bu acılar başımızdaki zorba idarecileri onurlu bir tavır takınmaya sevk etmedi, herkes çözümü Siyonistlerin destekçi ve koruyucusu olan ülkelerden beklemektedir. Başımızdakiler bir birine bakmakta ve herkes birilerinin birşeyler yapmasını istemektir. Başımzdaki ölülerden umud yok.

Eğer İslam ülkeleri dediğimiz devletler Filistine, Hamas ve İslami Cihada, Flistin halkına, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından Siyonistlere yapılan (her yönü ile) desteğin, değil onda birini yüzde birini  verselerdi- yapsalardı, şimdi Siyonistler ve destekçileri çoktan pes etmiş, ateşkes için başkent başkent dolaşarak ateşkes, barış dilenmek zorunda kalmışlardı.

Her ferdi ile insan olanlar, özellikle müslüman olanlar Gazze’de, Filistin’de katliam devam etmekte, Siyonistler kardeşlerimizin üzerine ölüm yağdırmaya devam etmekte, anne ve babalar evlatlarını, evlatlar da anne ve babalarını kaybetmeye, aileler kökten yok olmaya, yıkıntılar altından cenazeler fışkırmaya devam etmekte ve Direniş ,Tünel Sahiplerinin dillere destan cihadı da devam etmekte.

Allah'a emanet olun